Gıda ve oyuncakta ‘güvenlik’ aranıyor, enerji umursanmıyor

AVRUPA Komisyonu’nun desteğiyle toplam 13 ildeki AVM’lerin müşterileri arasında yapılan araştırma, Türkiye’de artık gıda ve elektronik ürünlerin yanı sıra oyuncaklarda da etiket okuma alışkanlığının oluştuğunu gösteriyor. Ancak, elektrikli ve elektronik ürünlerde oluşan bu bilinç, enerji verimliliğine yansımıyor.

Haberin Devamı

EKONOMİ Bakanlığı ile Türkiye Kalite Derneği’nin Avrupa Komisyonu’nun desteğiyle uygulamaya koyduğu “Kalite Altyapısını Güçlendirme” projesi, 27 aylık çalışmanın ardından tamamlanma aşamasına geldi.
İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere toplam 13 farklı ilde yer alan AVM’lerin müşterileri arasında yapılan 5.5 milyon Euro bütçeli araştırma, Türkiye’de artık gıda ve elektronik ürünlerin yanı sıra oyuncaklarda da etiket okuma alışkanlığının oluştuğunu gösteriyor. Ancak, elektrik ve elektronik ürünlerde oluşan bu bilinç, ürünün enerjiyi verimli kullanıp, kullanmadığı konusuna fazla yansımıyor. Ayrıca, tekstil ve ayakkabıda da etiket okumaya gerek duyulmuyor. Bu da tüketicileri hak ararken haksız konuma düşürebiliyor.
Her 4 Türk tüketicisinden 3’ünün satın aldığı ürünlerin ya güvenli olmadığını ya da güvenliğinden endişe duyduğunu ortaya koyduğu araştırma, kadın tüketicilerin erkeklere oranla ürün güvenliğine daha fazla önem verdiğini de gözler önüne seriyor. Araştırma yapılan bilinçlendirme çalışmalarının Türk tüketicileri üzerinde olumlu sonuçlar da oluşturduğunu gözler önüne seriyor. Araştırmanın başlatıldığı dönemde oyuncakların güvenliğine elektrik ve elektronik ürünler kadar önem vermeyen Türk tüketicileri, artık gıda, elektrik ve elektronik ürünlerinde olduğu gibi oyuncakların da güvenliğine önem veriyor. Bu da bilinçlendirme çalışmalarının kısa sürede tüketiciler üzerinde etkisini gösterdiğini ortaya koyuyor. Arkadaşımız Birol Öner’in görüştüğü Erdener, araştırmanın ön plana çıkardığı bu üç ürün grubunda yaşanan sorunları ise şöyle sıraladı:
ENERJİ VERİMLİLİĞİ: Türk tüketicilerinin satın alma kararını etkileyen en önemli kriteri hâlâ fiyat oluşturuyor. Ancak, fiyatın iki şekilde hesaplanması gerekiyor. Satın alırken ödenecek olan fiyat kadar, kullanım süresi içinde harcayacağı enerji için ödenecek bedel de mutlaka göz önüne alınması gerekiyor. Bunun hem finansal hem de çevresel boyutu oluyor. Ancak, Türkiye’de düşük enerji tüketimine sahip ürünlerin tercihine yönelik bilinç henüz oluşmamış durumda. Özellikle buzdolabı, fırın, çamaşır, bulaşık makinesi, elektrik süpürgesi gibi ürünlerde bu bilincin mutlaka oluşması gerekiyor. Oysa, bu ürünlerin etiketlerinde enerji için yıllık olarak ödenecek bedel de yer alıyor. Satın alımlarda bu bilgiler göz ardı ediliyor ve gereksiz enerji bedellerinin ödenmesine yol açılıyor.
AYAKKABI: Tüketicide bilinci tam olarak yerleşmemiş ürün gruplarından birini de ayakkabılar oluşturuyor. Ayakkabının su geçirip geçirmediğinden, astarına, suni deri olup olmadığına, doğal malzeme kullanılıp kullanılmadığına kadar tüm özelliklerin, işaretleriyle etiketlerinde zorunlu olarak yer alması gerekiyor. Ancak, Türk tüketicileri bunun bırakın sorgulamasını, olup olmadığını kontrol bile etmiyor. Ayrıca mağazalarda ürün etiketlerindeki sembollerin ne anlama geldiğini belirten bir tablonun da asılı olması gerekiyor. Bir çok ayakkabı mağazasında da bu görülmüyor.
TEKSTİL: Tekstil ürünlerinde artık tüm özellikler tek tek yer alması gerekiyor. Bu da bir çok etiketin ürünün üzerinde bulunmasına yol açıyor. Tüketiciler de bu etiketleri pot ya da rahatsızlık verdiği için okumaya bile gerek duymadan kesilip atılıyor. Yapılan araştırmalar, en sık yaşanan sorunların başında ürünün kullanım talimatlarına uygun yıkamadığı için çekme ya da özelliğini kaybetmenin geldiğini gösteriyor. Ayrıca, bazı malzemeler bazı bünyelerde alerjiye de yol açabiliyor. Bu nedenle tüketicilerin etiketleri okuma ve anlama alışkanlığı edinmesi gerekiyor. Yanlış ısıda yapılan ütü, kurutma kurallarına uyulmaması tüketici şikayetleri arasında öne çıkıyor. Etiketleri okumamak, tüketicileri haksız duruma düşürebiliyor. Bir de kullanılan deterjan malzemelerindeki farklılıklar var. Eskiye göre daha az miktarda deterjan kulanılması, daha az ısıda yıkama yapılması gerekiyor. Fakat tüketiciler bunun bilincinde olmadığı gibi hem enerji tüketimi, hem de aşırı deterjan tüketimi çevreye de zarar veriyor.

Haberin Devamı

Sadece fiyata bakılıyor
 
TÜRKİYE Kalite Altyapısının Güçlendirilmesi (TKAG) adıyla gerçekleştirilen projenin Direktörü İdat Erdener’e göre, Türkiye’de etiket okuma alışkanlığı ürün gruplarına göre farklılıklar gösteriyor. Erdener, “Bu noktadan hareketle biz de, etiketleme ve etiket okuma bilincinin daha tam oturmadığı üç farklı ürün grubunu belirledik. Bilinçlendirme çalışmalarımızı da bu üç grup üzerinde yoğunlaştırdık. Bunlar; ayakkabı ve tekstil ürünleri üzerinde yer alması gereken etiketler ile enerji verimliliğini gerektiren buzdolabı, çamaşır, bulaşık makinesi, klima gibi dayanıklı tüketim mallarının etiketlerinden oluşuyor” dedi.

Haberin Devamı

Etiket okuma alışkanlığı en fazla gıdada görülüyor

ARAŞTIRMA sonuçlarına göre; her 100 tüketiciden 95’i gıda maddesi satın alırken ürünün güvenli olup olmadığını kontrol ediyor. Bu oran elektrik ve elektronik ürünlerde yüzde 73’e, oyuncak ve hazır giyim ürünlerinde de yüzde 50’lere ulaşıyor. Bu oran kişisel koruyucu donanım ürünlerinde yüzde 41’e geriliyor. İnşaat malzemelerinde ise etiket kontrolü sadece yüzde 34 seviyesinde kalıyor.

Kadınlar erkeklerden daha fazla önem veriyor

TÜRKİYE Kalite Altyapısının Güçlendirilmesi Projesi çerçevesinde gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına göre, Türk tüketicilerinin yüzde 98’i satın aldıkları ürünlerin güvenli olmasına önem vermelerine karşın, aldıkları ürünlerin güvenli olduğundan emin olamayanların oranı yüzde 59’u buluyor. Güvenli olmadığını düşünenlerin oranı da yüzde 15’e ulaşıyor. Aldığı ürünün güvenli olduğundan emin olanların oranı ise yüzde 26’yı geçmiyor. Araştırma, satın aldıkları ürünlerin güvenliğinden emin olmayanlar arasında kadın tüketicilerin, erkeklere oranla daha fazla olduğunu gösteriyor.

Yazarın Tüm Yazıları