Galatasaray gümbür gümbür
Güncelleme Tarihi:
Galatasaray Futbol Takımı'nı şöyle bir gerilere götürdüm. Geçtiğimiz yıl başlangıcı ile kıyasladım. TSYD Kupası'nda sarı kırmızılı ekip tam bir fiyaskoydu, yenilgi üzerine yenilgi aldı. Galatasaraylıları da umutsuzluğa iter gibi oldu. Ama sonra toparlandı. Nedeni Galatasaray Yönetimi'nin sabırla ve inançla Fatih'in ve futbolcularının arkasında olmasındandır. Bu yıl ise Galatasaray Futbol Takımı tamamen ters bir tablo çizdi. Hazırlık maçları benim hiç umurumda değil. İsviçre'de ve Amerika'da Galatasaray değişik rakiplerle oynadı. Kah yendi, kah yenildi. Benim için önemli olan tıpkı geçtiğimiz yılda olduğu gibi TSYD Kupası'nda Galatasaray'ın oynayacağı Beşiktaş ve Fenerbahçe maçlarıydı. Hemen peşinen şunu söyleyeyim, Galatasaray tam bir Avrupalı olmuş. Fevkalade bir başlangıç yaptı. Çok iyi bir takımı var. En mühimi de dört dörtlük bir teknik direktörü var; Fatih Terim. Yardımcıları Müfit ve Bülent bizim çocuklarımız. Galatasaray'ın evlatları. Fatih de öyle. Zaten Galatasaray Futbol Takımı'nın başarısının altında bu yatmaktadır. Galatasaray'ın kaybolmaya başlayan özelliklerini Fatih, Bülent ve Müfit tekrardan Galatasaray Futbol Takımı'na getirdiler. Önce o futbolculara sarı kırmızılı camianın büyüklüğünü öğretmeye çalışıyorlar. Belirli bir ölçüde bunu başardılar da. Önümüzdeki günlerde ve yıllarda daha çok ilerleme yapacaklar bundan eminim. Zira tuttukları yol, o yol.
ÖZVERİ VE YARDIMLAŞMA
Galatasaray'ın Beşiktaş maçı rakibinin daha tam hazır olamamasından, Toshack'ın yeni gelmesinden, takım içindeki huzursuzluklar ve sakatlıklardan dolayı benim için pek ölçü olmadı. Maç sonrası da aynen şunu yazdım, iyi hatırlıyorum. Beşiktaş bir çoluk çocuk takımı olmuş. Galatasaray'ın 6-0'lık galibiyeti tabii ki rakibin ismi Beşiktaş ise alkışlanmalı. Zira bu tabela, hem Beşiktaş, hem de Galatasaray'ın tarihine geçecek. Beni maçta daha çok memnun eden Galatasaray takımının oyun anlayışının tam bir özveriye ve yardımlaşmaya yönelik olmasıydı.
Geldik Fenerbahçe karşılaşmasına. Hep berabere gördük, Galatasaray forvetsiz oynadı. İleride Hagi ve Arif gözükmesine rağmen adeta Galatasaray tüm oyuncularıyla orta sahadaydı. Herhangi bir Galatasaraylı futbolcu topu ayağına aldığı zaman en az 4-5 tane arkadaşı rakip kaleye doğru tam bir depar halindeydiler. İşte size örnekler. Fatih'e yapılan penaltı. Suat'ın yaptığı ortaya zıplayıp kafayla golü atan Ümit. Ve Galatasaray'ın hazırlanışı, atışı bakımından uzun süre unutulmayacak Ergün'ün üçüncü ve K.Hakan'ın dördüncü golü. Ve yine hemen hemen aynı pozisyonların sonucu, Ümit'in ve Suat'ın bir metreden kaçırdıkları goller. Şöyle bir oyunu 90 dakika düşünüyorum da, rakip Fenerbahçe'nin bir iki cılız atağı var, o kadar.
CİMBOM'A GÜVENİM TAM
Galatasaray Avrupa Kupası eleme maçı öncesi bana tam güven verdi. Ancaaak, Sion'u da dikkatle izliyorum. Galatasaray'a çıkabilecek en güçlü rakip çıktı. Bu asla gözden kaçmamalı. İsviçre futbolu öyle kenara itilmez. Kaldı ki, Sion takımında 9-10 tane kaliteli yabancı oyuncu var.
Galatasaray'ın şu anda 18 kişilik fevkalade bir kadrosu var. Biri oynamasa diğeri çıkar, en az onun kadar görev yapar. İşte Ümit. Sonra genç Fatih, Ceyhun, Emre. Amaa, bu Emre'den dikkatle bahsetmek lazım. Onu bir iki kez uyarmıştım. Daha futbolcu olmadan asla havalara girilmez Emre. Seni son kez uyarıyorum. Sonra hem sırtındaki o müthiş sarı kırmızılı formayı kaybedersin, hem de futbolculuğundan olursun. Aman dikkat oğlum. Yeni transfer Osman Galatasaray'ın sol tarafında çok iş yapacak. Suat çok formda. Tugay daha iyi olacak. Arif takımdan uzak kalmanın eksikliğini çekiyor, ama toparlanacak. B.Hakan, İlie ve Popescu da bu takıma girecek. Görünüş fevkalade. Öyle zannediyorum ki, Galatasaraylı taraftar maç sonralarında Galatasaray şarkısı ile Ali Sami Yen Stadı'nı terkedecek. Bravo Fatih. Sarı kırmızılı futbol şubesini nereden aldın, nereye getirdin. Seni, Müfit'i ve Bülent'i tekrar kucaklıyorum.