Fok...

Bekir COŞKUN
Haberin Devamı

Ömrümde hiç yakından fok görmedim.

Ama kıyılarımızdaki birkaç fok, bize Avrupa'nın en saygın ödüllerinden birisi olan Henry Ford Ödülü'nü kazandırdı.

Sualtı Derneği'nin ‘‘Akdeniz fokunun Türkiye'de korunması-Foça Pilot Projesi’’ 31 büyük ülke arasından sıyrılıp, birinci oldu.

Yuvarlak kara gözlü, bıyıklı, masum bakışlı bir fokumuzun resmi tüm Batı medyasında bugünlerde yer alıyor.

Ve resimdeki fok, Batılılara Türkiye'yi anlatıyor.

*

Oysa bizim Süleyman Bey'in, Mesut Yılmaz'ın, Ecevit'in, ya da öbür devlet adamlarımızın resimleri, Batı medyasında hiçbir zaman bu kadar geniş yer alamamıştı.

Neler yapıyorlar, neler konuşuyorlar, neler neler söylüyorlar, resimleri girmiyor.

Ama bizim fok ağzını açmış değil, resmi yarım sayfa.

Çünkü:

Doğa ve doğa korumacılığı, uygar dünyanın yükselen değeridir.

Bir ağaç dalının, bir kaplumbağanın, bir köpek yavrusunun, bir ince derenin, bir yaprağın, bir fokun, inanılmaz siyasal-sosyal boyutları var artık.

Ne dersiniz?..

*

Ey aziz fok...

Bizim devlet adamlarımız, ülkemizi AB'nin herhangi bir yerine sokmayı başaramadılar da, tombul fok başardı.

Onur listesinin başına...

O yuvarlak kara gözleri ile masum masum bakarken...

Sağolsun.

Bakın; bu sene turist sayısında yüzde 30'lara varan bir düşme oldu. Turizm dernekleri sızlanan-ağlayan açıklamalar yapıyorlar. Oteller dolmayacak, beklenen turizm geliri gelmeyecek.

Nedeni; Türkiye'nin bozulan imajı...

Bu yıl tek iyi imaj ne?..

O yuvarlak siyah gözlü fok balığı.

*

İsterseniz yakıp yıkmayı sürdürün.

Son ormanı yakın. Son ağacı kesin. Son dereyi kurutun. Son tarihi kalıntıyı yıkın.

Son yeşile kıyın.

Son kıyıyı talan edip, son foku vurun.

Son turist kaçsın gitsin.

Ve son mutlu insan da yok olup giderken, doğa son yazısını alnımıza yazsın:

‘‘Kaçınılmaz son...’’













Yazarın Tüm Yazıları