Genç bir kadının akıl almaz öyküsü

Bu mektubu hikâye gibi okuyacaksınız belki.

Haberin Devamı

Akıl almaz bir yaşam oysa. ınsanın inanası gelmiyor ama gerçek. Hem de her adımı. Yaşadığı tecavüzler, ihanetler, düştüğü oyunlar...
Yine de ayakta kalmaya gayret eden bir genç kadının akıl almaz öyküsü. Hemen her gün gazetelerde okuduğumuz tecavüz olaylarının bir benzeri. Genç kızlara arkadaş seçerken ne kadar dikkatli olmaları gerektiğini çok iyi anlatan bir mektup...

Gün geçtikçe ölüyorum, çıkmazdayım

Merhaba ablacığım, ben lisedeyken de yazmıştım size. Mektubumu yayınlamış ve “cevabımı ailene okut” demiştiniz. Ailemiz parçalanmak üzereyken, yazdıklarınız annem ve babam üzerinde aynı etkiyi yapmış, silkinip kendilerine gelmelerini sağlamıştı. Sonra yeni bir eve taşındık, yeni bir hayat başladı.
Bu kez kendim için yardımınızı rica ediyorum. Çılgın ağlama krizleri yaşarken, yine aklıma geldiniz. Hayatıma son vermeyi bile düşündüm ama inancım yüzünden yapamadım. Psikoloğa bile gittim. Çıkmazdayım.
ışte hayatımın özeti...

AYRILDIKTAN SONRA BENİ TEHDİT ETTİ

Üniversiteye hazırlanırken biriyle çıktım ama olmadı, ayrıldık. Üniversiteye başladığımda bu kişiden telefon aldım. “Benden yakanı kurtaramazsın” diyordu. Sonra üst üste sorunlar yaşamaya başladım. Okuldaki durumum bozuldu. Ama nihayetinde eğitimimi tamamladım. ış buluncaya kadar da bir mankenlik firmasında çalıştım.
Bu sırada bir subayla tanıştım. Evlenecektik. Bir bankada da da iş bulup çalışmaya başladım.
Mankenlik ajansındayken tanıştığım bir kızın psikolojik sorunları vardı. Ona göz kulak olmak istiyordum. 2001 yılının yaz aylarında, bu kız ve kardeşlerimle birlikte Çeşme’deki bir konsere gittik. Ben kalabalıkta onları kaybettim.
Arkadaş grubumuzda tanıdığım bir gençle anons ettirmeye gittik. O arada bu gencin elime verdiği bir şeyi içtim, son gördüğüm şey parlayan ışıklardı. Sabah gözlerimi sahilde açtım ve neredeyse çıldırıyordum. Tüm hayallerim yıkılmıştı... Oysa evlenecektim.

DAVA AÇMAKTAN VAZGEÇİRDİLER

Polis, yanımdaki gencin zengin ve belalı bir ailenin çocuğu olduğunu söylemiş kardeşime. Bu yüzden bizi dava açmaktan vazgeçirdiler. Ben yeniden ilaç kullanmaya başladım.

Ertesi hafta yine o kızın evindeydik. Peşimi bırakmayan o ilk flörtüm de oradaydı. Onunla dertleşirken bana sahip olmaya kalktı. Mücadele ettim ama yenik düştüm.

Bir süre sonra evlenmeyi düşündüğüm o subayla barıştık. Artık kesinlikle evlenecektik. Ama bu kez de okuldaki flörtüm peşime düştü.

Ajansta tanıdığım o kızla yine bir konsere gittik. Yanında bu kez iki erkek arkadaşı vardı. Birden başım döndü, beni eve götürmek için arabaya bindirdiler ve
gözlerimi başka bir evde açtım. O kızın adiliğini o zaman anladım ama işte geç kalmıştım. Subay sevgilimden ayrıldım. Çok yüksek dozda ilaçlar kullanarak ayakta durmaya çalışıyordum. Bankadaki işime devam ettim. Kimseyle konuşmuyordum.

SON UMUDUM DA EVLİ ÇIKTI

ıki yıl sonra, otomobilime bir genç yanaştı, “tanışalım” dedi. Öğretmen olduğunu söyledi. şubeye döndüğümde arkadaşlarımın gülüştüklerini fark ettim. Anladım ki bu genci onlar göndermiş. şefime “Niyeti ciddiyse, siz de iyi tanıyorsanız evlenirim” dedim.

Bir gün bu gençle bir şeyler içmek için sahile gittik. Beni eve bırakacaktı ama birden yolu değiştirdi. Ve ben, yıllarca tedavi gördükten sonra yine o korkunç olayı yaşadım.

Durumu kardeşime anlattığımda, “Bunu kaçırma, evlen artık” dedi. şefim de “Evlen, düğününü ben yaparım” deyince bu gençle görüşmeye başladık. Ama tam evlenmeye karar vermişken bana “Ben evliyim, mahkememin sonucunu” bekle dedi. Tam bir kâbus!

MEĞER BANA TECAVÜZ EDEN OYMUŞ

Bu son olaydan sonra şehir dışına tayinimi istedim. ılaçlar yetmemeye başladı. Sürekli ağlama krizlerine giriyordum.

Bu öğretmen genç, bir gün gelip “Artık son mahkeme, beni bekle” dedi. Ancak onu araştırınca, bir de çocuğu olduğunu, üstelik adının ve oturduğu semtin de başka olduğunu öğrendim.

Sonunda hiç beklemediğim bir itirafta bulundu ve konserde bana tecavüz edenin kendisi olduğunu söyledi. O zaman sakallıydı, o yüzden bilememiştim. Ama hep onu bir yerlerden tanıdığımı hissediyordum. Sonra “Olayı deşersen vurur seni” diye telefonlar almaya başladım. Gerçekten de bir araba kazası geçirdim ve şimdi şans eseri iyiyim.

Şimdi 36 yaşında, bu tehditlere boyun eğmiş biriyim. Ağlama krizlerim bitmiyor. Neredeyse 20 kilo verdim. Gün geçtikçe de ölüyorum...
Rumuz: Böyle bir hayat mahvedilir mi?

Yazarın Tüm Yazıları