Galatasaray kötüye sürükleniyor

BUNCA yıldır futbolun içindeyim. Yirmiye yakın teknik adamla, binden fazla futbolcu ile çalıştım...

Ama Galatasaray’ın ikinci yarı açılışını yapmakta geç kaldığını görünce, daha çok bilgi eksikliğim olduğunu anladım...

Bütün takımlar ligin ikinci yarısına kamp yaparak harıl harıl hazırlanırken, bizimkilerden uzun süre tık çıkmadı. Üstelik takımın bir kısmı sakat, bir kısmı sezonu kapatmış. Hasretle yollarını gözlediğimiz transferlerden de henüz haber yok...

Birkaç gün sonra, deplasmanda Bursaspor’a karşı ciddi bir kupa sınavı verecek olan Galatasaray’ın bu kadar umursamaz olmasını mantığım almıyor. Demek ki, biz yıllarca yanlış yapıp futbolcularımızı fuzuli yormuşuz (!)...

Hocamız hastalanabilir, Galatasaray’ın önemli iki lig maçına da çıkmamış olabilir. Kim bilir, belki de psikolojik sorunları vardır... Ancak, bir takımda nasıl futbolcuların yedeği oluyorsa, teknik direktörün de yerine bakacak birinin olması gerekir.

Sorumluluktan kurtulamazlar

Üç yıl evvel, geçilmemek için çarelerini de açıklayarak "Fenerbahçe bizi geçti" dedim. Pek çok Galatasaraylı ve konu sıkıntısı çeken spor yazarı, ne dediğimi anlamak yerine, acımasızca bana saldırmıştı. Şimdi bakıyorum da, hiçbir problemi ve transfer ihtiyacı olmayan Fenerbahçe ile birlikte bütün takımlar, ikinci yarı hazırlıklarına günlerce önce başlamışlar. Bizimkiler daha dün toplandı.

Adaleleri ciddi maçlara hazır olmayan futbolcularımızdan birkaçı sakatlanırsa bunun hesabını kim verecek? Benim bildiğim, sağlık kurulu koordinatörümüz Prof.Dr.Mehmet Kurtoğlu böyle bir şeye izin vermez. Büyük bir ihtimalle, ona da soran olmamıştır.

Amacım, "felaket tellallığı" yapmak değil... Sadece Galatasaray’ın kötüye sürüklenmesine isyan ediyorum. Özhan Canaydın da "Bütün sportif ve mali yetkilerimi Adnan Polat’a devrettim" diyerek, işin içinden sıyrılamaz. Yetkiyi devretmek, kişiyi sorumluluktan kurtarmaz.

Çaylak yönetici

GEÇEN cumartesi, Türkiye Yüzme Şampiyonası yapıldı. Fenerbahçe ilk defa "tüm branşlarda" şampiyon oldu. Sporcularını ve yöneticilerini kutluyorum.

Suyu sadece hamamda gördüğünü tahmin ettiğim zamanın Yüzme Federasyonu Başkanı Sema Küçüksöz’e, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı ile Gençlik ve Spor Genel Müdürü’ne ısrarla kandırıldıklarını söyleyip engel olmaya çalıştım. Dinlemediler, bir günde bakanlar kurulu kararı çıkarıp F.Bahçe’nin Ukrayna’dan aldığı yüzücüleri Türk vatandaşı yaptılar. İşte bu devşirmelerin, Türk yüzücüler karşısında havuzun sularına nasıl gömüldüğünü hep beraber izledik. Bunlar, değil olimpiyatlarda madalya almak, B finali dahi yüzemezler. Sadece Türkiye’de F.Bahçe’yi şampiyon yapabilirler ve yaptılar da... Finallere kalabilecek tek Türk yüzücüsü, şampiyonada Ukraynalıları geçerek Türkiye rekorlarına imza atan Derya Büyükuncu’dur.

Lisenin önünden geçmesin!

Yirmi yedi kez Türkiye şampiyonu olmuş Galatasaray’ın, yüzme şubesi sorumlusu çaylak yöneticisini de sizlere havale ediyorum. Seçildiğinde kendisine her türlü desteği sağladım, tüm olanaklarımı emrine verdim. Bilmiyorum nedendir? Vedat İrdelp, kulübün de müsaadesiyle başlattığım bütün hamleleri yarım bıraktı ve ikazlarımı göz ardı etti. Gelinen nokta ortada...

Verilen şansı elinin tersiyle iten Vedat İrdelp, sakın ola, seçim ayında Galatasaray Lisesi’nin önünden bile geçmesin!...

Birini dahi yönetecek kapasitesi olmayan bu kardeşimize, dört branşın yönetiminin verilmesi kararı tekrar gözden geçirilmelidir. Galatasaray kartviziti taşımanın dışında hiçbir iş yapmayan, futbol şubesinden başka görev kabul etmeyen, diğer branşlar teklif edilince, "işim var" deyip küsen yöneticiler ne diye koltuklarında oturuyorlar?

Kusura bakmasınlar, darılmasınlar, gücenmesinler! Onlara, oyumu şartlı verdiğimi, hatalarını yüzlerine söyleyeceğimi açıklamıştım. Kimse Galatasaray’dan daha değerli değildir.

Tepkisizlik üzüyor

ÜÇ dönemdir Galatasaray’da murakıplık görevini büyük bir liyakatla sürdüren Suat Sucuka, bir gece kulübünde eşiyle otururken, Alper Üner tarafından darp ediliyor ve hastanelik oluyor. Alper Üner, Suat Sucuka’nın fizik olarak iki katı büyüklükte... Ve daha önce de Galatasaray Yönetimi’ne talip olmuş bir kişi... Aynı mekanda bulunan Galatasaraylı yöneticiler de kıllarını kıpırdatmadan olaya sessiz kalıyorlar. Gerçekten çok üzüldüm. İşin daha da vahim yanı, yönetimin ve disiplin kurulunun da tepkisiz kalması... Neden görevlerini yapmaktan çekiniyorlar? Bu işin sonuna kadar takipçisi olacağım.
Yazarın Tüm Yazıları