Gençlerin gündeminde edebiyat var

Doğan HIZLAN

Yıldız Teknik Üniversitesi'nde bir panele katıldım. Zübeyde Alkış'ın yönettiği ‘‘Gençlik ve Edebiyat’’ konulu panele benimle birlikte Zülfü Livaneli, Ayşe Kulin, Nüket Esen, Mehmet Zaman Saçlıoğlu ve Hikmet Altınkaynak da katıldı.

Gençlerle ilgili panel ve etkinlikler benim için önemli bilgi kaynağıdır. Özellikle genç kuşağın edebiyata bakışını, en çok okudukları yazarları öğrenmek, kuşaklar arasındaki edebi beğeni farkını belirleyebilmem açısından önemli ipuçları verir.

Her zaman yazdığım gibi, her kuşak kendi yazarını arar, belki de yazarlar da kuşaklarını ararlar. Kuşaklarüstü yazarlar kimlerdir? Klasikler mi?

Klasikler, her kuşak tarafından beğenilebilinir, ama farklı gerekçelerle. Bu metinler, her kuşağa, her döneme göre farklı yorumlanabilinir. İnsana ait kavramlar üzerine en iyileridir.

Yazarın, şairin eserinin uzun yaşayabilmesi, zamana dayanabilmesi, bundan kaynaklanmaktadır.

Panelistlerden birinin dediği gibi, gençlerin panelist bizim de dinleyici olduğumuz bir etkinliğin özlemini çekiyoruz.

* * *

ALTINKAYNAK, gençlik edebiyatı kavramı üzerinde konuştu. Edebiyatın her kuşak için vazgeçilmezliğini savundu.

Livaneli, televizyon çağında, kitapla başbaşa kalmanın zorluğunu söylerken, çağdaş yaşam içinde gençliğin edebiyatla bağlantısı konusunda tartışma zemini açtı.

Gerçekten de, sadece kitapla başbaşa kaldığımız, kendimizi ve insan ilişkilerini edebiyat aracılığıyla yaşadığımız günler, Livaneli'nin dediği gibi egemen olma unsurunu kaybetti.

Kulin, gençler neyi, kimi okuyor sorusunun cevabını aramış. Kitabevlerini dolaşmış, perakende bilgilerle bazı kesin olmayan saptamalara varmış.

Gerçekten en çok satanları mı okuyor gençler? Popülerlik ne oranda etkiliyor onları?

Gerek yerli, gerek çeviri kitapların kesin olmayan bir listesi verilebilir. Eski kuşaklardan birtakım adları niçin okumadıkları sorulabilir.

Bunların nedenlerini aramak yerine, edebiyatın da bir moda olduğu gerçeğiyle bunu açıklamak mümkündür.

Saçlıoğlu, iyi edebiyat örneklerinden söz ederek, edebiyatın ne kadar vazgeçilmez bir yerinin olduğunu açıkladı.

Esen, bir öğretim görevlisi olarak, gençlerin tutumlarını genel çizgileriyle bize aktardı.

Söylediklerimizden çok, gençlerin soruları önemliydi bizim için.

* * *

MİNÁ Urgan, Kitap-lık dergisindeki röportajında, gençlerin yalnızlığını vurgulamıştı.

Panelden sonra bahçede konuştuğum gençlerin söyledikleri, Minâ Urgan'ın gerçekçi tespitini hatırlattı.

İletişimsizlikten yakındılar.

Ben genç kuşağın edebiyatı, edebiyatçıyı sevdiğine inanıyorum. Çünkü kitapçılık sanayiini yaşatan insanların başında onlar geliyor.

Biliyorlar ki, bu dünyayı yaşanılır kılabilmek için en doğru kaynak edebiyattır.

---