Gediz ve Bakırçay'a Kalkınma Stratejisi

Güncelleme Tarihi:

Gediz ve Bakırçaya Kalkınma Stratejisi
Oluşturulma Tarihi: Mart 26, 2016 14:24

Gediz ve Bakırçay'a Kalkınma Stratejisi

Haberin Devamı

İZMİR Büyükşehir Belediyesi Gediz ve Bakırçay Havzası için Kalkınma Stratejisi hazırladı. Gıda ormancılığı, hayvancılık, paylaşan ve destekleyici tarım havzası, tematik kamp-park alanları, sanat ve tasarım, endüstri mirası turizmi, jeotermal turizm, mesleki eğitim ve ekolojik bölgeler gibi öncelikli 10 temanın belirlendiği Stratejiyle ilgili konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, tarım ve hayvancılık ürünlerinde mutlaka kooperatif ve birliklerin kurulması gerektiğini, belediyelerin de desteğiyle ürünlerin pazarlamasının daha kolay olacağını söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin hazırladığı Aliağa, Bergama, Dikili, Foça, Kemalpaşa, Kınık ve Menemen ilçelerini kapsayan "Gediz- Bakırçay Havzası Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi"nin tanıtımı Tarihe Havagazı Fabrikası'nda yapıldı. CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Tacettin Bayır, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP İl Başkanı Alaattin Yüksel, Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun, Kınık Belediye Başkanı Sadık Doğruer, meclis üyeleri ve muhtarların katıldığı toplantıya Strateji kapsamındaki ilçelerden Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu ve Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar ise katılmadı. Aliağa Belediyesi hariç diğer bölge belediyeleri açtıkları stantlarda ürünler, broşürler ve dergilerle ilçelerinin tanıtımını yaptı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu önce Yarımada Kalkınma Stratejisini yaptıklarını ve uygulamaya başladıklarını ardından, Gediz ve Bakırçay Havzası'nın Kalkınma Stratejisini oluşturduklarını söyledi. Stratjenin bölge insanıyla birlikte, ihtayaçları karşılayacak şekilde ortaklaşa gerçekleştirildiğine dikket çeken Kocaoğlu, Küçük Menderes ve Tahtalı Havzası'nı sona bıraktıklarını çünkü bu bölgede uzun süredir Tire, Bayındır, Bademli'de kooperatiflerle ortak çalışma yaptıklarını belirtti. Kocaoğlu "İzmir'in kırsalını masaya yatırıyoruz. Mutlaka iyi tarım yapmamız gerekiyor. İyi tarım seferberliğine kalkmadan organik tarım hedefine kitlesel olarak ulaşmak imkansız. Küçük üreticinin, aile ziraatinin desteklememiz gerekiyor. Jeotermal kaynakların kullanılması, topraksız tarım ürünleriihracatına yönelik yatırımların yapılmalı. Bir köyde Türkiye'da söz sahibi olacak örneğin bir barbunya üretiliyorsa, bugün köylü ürününü tek tek götürüp pazarda tüccara satıyor. Tüccar kendi durumu ve piyasa koşullarına göre değerlendirme yapıyor. Tüm üreticiler tek başlarına hareket ettikleri için üreticinin korunması, devamında tüketicinin korunması mümkün değil" dedi.

Tarımın desteklenmesinden sonra en önemli konunun ürünün pazarlanması olduğunu belirten Başkan Kocaoğlu, "Ne üretirsek, nasıl üretirsek üretelim sonunda iş ürünü pazarlamaya, satmaya geliyor. Çiftçilerin birleşmesi, ögrütlenmesi kooperatif veya birlik adı altında biraraya gelmesi şart. Böylece hem fidan, gübre ve benzeri tedarikler hemde satışta birlik sağlanır. Pazarlama zincirleri ile sürekli görüşüyoruz. Belli potansiyelde olan, belli noktalara gelmiş kooperatiflerin ürünlerini market zincirlerine satmaya çalışıyoruz. Mesafe de katediyoruz. Ama belli potansiyele ulaşmamız gerekir. Marketler karşısında gücü olan yeterli miktarı elinde olan kurumu muhatap almak istiyor. En gelişmiş ülkelerde, Avrupa'da tarım kooperatifler kanalıyla organize oluyor. Üretim ve pazarlama kooperatifler kanalıyla gerçerleşiyor. Aklın yolu bir, kooperatifleşip, birlik olunmalı" dedi.

Başkan Kocaoğlu, kooperatifleşme ve birlik olmayla bugün geçerli olan "Domates tarlada 10 kuruş markette 1 TL" söylemlerinin ortadan kalkacağını, üreticinin daha az riskli üretim yapacağını, kazanç sağlayacağını söyledi. Örgütlenme seferberliğine ihtiyaç olduğunu belirten Kocaoğlu, "Her ürün için ayrı kooperatif olması da aynı dağınıklığı ve güçsüzlüğün bir üst aşamasıdır. Kooperatifler, birlikler, belediye başkanları, ziraat odaları yerel üreticiler hep birlikte oturup bir model oluşturmamız gerekiyor. Mevcut başarılı kooperatiflerin ürün yelpazesini genişletmek de bir yöntem olabilir. Mevsimine göre ürün pazarlamesı yapılabilir. Küçük Menderes'deki başarımızın altyapısı kooperatiflerdir. İğdeli Kooperatifi, Bayındır Çiçek, Bademler fidan, Tire Süt, Urla Bademler Çiçek kooperatifleri bunun en iyi örnekleridir. Bunlar olmasaydı biz Küçük Menderes'teki çalışmalarımızı sürdüremezdik" dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak İzmir'de üretilen etin, sütün İzmir'de kullanılması için tanıtım yapacaklarını, kooperatiflerin ürünlerinde belediyelerin de devreye girmesiyle tüketicinin güveninin arttığını belirten Kocaoğlu, gelecekte kooperatifleri birleşerek sadece kendi ürünlerini satacak mağazalar kurmalarıyla pazarın da dengeleneceğini söyledi. Kocaoğlu, "Buna inanıyor, başarmaya çalışıyoruz. Tüm taraflardan destek bekliyoruz. Emin olun bu çalışmada önce yakın coğrafyada, Ege Bölgesi'nde sonra ülkede kırsalda kalkınmaya örnek olacaktır. İnanırsak, örgütlenirsek başaracağımıza inanıyorum" dedi.

Gediz ve Bakırçay Kalkınma Stratejisi'ni hazırlayan ekipte yeralan Yrd. Doç. Koray Velibeyoğlu ise yaptığı konuşmada, "Meralarımızı korunacak, geliştirilecek. Küçük aile işletmecileri hayvancılığı modern hayvan barınakları ağı ile gelişebilir. Hayvancılık kooperatifler aracılığıyla desteklenmeli. Çağdaş köy odalarıyla yerleşimler birbirine bağlanmalı. Buralarda bilgi paylaşılan, ortak etkinlik yapılan eğitim ve sağlık hizmetleri alınacak. Genç ve kadın çiftçiye destek çok önemli. Çekim yaratma önemli. Tarihi mahalleler ve kırsal yerleşimlere cazibe kazandırılmalı" dedi.

STRATEJİ'DE YERALAN PROJELER

Gıda ormancılığı, hayvancılık, paylaşan tarım havzası, destekleyici tarım havzası, tematik kamp-park alanları, sanat ve tasarım, endüstri mirası turizmi, jeoturizm, mesleki eğitim ve ekolojik bölgeler öncelikli 10 tema olarak belirlendi. Kınık'ta büyükbaş hayvancılık ve bağlı sanayinin geliştirilmesi için çalışmalar yapılacak. Yöre insanı madenlere bağımlı olmaktan kurtarılacak. Bakırçay Havzası'nda gıda ormancılığını geliştirilecek, fıstık çamı desteklenecek.

Gediz Nehri etrafında bitkisel ürünler canlandırılacak, meyan balı, hayıt balı örneğinde olduğu gibi bal ve ürünlerinin üretimi, gelin armutu gibi yerel ürünlerin üretimi ve markalaştırılması desteklenecek.

Menemen Çömlek Köyü Seramik Projesi gibi "Yöresel Ürün Atölyeleri" kurulacak. Dikili Atatürk Botanik Bahçesi yenilenecek. Bergama Kozak Yaylası Kırsal Turizmi geliştirilecek.

Urla Bademler Agro-Eko-Turizm örneğinde olduğu gibi Çok-işlevli aile tarımı model işletmeleri kurulması için tarımsal kalkınma kooperatifleri ile işbirliğine gidilecek. Kooperatiflere ait satış yerleri oluşturulacak. Tarımsal eğitim ve pazarlamada genç ve kadın çiftçilere öncelik verilecek.

Bergama ve Dikili'de yenilenebilir enerji destekli soğuk hava depoları kurulacak. Yeni tarımsal kurutma tesisleri yapılacak.

Kentsel dokular restore edilerek havza yerleşimlerinde çekim merkezleri yaratılacak. Öncelikle Bergama (Kale Mahallesi), Yeni Foça, Kınık (Yukarı Mahalle) ve diğer tüm kentsel - kırsal yerleşimler ele alınacak.

Özellikli doğal ve kültürel alanlar için kentsel ve kırsal tasarım rehberleri hazırlanacak.

Bölgede Foça-Dikili-Bergama Jeopark Projesinde olduğu gibi doğal varlıkların korunduğu tematik parklar oluşturulacak. Gediz Deltası için Ekolojik Tasarım Stratejisi hazırlanacak. Doğal Yaşam Parkı ve çevresinin gelişimi için "AB Ufuk 2020" programına başvuru yapıldı.

Bisiklet geçileri için Eurovelo rotası (Dikili, Bergama, Sasalı, Seferihisar, Menderes, Selçuk) ve Tarih Turizm Aksı (Bergama ve Selçuk arası) belirlendi.

Utku BOLULU İZMİR (DHA)

foto

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!