Gençlerimiz ve günümüz ilişkileri

Geçen hafta "Bu ülkede bir tane bile dürüst kız kalmadı mı?" başlıklı bir mektup yayınlandı köşemde.

Tahmin ettiğim gibi pek çok tepki geldi bu yazıya. Gençlerimizin günümüz ilişkilerine bakış açısını anlamak adına bu mektuplardan birkaçını yayınlıyorum.

Ben aseksüel bir hayat yaşamaya karar verdim

29 yaşında olan "Batsın bu dünya" rumuzlu arkadaşla aynı problemi ben de yaşıyorum. Ben 26 yaşındayım. Bu problemi kendi içimde çözdüm. Her şeyden önce toplumsal değişimi içim elvermese de kabul ettim. Artık kızlar bekaret sorununu takmadıklarını, bekareti ciddiye alan kız oranı %20 yi bulmaz olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden artık bakire kız aramak vakit kaybı. Bu devirde kızlardan hiçbir şey beklenmeyeceğini öğrendim. Kapitalist toplum düzeninde her şeyin maddeleştiği, aşk sevgi gibi kavramların olmadığını anladım. Haz odaklı bir yaşamın herkesin ideali olduğu, bu nedenle kızların önüne gelenle gezip tozduğunu öğrendim. Kızların akıllı uslu adamlardan değil, kendilerine heyecan yaşatacak çılgın, problemli, ahlaksız erkeklerden hoşlandığını anladım. Bu çıkarımlarım sonucu aseksüel bir hayat yaşamaya karar verdim. Keşke bizi de seven birileri olsaydı. Ama ne yapalım kader böyleymiş. Sabretmek zorundayız, zira Allah bizi böyle imtihan ediyor. 

Rumuz: Kadir İnanır

Erkekler yuva kurup sorumluluk almak istemiyor


Sevgili Güzin abla; "Batsın bu dünya", rumuzlu arkadaşımıza seslenmek istiyorum. Ben de 28 yaşındayım. Ben de bir zamanlar onun gibi (o kızlara güvenmiyor) ben de erkeklere güvenmiyordum. Şimdi görüyorum ki dünyada her çeşit insan var. Aslında bir genelleme yapmak istemiyorum... Gerçek şu ki insanlar artık güzellikleri çabuk bitirmek derdinde. Hiç kimse hayatı dolu dolu yaşayayım ve de kalıcı yaşayayım, diye düşünmüyor. Erkekler evlenip yuva kurmak, sorumluluk almak istemiyor. İşin kötüsü kızlarımız da erkekleri örnek almaya çalışıyor.

Yani ilişkiler günü birlik ve çıkara dayanıyor. Bu da insanları ileriki yaşlarında mutsuzluğu itecek bir sorun. Şimdi her istediğimi elde ediyorum, düşüncesi, yarın pişmanlığa dönüşecek; onlar bunun farkında değiller.

Arkadaş yakınmış ama, kendi kafasının içindekileri iyice tartmış mı? Belki o da günlük ilişkilerden yanadır da kızlarla istediği gibi arkadaşlık kuramıyordur. O arkadaşa dürüst davranmasını, yalan söylememesini, güzel düşüncelere yönelmesini ve her şeyin bir zamanı olduğunu, beklemesi gerektiğini söylemek isterim. Allah kimseyi yalnızlığa mahkum etmez. Biraz sabır gerekiyor sadece. n Rumuz: İbadetim

Kızlar ne ister biliyor musunuz?

Ben 21 yaşında, üniversite öğrencisi bir erkeğim. Belki biraz klişe olacak ama kızlar tam olarak ne istiyor hiç anlayamıyorum.

Gerçi onların ne istediğini çözen bir insan bugüne kadar var olmadı; ya neyse. Ben de kendimden örnek vereyim dedim. Tanıştığım kızlarla önce her şey harika gidiyor. Fakat benim onlardan hoşlandığımı fark ederlerse ya da bunu söylersem bana karşı, sanki suç işlemişim gibi bir tutum sergiliyorlar.

Beni öven sözlerden sonra, elle tutulur bir gerekçe bile gösteremeden benden kaçarcasına uzaklaşıyorlar. Artık, problem bende mi acaba, diye düşünmeye başladım. Çevremdekilere göre yakışıklı, hoş biriyim.

Mühendislikte okuyorum; yani geleceğim de parlak. Peki sorun ne, anlayamıyorum. Kendime güvenim yerlerde sürünüyor.

Beni en çok üzen de kızların, benim gibi onları sayan, değer veren, insan gibi davranan erkekleri reddedip, aksine onları bir eğlence aracı gibi gören, adeta aşağılayan, erkeklerin peşinden gitmeleri.

Rumuz:Şövalye

Şanssız ilişkiler

Sevgili Güzin Abla; köşenizdeki "batsın bu dünya’’ rumuzlu mektup, uzun zamandır yazmak isteyip de bulamadığım cesareti göstermemi sağladı. Ben de olgun bir yaştayım. Mantıklı düşünüp mantıklı hareket edecek düzeyde olduğumuzu düşünüyorum. Ölmek bir şeyin ne başlangıcı ne de sonudur. Aşktan bu şekilde intikam almak, ya da sevdiğimizin ispatını sağlamak doğru olmasa gerek.

Çünkü kendimizi bu dünyadan sıyırmakla o insanı ne kendimize geri döndürebiliriz ne de; hani ben ölürsem üzülür, vicdan azabı çeker, diyebiliriz. Sadece bizi gerçekten seven kollayan insanları bizden mahrum etmiş oluruz. Bazı insanlar var ki sadece gününü gün etmek, vakit geçirmek için bir sürü partner değiştirirler. Ama bu benim ne aile yapıma ne de kişiliğime uyar. Bir insanın elini tutmak, öpmek, sarılmak bu kadar önemli mi bir ilişkide? Sevgi, saygı, karşılıklı güven, dürüstlük ve açık yürekliliğin ön planda olması gerektiğine inanıyorum ben.

Hiç kimse mükemmel değildir, herkes hata yapabilir, herkes yanılır; önemli olan farkında olabilmek ve özür dileyebilmek. Sanırım bu arkadaşın da ilişkilerini tek taraflı yargılamaması gerekiyor. Aşkta şanslıyım ya da değilim demek ne kadar doğru bilmiyorum ama sonunda kırılıp, incinen taraf olunca hem güven sarsılıyor, hem de, ya bundan sonraki de aynı olursa demekten, insan kendini alıkoyamıyor.

Arkadaş genel konuşmuş ve kızların dürüst olmadığını yazmış mektubunda. Ben buna katılmıyorum; hiç kimseyi, ister erkek, ister kadın olsun, bu şekilde suçlamak doğru değil. Ben "Dünyada dürüst kız kalmadı ", diyen bu arkadaşı yargılamaktan ziyade, bu şekilde düşünmesini yaşadığı şansız tecrübelerine veriyorum. 

Rumuz: Hüzün
Yazarın Tüm Yazıları