Gerçek golcü gerek

ÖNCE F.Bahçe yatıp kalkıp dua etsin Olimpiyat Stadı’ndaki bu maçın çok daha kötü hava koşullarında oynamadığına.. Pas atılabilecek, orta yapılabilecek bir ortam vardı dün.. Ama futbolun en büyük zevki, tadı, tuzu seyirci yoktu..

İki güzel golün sonrası PSV maçının da yorgunluğuyla orta sahada daha az mücadele eden, rakibe savunmada boşluklar bırakan sarı lacivertli takım, Tehoue’nin tek başına geliştirdiği ataklara bile müdahale edemedi. Peki nasıl oluyor da Farfan gibi, Kovermans gibi, İbrahimoviç, Crespo gibi etkili ayakları durduran Fenerbahçe savunması bu kadar pozisyon veriyordu? Çünkü Lugano-Edu ikilisi, açık alanda yakalandıklarında hızlı adamları durdurmakta zorluk yaşıyorlardı. Deniz gibi hücumdan çok savunmayı ön planda tutan bir oyuncunun olmayışı da Kasımpaşa’yı cesaretlendirdi.

F.Bahçe’nin mutlaka daha hızlı, daha bitirici, daha kuvvetli bir forvete ihtiyacı var. Bu arada zorlu bir döneme girilirken önemli bir kazanç Appiah’ın eski sağlığına ve futbol oynama arzusuna kavuşmasıydı. Deivid ise attığı golle yine bu takımın en önemli "Gizli Golcüsü" olduğunu gösterdi.

* * *

İkinci yarı ilk yarının aksine düşük tempoda oynandı.. Ligin en az pozisyon veren ve en az pozisyona giren ikinci takımı Kasımpaşa, gol atmaktan çok üçüncü bir golü yememe düşüncesi içindeydi. F.Bahçe ise önündeki zorlu maçları düşünerek tempoyu hep düşük tuttu. Bu arada maçın en güzel golünü atan Tümer’in henüz 90 dakikayı kaldıracak güçte olmadığını gördük. Bu arada bir söz de Gökhan’a.. Durma devam Gökhan.. Yorulmadan hep böyle çalış, böyle oyna.. Yolun Milli Takım’a gidiyor çünkü..

Kasımpaşa tıpkı Beşiktaş ve Galatasaray maçlarında olduğu gibi rakibin ismine bakmaksızın yürekli bir futbol oynadı. Orta sahayı kalabalık tuttu. Savunmayı geride kurdu. Gol umutlarını Theoue’ye bağlamıştı.

Hakem Zafer Önder İpek bu ligin en formsuz isimlerinden biri. Coulibaly’nin gözleri önünde Vederson’a kasti tekme atmasını, ardından Vederson’un kartlık faullerini görmemesi ilginçti.
Yazarın Tüm Yazıları