Fulya’dan Baksı’ya sanatçı göndermeleri

HÜSAMETTİN KOÇAN’ın ‘7 Sergi 1 Selámlama’ sergisini gezdim cuma günü.Dün akşam saat 17.00’de de kırmızı kurdeleler kesildi, herkes Fulya’daki GaleriArtist’ten Baksı Müzesi’ne, İstanbul’dan kilometrelerce ötede bir köye tuvallerin, camların, bütün sanatçıların aracılığıyla gönülden desteklerini, sevgilerini gönderdiler. Her şey Baksı Müzesi için.Sadece desenleri görenler, renkleri seyredenler değil, onları elleriyle hissedenler de bu sevgiye katıldılar.Baksı Müzesi’nin açılışına gitmeseydim, İstanbul’a yansımaları beni bu kadar, bu resimlere, bu işlere çeker miydi? Bir köyde sanatın soluğunu, varlığını duymanın büyük şehirlerden çok daha büyüleyici olduğunu fark edebilir miydim? Çünkü Hüsamettin Koçan’ın Körler İçin Resimler’i, dokunanların dünyasındaki duyarlıkların etkileyiciliğini taşıyor.Her kattaki bir salonda, başka bir Hüsamettin Koçan göreceksiniz. Anadolu’nun, modernin, çağdaşlığın, minimalizmin tadı, yaratıcı çoğulluğunda başka tatlarla çıkacak karşınıza.125 Sanatçı İçin Methiye’nin geçmişten bugüne gelen serüvenini anımsatalım mı? * * *GEÇEN yıl Proje 4 Güncel Sanat Müzesi’nde Baksı Müzesi’ni destekleyen 125 sanatçı eserleriyle orada açılan Şamanın Güncesi sergisine katılmışlardı. Sanatçıların sanatsal dayanışması.Hüsamettin Koçan da onlara bilmukabele sevgilerle diyerek, her sanatçı için ayrı bir resim yaparak imzalamış. Yan yana dizilmiş bu 125 tuval aynı zamanda bir saygı gösterisine/görselliğine dönüşüyor.Sahipleri, sanatsal konuşma diliyle gerçekleştirilen bu sanatçı dayanışması’nın eserlerini 8 Nisan’da alacaklar.Kırılgan Yüzler’e bakınca ne düşündüm? Bakır, metal, cam karışımı eserlere. Yaratıcısı, ‘bu seri ile hurufi yüzler arasında dolaylı bir ilişki var’ diyor. Benim için yüzler, bu açıklamayı aşan çağrışımlar getiriyor. Kırılgan Yüzler, siz ayrıldıktan sonra da retinanızdaki saltanatını sürdürecekler.Şamanın Gizemi’ni gezmeden sakın sergi binasını terk etmeyin. Sanatçının yaratma sürecindeki temel kavramlarını onu görmeden kavrayamazsınız.Sanatçı ‘suskun toplum insanlarının gözleriyle konuştuğunu’ vurgulamış. Kırılgan Yüzler önce bunu mu iletiyor bize.Hüsamettin Koçan’la birlikte sergiyi gezerken, yorumlarının, bana aktardığı tanıtma cümlelerinin hepsinde mutlaka bir kez Anadolu geçiyor. Neden? Bir geleneğin modernleşmesi üzerinde çok durduğundan, o geleneğin birçok özelliği içerdiğini bildiğinden.Tılsımlı Eller ile Dokuz Tane Bakış sergilerini de es geçmeyin.* * *BİR sanatçıda farklılıkların ustalığını görünce, zevk değişkenliklerinin haritasına bakıyormuşum gibi gelir.