Genelkurmay Başkanı'nın demeci

Cüneyt ÜLSEVER
Haberin Devamı

Bazen bir gazete, hatta bir gazeteci ülkenin gündemini değiştirebiliyor. Hürriyet Gazetesi'nin Ankara temsilcisi Sedat Ergin de böyle bir başarıya imza attı ve Genelkurmay Başkanı'ndan aldığı bir demeç siyasetin ortasına bomba gibi düştü.

Bir önceki döneme oranla siyasi konularda sessiz kalması ile temayüz eden Orgeneral Kıvrıkoğlu bu kez sessiz kalamadı. Erken seçimlerin ertelenmemesi ve 312. maddenin kalkmaması konusunda tavır koydu.

Sayın Kıvrıkoğlu'nun temsil ettiği makamın Türk siyaset hayatında ağırlığı hemen kendisini belli etti ve lider sultasına baş kaldıran küskünler ile 28 Şubat mağduru Faziletliler'in Meclis'i açarken ulaştıkları 268 oy, borsa endeksi gibi bir günde 32 oy fire verdi ve gensorunun gündeme alınması oylamasında ilkelerini unutarak 236 oya düştü.

Kıvrıkoğlu'nun demecine tepki gösterenler de var. Onlar ise iç-tutarlılık açısından sınav vermekle mükellefler. Örnek; son dönemde can çekişen partisine biraz soluk aldırmak derdine düşmüş Cindoruk'un sert tepkisi. 55. hükümet zamanında seçilme kriteri ile değil, devşirme kriteri ile palyatif bir parti kurmuş ve olağanüstü bir döneme damga vurmuş Sayın Hüsamettin Cindoruk'un Kıvrıkoğlu'nun demecine gösterdiği bu tepkiyi ciddiye almak mümkün mü?

* * *

Gelelim demecin kendisine. Baştan belirtmek zorundayım ki TBMM'nin iradesi üstüne çıkan her türlü tavır, niyeti ne olursa olsun, demokratik gelenek ile örtüşmez. Bu ülkede her türlü makam kendi görev tarifini doğru yapmadığı sürece ülkemize muasır medeniyetler seviyesi hep uzak kalır.

Ancak, Genelkurmay Başkanı'nın demecinde görev alanına giren bir bölüm de var. Bu bölüm de, ülkenin Apo'nun yakalanma sürecinden sonra karşı karşıya geldiği, Meclis'in yeniden açılması ile rastlaşan ve kendisini terör vasıtası ile ifade eden uluslararası satranç oyunlarına karşı gösterdiği duyarlılıktır.

Kıvrıkoğlu, Türkiş demokrasi teamüllerine uygun, ancak evrensel demokrasi teamüllerine uymayan demecinde, seçimlerin yapılmasını istiyor.

Bu paradoks da ancak bizim gibi kerameti kendinden menkul ülkelerde zuhur edebilir. Ülkedeki kelam sahiplerinin milli iradeye müdahale eden askeri erkana alıştığı bir dönemde bir general milli iradenin tecelli etmesi gerekliliğini vurguluyor.

* * *

Demecin bu bölümü Kıvrıkoğlu'nun da uzun vadede her taşın yerine oturduğu bir ülke istediğini ortaya koyuyor.

Ancak, kişisel görüşüme göre demeçte bu niyetle çelişen başka bir bölüm de var. Kıvrıkoğlu 312. madde ile ilgili olumsuz bir görüş bildirip, bu madde de kalkarsa irtica ile hiç baş edilemeyeceğini vurguluyor. Bir zamanlar 141 ve 143 ile beraber kalkan 163'ü bir talihsizlik olarak ima etmesi ise, o dönemde bu kararları demokratik bir atılım olarak görenlerin heveslerini kursaklarında bırakıyor.

Dilerim, 312. madde ile ilgili görüşü, askeri kanaatlere çok hassas davranan Meclisimiz'in iradesini yeni dönemde etkilemez.

Zaten TBMM irtica ve diğer heveslilerin bu uğurdaki kanun dışı eylemlerine geçit vermeden özgürlükleri çoğaltmayı becerebilirse, hak ettiği saygınlığa o zaman kavuşacaktır!



Yazarın Tüm Yazıları