‘Gel-geç kazanç’a bakmadı 62 ilde kredi lideri oldu
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 14, 2012 00:00
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, İş Bankası’nın kredi hacminin 2011’de 27 milyar TL arttığına dikkat çekerek, “Bunların yüzde 80’i ticari kredilerden oluşuyor. Bankamızın İstanbul, İzmir ve Ankara’daki nakdi ticari kredi artışı sektördeki en yüksek kredi artışını ifade ediyor. 3 büyük ilin dışındaki bütün Anadolu illerindeki kredi artışımız da yüksek. 62 ilde en fazla kredi kullandıran özel banka konumundayız” dedi.
Rakiplerden hızlı büyüdü
İstanbul’da İş Bankası ve Dünya gazetesi işbirliği ile yapılan ‘Değişen Dünyada Uyum ve Rekabet’ temalı 28’inci İş’le Buluşmalar toplantısında konuşan Bali, şunları söyledi: “Banka olarak iş dünyasının değişen dinamiklerini takip ederek, biz reel sektörün değişik faaliyet konularında çok yaygın, daha derin, eşitli ve etkili bir politika izledik. ‘Sorunsuz büyüme’ olarak özetlenebilecek yeni bir strateji ile yola çıktık. Rakiplerimizden daha fazla büyüyeceğiz ama rakiplerimizden daha az soruna maruz kalacağız. Bu strateji 2011’de hem Türkiye’de hem İstanbul’da rakiplerimizden fazla büyüdük ve rakiplerimizin çok daha altında soruna maruz kaldık.”
Kısa vadeli gel-geç kazanç
İş Bankası’nın Türkiye genelindeki yaygınlığının da önemli bir unsur olduğunu hatırlatan Bali şunları anlattı: “Aktiflerimiz bu kredi performansı ile 2010 yılında başladığımız düzeyden yüzde 23 oranında artışla 161.6 milyar TL seviyesine ulaştı. Bu büyüklük Türkiye’nin en büyük bankası olmayı ifade ediyor. Fakat bu büyüklükleri çok fazla önemsemiyoruz. Daha çok kalitesine daha çok muhteviyatına ilişkin sorunsuzluğu ile size ve muhataplarınıza sorun yaratmamaya yine aynı zamanda sürdürülebilirliğe bakarak performansımızı değerlendiriyoruz. Bütün bunların sırrı ne diyecek olursanız çok büyük bir sırrı yok. Kısa vadeli gel-geç kazançlara göre değil uzun vadeli işbirliğine göre iyi günü kötü günü gözeterek bunu yapmaya çalışıyoruz. Tek sırrımız bu.”
Sorunlu krediler azaldı
İş Bankası’nın bugün sorunlu kredi oranının yüzde 2.1’e gerilediğini kaydeden Bali şöyle devam etti: “Tahsili gecikmiş kredi rasyosu 2011 başında yüzde 3.6 idi. Sorunlu kredilerimizdeki düşüş, kredi hacminin büyümesiyle oluşan oransal bir düşüş değil. Meslek erbaplığımızı gösterdiğimiz, muhataplarımıza değer yarattığımız ve mevcut portföyümüzden de tahsilatlar yapabildiğimiz için geriledi.”
İstanbul’da İş Bankası ve Dünya gazetesi işbirliği ile yapılan ‘Değişen Dünyada Uyum ve Rekabet’ temalı 28’inci İş’le Buluşmalar toplantısında konuşan Bali, şunları söyledi: “Banka olarak iş dünyasının değişen dinamiklerini takip ederek, biz reel sektörün değişik faaliyet konularında çok yaygın, daha derin, eşitli ve etkili bir politika izledik. ‘Sorunsuz büyüme’ olarak özetlenebilecek yeni bir strateji ile yola çıktık. Rakiplerimizden daha fazla büyüyeceğiz ama rakiplerimizden daha az soruna maruz kalacağız. Bu strateji 2011’de hem Türkiye’de hem İstanbul’da rakiplerimizden fazla büyüdük ve rakiplerimizin çok daha altında soruna maruz kaldık.”
Kısa vadeli gel-geç kazanç
İş Bankası’nın Türkiye genelindeki yaygınlığının da önemli bir unsur olduğunu hatırlatan Bali şunları anlattı: “Aktiflerimiz bu kredi performansı ile 2010 yılında başladığımız düzeyden yüzde 23 oranında artışla 161.6 milyar TL seviyesine ulaştı. Bu büyüklük Türkiye’nin en büyük bankası olmayı ifade ediyor. Fakat bu büyüklükleri çok fazla önemsemiyoruz. Daha çok kalitesine daha çok muhteviyatına ilişkin sorunsuzluğu ile size ve muhataplarınıza sorun yaratmamaya yine aynı zamanda sürdürülebilirliğe bakarak performansımızı değerlendiriyoruz. Bütün bunların sırrı ne diyecek olursanız çok büyük bir sırrı yok. Kısa vadeli gel-geç kazançlara göre değil uzun vadeli işbirliğine göre iyi günü kötü günü gözeterek bunu yapmaya çalışıyoruz. Tek sırrımız bu.”
Sorunlu krediler azaldı
İş Bankası’nın bugün sorunlu kredi oranının yüzde 2.1’e gerilediğini kaydeden Bali şöyle devam etti: “Tahsili gecikmiş kredi rasyosu 2011 başında yüzde 3.6 idi. Sorunlu kredilerimizdeki düşüş, kredi hacminin büyümesiyle oluşan oransal bir düşüş değil. Meslek erbaplığımızı gösterdiğimiz, muhataplarımıza değer yarattığımız ve mevcut portföyümüzden de tahsilatlar yapabildiğimiz için geriledi.”