Gaziantep Mutfağı UNESCO Başarısını Kutladı

Güncelleme Tarihi:

Gaziantep Mutfağı UNESCO Başarısını Kutladı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 21, 2016 15:33

GASTRONOMİ DALINDA BİRLEŞMİŞ MİLLETLER EĞİTİM, BİLİM VE KÜLTÜR ÖRGÜTÜ’NÜN (UNESCO) “YARATICI ŞEHİRLER AĞI”NA DAHİL EDİLMEYE HAK KAZANAN GAZİANTEP’İN BAŞARISI, 20 ŞUBAT 2016 AKŞAMI İSTANBUL ÇIRAĞAN PALACE KEMPİNSKİ’DE CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN, GAZİANTEP VALİSİ ALİ YERLİKAYA VE GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI FATMA ŞAHİN’İN KATILDIKLARI ÖZEL BİR PROTOKOL YEMEĞİ İLE KUTLANDI.

Gastronomi dalında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) “Yaratıcı Şehirler Ağı”na dahil edilmeye hak kazanan Gaziantep’in başarısı, 20 Şubat 2016 akşamı İstanbul Çırağan Palace Kempinski’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in katıldıkları özel bir protokol yemeği ile kutlandı.
UNESCO tarafından 33 ülkeden 47 şehrin içinde yer aldığı “Dünya Yaratıcı Şehirler Ağı”na gastronomi kategorisinde dahil edilen Gaziantep’in başarısı, 20 Şubat 2016 akşamı İstanbul Çırağan Kempinski’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve UNESCO temsilcisi Timothy Curtis’in katıldıkları özel bir protokol yemeği ile kutlandı.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya protokol yemeğinde yaptıkları konuşmalarda Gaziantep’in gastronomi dalında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) “Yaratıcı Şehirler Ağı”na dahil edilmeye hak kazanmasının önemini ve ilerleyen aşamalarda hayata geçirilecek faaliyetleri anlattılar.
“DÜNYANIN LEZZET BAŞKENTİ OLMAYI AMAÇLIYORUZ”
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin konuşmasında “Gaziantep mutfağı; Türk ve dünya mutfakları arasında ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Nineden toruna bir miras niteliğinde öğretilen yemeklerin ve tatlıların yapımında kullanılan malzemelerin seçimindeki titizlik, hazırlama ve pişirmede gösterilen beceri, yemeklerin yapımında kullanılan ve yemeklere değişik bir lezzet veren baharatlar, salçalar, soslar ve karışımlar, Gaziantep yemekleri ve tatlılarının şöhrete kavuşarak aranılan bir damak tadı olmasına neden olmuştur. Eşsiz lezzetlerden oluşan bu zengin mutfakta yaklaşık 500 çeşit yemek türü yer almaktadır. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, lezzeti ile damaklarda unutulmaz tatlar, belleklerde güzel hatıralar bırakan bu kültür mirasını hak ettiği şekilde dünyaya tanıtmak ve gelecek nesillere aktarmak için gastronomi alanında UNESCO’nun Yaratıcı Şehirler Ağı’na başvuruda bulunmuştur. Yoğun lobi ve tanıtım çalışmaları sonucunda Gaziantep, gastronomi alanında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı üyeliğine, 11 Aralık 2015 tarihi itibariyle hak kazanmış oldu. Bu alanda Türkiye’nin öncü şehri sıfatını da ayrıca elde etti. “Dünya Gastronomi Kenti” olarak tescillenen Gaziantep, kazandığı bu yeni kimlik ve unvan ile gastronomi turizminin de yükselen yıldızı olacaktır” dedi.
“GAZİANTEP SOFRASI BİR SANAT ESERİDİR”
Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya da geleneksel mutfak kültürünü koruyup yaşatmanın herkesin görevi olduğunu belirterek, “Gaziantep, gastronomi dalında Yaratıcı Şehirler Ağı’na dâhil edilen 18 şehirden biri oldu. Dünyada turistik seyahat yapan insan sayısı 1 milyar kişiyi aşmış bulunuyor. Araştırmalar turistlerin seyahat planlarında yeme içmenin yüzde 88 oranında belirleyici olduğunu gösteriyor. Turist tercihleri dikkate alındığında, kazandığımız bu unvanla yarıştığımız dünya şehirleri arasında artık bir adım öndeyiz. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Halep’e bağlı bir sancak olan Gaziantep’in mutfağı aynı zamanda Halep’in de mutfağıdır. Gaziantep, Haleplilerin de sofrasıdır. Türklerin, Türkmenlerin, Arapların, Kürtlerin, Ezidilerin, Müslümanların, Hristiyanların, Yahudilerin sofrasıdır. Gaziantep sofrası, sadece bir şehir değil, bir insanlık sofrasıdır. Bizde sofra, paylaşmanın olduğu kadar, barışın kaynağı ve sonucudur. Bizim sofralarımız, iki kişinin doyduğuyla üçüncü de doyar anlayışıyla kurulur. Sofralarımızın bereketi paylaştıkça artar. Her biri büyük bir irfanın eseri olan yemeklerimizi sanat eseri olarak görüyoruz. Hiçbir sanatçı, eserini kendisi için yapmaz. Çünkü bir başkasıyla paylaşılmayan sanat eserinin anlamı olmaz. Bu eserleri ne kadar çok kişi ile paylaşırsak, eserlerimiz o kadar anlam kazanacak. Dünya Gastronomi Kenti olmayı, sadece yemek sanatımızı değil, irfanımızın ürettiği yaşam sanatını da dünya ile paylaşmak için bir fırsat olarak görüyoruz” diye konuştu.
UNESCO temsilcisi Timothy Curtis de yaptığı konuşmada, bu yıl 33 ülkeden 47 şehrin UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’nın yeni üyeleri olarak belirlendiğini ve onlardan birinin de Gaziantep olduğunu belirterek “UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı, ruhu olan bir yapıdır. Bu yıl Gaziantep de kültürü ve tarihinin yansıdığı mutfağıyla gastronomi listesine girmiştir. Gaziantep’in bu başarısını kutluyorum” şeklinde konuştu.
“GAZİANTEP’İN BAŞARISINI DİĞER ŞEHİRLERDEN DE BEKLİYORUM”
Kutlama yemeğine eşi Emine Erdoğan ile katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Öncelikle Gaziantep’i ve Gaziantepli kardeşlerimizi aldıkları unvandan dolayı tebrik ediyorum. UNESCO’nun Gaziantep’i bu seçmesinden memnuniyet duyuyorum” diye başladığı konuşmasında, “Gaziantep bu başarıyı çok fazla hak ederek aldı. Bir şehir düşünün ki kendine has 500 yemeği olsun. Bu rakam, dünyada şehirlerle değil ülkelerle boy ölçüşecek bir rakamdır. Gaziantep’te yemeklerin çeşidinin yanı sıra yapılışı da kendine özel. Örneğin yuvarlama, salça gibi bir sürü yemek ve malzemeyi, kadınlar bir araya gelerek yapıyor. Yani Gaziantep’te yemek yapmak aynı zamanda birliği beraberliği de geliştiren bir konu. Gaziantep mutfak kültürü, şehrin zenginliğinin sadece bir kısmıdır. Gaziantep, kadim dönemlerden beri bölgede kurulmuş tüm medeniyetlerin ve devletlerin birikimlerinin getirdiği zenginlik üzerinde oturuyor. Gaziantep’te, nesilden nesile aktarılan bu yemekleri yaşattıkları için güzel yemek yapan ev kadınlarına şükranlarımı sunuyorum. Bu unvanı almak için çalışan çabalayan bütün kurumlarımızı ve sivil toplum kuruluşlarımızı tebrik ediyorum. Ülkemizin her bölgesinde, pek çok şehrinde zengin mutfaklar vardır. Üstelik hiçbiri taklit, kopya değildir. Hepsi malzemesiyle, tadıyla, sunumuyla kendine özgüdür. Televizyonlarda bir sürü yarışma programları var. Bunların bir kısmı faydalı olabilir ama bir kısmının anlamsız olduğunu görüyoruz. Bunların yerine Gaziantep başta olmak üzere geleneksel mutfağımızı öğreten yemek programları yapılsa inanıyorum ki çok daha ilgi çeker ve faydalı olur” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, UNESCO’nun Yaratıcı Şehirler Ağı’nda gastronomi dışında el sanatları, sinema, edebiyat, müzik gibi diğer kategorilerin de olduğuna dikkat çekerek “Gaziantep’in gastronominin yanı sıra örneğin el sanatları, müzik gibi diğer başlıklarda da başarılı olduğuna inanıyorum. Gaziantep, gastronomi alanında aldığı bu unvanla rüştünü ispat etti. Ben diğer şehirlerimizden de benzer başarıları beklediğimi özellikle belirtmek isterim” diyerek konuşmalarını tamamladı.
Gaziantep mutfağının en seçkin örneklerinin İstanbul’daki Gaziantepli şefler tarafından hazırlandığı ve Çırağan Oteli mutfak ekibinin özel sunumlarıyla servis edildiği akşam yemeğine, Gaziantep’i Geliştirme Vakfı GAGEV adına Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ev sahipliği yaptı. Geceye katılanlar arasında Claudia Roden, Faye Levy, Charles Perry, gibi gastronomi alanında uluslararası üne sahip gazeteci ve araştırmacılar, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’nda yer alan diğer kentlerin temsilcileri, yerli ve yabancı şefler, akademisyenler, Bülent Ersoy, İbrahim Tatlıses, Gülben Ergen, Murat Dalkılıç, Engin Altan Düzyatan gibi sanatçılar, kanaat önderleri ve gastronomi alanındaki STK temsilcileri yer aldı.
Protokol yemeğinde davetlilerin beğenisine sunulan ve Gaziantep gastronomi kültürünün en değerli öğelerini barındıran yöresel yemekler arasında Arap köfte, kabaklama, ekşili taraklık, incikli firik pilavı, baklava ve zerdeli sütlaç gibi lezzetler yer aldı.
2004 yılından bu yana sürdürülebilir kentsel kalkınmada yaratıcılık mevhumunu ön planda tutan şehirleri belirleyerek, onların arasında bir çeşit işbirliği ağı oluşturan UNESCO‘nun çalışmaları sonucunda 116 kent bu ağa dahil edildi. İlk çiftçi toplumların ortaya çıktığı “Bereketli Hilâl” olarak adlandırılan Mezopotamya topraklarına yakınlığıyla bilinen Gaziantep’in bu başarısı, Türkiye’nin gastronomi alanında hak ettiği yeri alması adına bir milat niteliği taşıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!