Futbol tarihine bir bilet

BAŞKALARINA tuhaf gelen “şeylerle” ilgili bir grup insanın haftada iki kez toplandığı mezat salonunun üst katında, 24 Eylül’de meraklılarının karşısına çıkmaya çalışan futbol güzelliklerini inceliyorum...

Futboldan haniyse soğuduğumuz bir süreçte âşığı olduğumuz oyuna iman tazelediğimi hissediyorum.
Aslında bayramdan sonra, önümüzdeki ay yazmaya niyetli olduğum yazıyı “Bugün bunları hatırlamaya hepimizin ihtiyacı var” diyerek öne çekme kararı alıyorum.
Buyurun futbolun hisseli harikalar sergisine...
* * *
Derginin adı “Fenerbahçe-Galatasaray Dostluğu”. Büyük ihtimal 1950’lerden.
Kapakta bir Galatasaraylı bir Fenerbahçeli futbolcunun maç seremonisinde el sıkışıp öpüşürlerken çekilmiş ve renklendirilmiş fotoğrafları var.
Benzer bir dergi, Türk Spor’un özel “FB-GS Sayısı”. Bir Cimbomlu bir Kanaryalı yan yana portre nizamında dizilmiş, gülümsüyorlar...
Az ötede unutulmaz maç biletleri: Fener’in 6-0 kazandığı, Galatasaray’ın 5-1 kazandığı maçlara ait.
“Ortak efsanelerimiz” de yanı başında bekliyor ezeli rekabetin.
Mesela meşhur, nesilden nesle aktarılan “3-1’lik Macaristan Zaferi” için hazırlanmış özel bir dergi; yine dönemin estetik hatları hâkim elbette.
O maçtan fotoğraflar; Türkiye’ye futbolu sevdiren kuşağın yıldızlarının maç öncesi çektirdikleri klasik poz...
Ve o maçın bileti. 60 yaşında bir zaferin bileti; ara ki bulasın...
* * *
Beşiktaş?
Elbette var. Rozetleriyle, maç biletleriyle, efsaneleriyle, piyangolarıyla hatta BJK yazılı kemer tokasıyla.
Sadece “3 Büyükler mi?”
Vefa’dan Altay’a, Kırşehir’den Zonguldak’a, Muhafızgücü’nden Sarıyer’e her kulübün tarihinden bir altın, bir gümüş, bir bronz ama muhakkak şanlı bir hatıra.
* * *
Neden bahsettiğimi net bir şekilde açıklamak gerekiyor.
24 Eylül’de memleket sınırları içinde ilk kez sadece spor temalı bir mezat yapılacak.
Detaylara şu anda değilse de önümüzdeki günlerde (www.buyukpazarmezati.net) adresinden ulaşılabilir.
Bahsettiğim ve bahsedeceğim güzellikler de dahil olmak üzere 2 bin 200 küsur parçalık bir spor mezatı olacak.
Aklınıza gelebilecek ve 40 yıl düşünseniz gelmeyecek yüzlerce obje, kitap, dergi, rozet, bilet...
Mesela Milliyet 1989’da Fenerbahçe’yi Yılın Takımı, Rıdvan Dilmen’i Yılın Futbolcusu seçmiş.
Nereden çıkıp geldiyse bu iki isme verilecek ödüller de mezata ulaşmış.
* * *
“Karşıyaka Spor Kulübü Bisikletçisi Niyazi Bey’in Şampiyonluk Hatırası” olarak çekilen fotoğraf yıllar öncesinden ışınlanmış sanki.
Beşiktaş’ın 1924’te şampiyon olan kadrosu, BJK’li Baba Hakkı ve Hristo’nun sakız kâğıdı olarak görülmüş fotoğrafları...
Ali Sami Yen’in kartviziti, Galatasaray’ın Osmanlı dönemi maç kareleri...
Fenerbahçe’nin eski kombine kartları, hatta Fenerbahçe logolu bir direksiyon kolu!
Futbol tarihimizle ilgili fantastik bir seyahat.
Mesela Görele Spor Kulübü’nün logosunun Galatasaray logosuna “bu kadar!” benzediğini bilmezdim...
* * *
Futbol konusunda biraz zorlasak 72 milyon uzman çıkarabileceğimiz seviyeye nihayet eriştik.
Neredeyse herkes bireysel olarak bir takıma dönüştü, aklımızı koruyan kulüp çatılarını bile uçurduk, “Bir ben haklıyım, diğer herkes yanlış” noktasına vardık.
Hem herkes haklı, hem herkes haksız.
Zaman içinde unuttuğumuz veya unutmuş gibi davranır hale geldiğimiz güzellikleri hatırlamak yaşadığımız berbat günleri aşmak için bir teselli olur mu?
Bana iyi geldi açıkçası, umarım sizin için de futbol temalı bir bayram hediyesi yerine geçer...
Yazarın Tüm Yazıları