Gazoz ağacı

Yazdıklarıma nereye kadar inanırsınız? ‘‘Günde iki kadeh şarap kalp krizi riskini azaltıyormuş’’, desem muhtemelen inanırsınız. ''İki kadeh şarap içenler daha iyi otomobil kullanıyormuş'' desem, herhalde inanmazsınız. ‘‘Botanikçiler şarap ağacı üretmeyi başardılar’’ desem, yok devenin bale pabucu dersiniz.‘‘Allah var’’, desem ya ‘‘Yok yahu, yeni mi uyandın?’’ ya da ‘‘Ben inanmıyorum’’, dersiniz. ‘‘Allah'la konuştum’’, desem, tımarhaneye kapatılmamı istersiniz.Ya da soruları şöyle değiştirelim. ‘‘İki kadeh şarap içince daha iyi otomobil kullanılıyormuş’’ veya ‘‘Dün gece bir uçan daire gördüm’’ diyince inanabileceğiniz kaç arkadaşınız var? Peki ya size ‘‘Çok güzelsin’’ diyenlerden hangilerine inanmazsınız?Gazetelerin hangi sayfalarında çıkan haberlere daha çok, hangi sayfalarındakilere daha az inanırsınız? Hangi gazete yazarlarının yazılarına şüpheyle bakar, hangilerine güven duyarsınız?22 Ekim Çarşamba tarihli Sabah gazetesinin arka sayfasında bir haber vardı. İki İngiliz işadamı, Ay'ı reklam panosu olarak kullanmayı düşünüyormuş. Eğer gerçekleşirse mehtap yerine ünlü markaların reklamını görecekmişiz. Gazetede kullanılan haber için kaynak belirtilmemiş. Belirtilse kayanağın güvenilirliğine göre inanıp, inanmamak arasındaki seçimi biraz daha kolay yapacaksınız. Yine de haber ilk bakışta inanılır gözüküyor. Tabii uzay hukuku hakkında az da olsa bilgi sahibi değilseniz.Ay'a reklam yansıtılması hakkında haberde açıklanan teknoloji mantığa uygun. Dolayısıyla haberin inanılırlığını artırıyor, insana olmaz böyle bir şey dedirtmiyor. İşin püf noktası biraz önce de yazdığım gibi uzay hukukunda.Yaklaşık otuz yıl kadar önce Birleşmiş Milletler tarafından görüş birliğiyle kabul edilen uzay hukukuna göre, uzay tüm insanoğlunun mülküdür... Ay silahlandırılamaz... Uzaydaki herhangi bir arazi üzerinde hiçbir millet, buraya ilk varan kendisi olsa bile hak iddia edemez...Sabah gazetesinin haberi yine de inandırıcılığından fazla bir şey kaybetmiyor. Haberde ne de olsa ‘‘eğer gerçekleşirse’’ ibaresi kullanılmış. Ama bu, düşünen beyinleri sorgulamaktan alıkoymuyor. Uzay hiçkimsenin mülkü değilse Ay yüzeyine birden fazla şirket reklam koymaya kalkışırsa, ne olacak? Herhangi biri çıkıp, ‘‘Hayır kardeşim ben ay yüzeyinde reklam görmek istemiyor, mehtabımı istiyorum’’ derse hangi mahkemeye başvuracak? Türkiye'de böylesine bir konu üzerinde tartışabilecek, bilgimizi artırabilecek, yeni düşünce ufukları açabilecek kaç kişi var? Ben varım diyenleri www.list2000.com.tr/interaktif sayfasına bekliyorum.Okunmasa da olur not: Geçtiğimiz haftalarda bu köşeden, bir gazetede yazılar yazan birini eleştirmiş, verdiği bilginin yanlışlığını kanıtlarıyla ispat etmiştim. Hiçbir karşı tez sunmayan, yalnızca hakaretle dolu düzeysiz bir yanıt yayınladı. Kendisini tartışmaya girmeye değer bulmadığımı bildirir, başındaki uyarıya rağmen bu notu okuyanlardan özür dilerim.yurtsan@ibm.net
Yazarın Tüm Yazıları