FP'de iç çekişme alevleniyor...

Muharrem SARIKAYA

FP'de son iki haftadır ‘‘seçimin iptali’’ konusunda yapılan açıklamalar, parti içi iktidar mücadelesini de su yüzüne çıkarıyor.

Partide, ‘‘eskiler’’ veya ‘‘radikaller’’ olarak isimlendirilenler ile ‘‘liberaller’’ arasındaki savaş dün daha da kızışıyor.

Genel Başkan Recai Kutan ise partide ayaklarını bastığı makasın gittikçe açılan iki kolunu kavuşturmak için çırpınıyor.

Durum böyle olunca, bir gün önce yaptığı bir açıklamayı, ertesi gün yumuşatmak veya tekzip etmek zorunda kalıyor.

Bunun son örneği de önceki gün yaşanıyor.

Önce Grup Başkanvekili Abdüllatif Şener, seçim iptaline karşı olduklarını açıklıyor.

Ardından, daha bir hafta önce ‘‘seçim iptaline destek verebilecekleri’’ yönünde açıklamada bulunan Kutan, Cuma namazından çıkışında farklı bir tavır sergiliyor.

Kutan, bu kez ‘‘Seçim 18 Nisan'da yapılacak. Biz seçimin iptaline karşıyız’’ diyerek, Şener'in sözlerinin altına Genel Başkanlık damgasını vuruyor.

* * *

Partinin en üst düzeyinden dile getirilen karar dün Kutan'ın ağzından yeniden yumuşatılıyor:

‘‘Biz seçimin ertelenmesine karşıyız, ama milletvekillerimizi serbest bırakıyoruz...’’

Kutan'ı bu açıklamaya iten neden, Necmettin Erbakan'ın hálá parti üzerindeki hákimiyetini sürdürmesi olarak yorumlanıyor.

Nitekim, dün İstanbul Milletvekili Mukadder Başeğmez, partinin ‘‘seçim iptaline karşıyız’’ açıklamasına tepki gösteriyor:

‘‘Ben seçimin iptalini istiyorum. Bu karar Meclis'e gelirse gider iptali yönünde oy kullanırım...’’

Başeğmez, gerekçesini de şöyle dile getiriyor:

‘‘Biz bir daha milletvekili olsak ne olacak, olmasak ne olacak. Önemli olan Necmettin Erbakan ve Tayyip Erdoğan'ı kurtarmamızdır. Böyle bir öneri gelirse ben hayır diyemem. Sadece ben değil, grubun çoğunluğu seçim iptaline hayır diyemez...’’

Başeğmez bunları vurgularken, Meclis Genel Kurulu'nu yöneten partili ağabeyi Başkanvekili Yasin Hatipoğlu ‘‘içi kan ağlayarak’’ seçimin iptaline ilişkin sürecin güçlüğüne işaret ederek işi yokuşa sürüyor.

Hatipoğlu, seçim iptal kararının Anayasa Komisyonu'ndan genel kurula gelmesi gerektiğini vurguluyor.

* * *

Peki, FP'de yaşanan bu tutarsızlıklar seçimde oy kaybına yol açmayacak mı? Bunun bir faturası olmayacak mı?

Bu sorulara Genel Başkan Yardımcısı Cemil Çiçek dün telefonda şöyle karşılık veriyor:

‘‘Ben baştan beri bu girişimleri desteklemediğimi beyan ettim. Yanlışlığını ortaya koydum. Bir inşaat yapılırken, öncelikle zemin etüdü gerekir. Taban nasıl diye bakılır. Etüdü iyi yapmazsanız, proje değişikliğine gitmek zorunda kalırsınız. Onun da bir maliyeti vardır...’’

Çiçek, bu maliyetin şu an bilinmesinin zor olacağını da belirterek devam ediyor:

‘‘Bu proje değişikliğinin FP'ye ne maliyet getirdiğini 19 Nisan sabahı göreceğiz...’’

Çiçek, bunun ötesinde bir şey söylemiyor.

Ancak, son günlerde FP'de şu soru ağırlıklı olarak tartışılıyor:

‘‘Acaba ılımlı çizgisi ve üslubu ile kamuoyunda takdir toplayan Kutan'ın başarılı olmasını Erbakan arzulamıyor mu?’’