Fırçala ve gülümse

Güncelleme Tarihi:

Fırçala ve gülümse
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 21, 2011 00:00

Ortodonti yani çarpık diş ve çene bozukluklarının düzeltilmesi tedavisinin ideali, çocuk yaşta yapılması. Ancak bu fırsatı kaçıran yetişkinler de artık tel taktırarak ağızlarındaki bozuklukları düzeltiyor. Film yıldızları, sporcular, iş adamları, yöneticiler, tiyatrocular, bankacılar, ev hanımları ve üniversite öğrencileri kimseye aldırmadan ağızlarında tellerle dolaşıyor

Yakın zamana kadar ağız ve dişlerindeki bozuklukla yaşamak istemeyenlerin önünde fazla seçenek yoktu. Dişlerdeki çarpıklıklar dolgu gibi uygulamalar veya protezlerle halledilmeye çalışılıyordu. Bunun için bazen sağlıklı dişlerden de vazgeçmek gerekiyordu. Ancak teknik ve malzemelerdeki gelişmeler yetişkinleri de ortodonti tedavisine cesaretlendiriyor. Kendi rızalarıyla gittikleri bu tedaviye ve kontrollere uyumları çok iyi. E, ne de olsa motivasyonları zorlayıcı ebeveynler değil, kendi gönülleri. Tedaviye başladıktan sonra en geç bir yılda hedeflerine ulaşabiliyorlar. Diş tellerini ya görünen yüzeye ya da iç tarafa uygulamak mümkün. Görünen tarafa metal braket takılması şart değil. Zaten yetişkinlerin çoğu da şeffaf braketleri tercih ediyor. Ancak bazıları bunu kamufle gereği duymadan, sevimli görünmesi için üstüne renkli lastikler takılmasını bile talep ediyor.
Ortodonti tedavisi gören yetişkinlerin de aynen çocuk hastalar gibi asitli içecekler, şekerli yiyecek ve çikolata, sert gıdaları ısırarak yememek, sakız çiğnememek gibi yasaklara uymaları gerekiyor. Her öğünden sonra özel fırçalarla dişlerini fırçalamaları ve ağız duşu kullanmaları da.
Tedavi sürerken yetişkinlerin en büyük kaygıları konuşmalarının bozulması, toplantı ve yemeklerde yenen yiyeceklerin tellerde takılması ve tabii ki canlarının yanması. Ancak kısa zamanda ağızlarındaki tellerle baş etmeye ve günlük yaşamlarını sorunsuz, ağrısız sürdürmeye başlıyorlar.

TEK AMAÇ ESTETİK DEĞİL

Ortodonti uzmanı Cüneyt Keskin’in verdiği bilgiye göre, ortodonti tedavisinin tek nedeni ve yararı estetik değil. Dişlerin çarpık olması, çenenin kapanmasını da bozuyor. Bu bozukluk, çene üzerine istenmeyen kuvvetler binmesine ve yüz bölgesinde ciddi ağrılara yol açabiliyor. Çene kemiklerinin eklemleri bozuluyor. Ağız açma kapamada ses, hassasiyet gelişiyor. Yeme-içme sırasında ağrı oluyor. Çenenin takılması, çıkması gibi sorunlar yaratıyor. Bu hastalar genellikle baş ağrılarından şikayet ediyor. Boyun ve sırt ağrısı da görülebiliyor.
Ortodonti tedavinin implant uygulamalarında da yeri var. 65-70 yaşındaki hastalarda bile implant yapılacak bölgenin iki yanındaki eğilen ve çarpılan dişler tellerle düzeltiliyor. Bu sayede açılan boşluğa implant yerleştiriliyor.

ASLINDA ÇOCUKLUKLA HALLETMEK LAZIM AMA

Yetişkinlerde ortodonti tedavisi çocuklardan daha kısa sürede sonuçlanıyor. Çocuklardaysa 1.5-2 seneyi geçiyor. O halde akla, “Neden çocuklarla bu kadar uğraşıyoruz, büyüdüğünde halledemez miyiz?” sorusu geliyor. Keskin, “Çocuklardaki tedavinin uzun sürmesinin nedeni, ağız ve dişlerin büyüme gelişimini yönlendirmemiz. Çocukta hızlı gitmek marifet değil, gelişmeye paralel tedaviyi sürdürmek ve planlamak lazım ki, iyi bir sonuç çıksın. En ideali tedavinin 11 yaş dolayında başlaması. Yine de yetişkinlerin dişeti ve dişleri sağlıklıysa ortodonti tedavisini her yaşta uygulayabiliyoruz” diyor.

CESARETLİ YETİŞKİNLER NE DİYOR

Hülya Oruç (38, bankacı): Çocukken de ortodonti tedavisine başlamış ama arkadaşlarım dalga geçince çıkarmıştım. Çene kemiğim çok sorunlu, simetri bozukluğu var. Önce bir plastik cerraha gittim. Beni ortodontiste yönlendirdi. Bu kez çekinmeden başvurdum. Bir bankada kobi portföy yönetmeni olarak çalışıyorum. İş hayatında estetiğin olumlu etkisini gözardı etmek mümkün değil. Üst dişlerim yerine yerleşti. Altların yerleşmesi için biraz daha zamana ihtiyacım var.
Umut Orhan (31, ev hanımı): Çocukken ortodontik tedavi görmüştüm ama nedense dişlerim tekrar çarpıklaştı. Sanki konuşurken herkes çarpık dişlerime bakıyormuş gibi geliyordu bana. Arkadaşlarım içinde ‘Ne gerek vardı’ diyenler oldu. Eşim de ‘Bu yaştan sonra mı?’ diye sordu. Tellerden çekinmiyorum hiç. Hatta renk renk lastikleri özellikle istedim. Altı yaşındaki oğlum bile doktordan her dönüşümde, ‘Bugün hangi renkleri taktırdın’ diye merakla soruyor.
Aycan Bingöl (34, danışman): Diş doktorum üç yıldır ortodonti tedavisinden çok yarar göreceğimi söylüyor bense ihmal ediyordum. Bu saatten sonra sosyal hayatta zorlayacak, ağrılar yapacak sanıyordum. Ekim’de başladım. Tedavinin bitmesine bir ay kaldı, sonuçlarından çok memnunum. İş görüşmeleri, toplantılar, düğünlere katılıyorum, hiç sorun da yaşamıyorum. Ben söylemeden ağzımda braket olduğu fark edilmiyor bile.
Nurbanu Hacıosmanoğlu (20, öğrenci): Ortodonti tedavisi yaptırmayı iki yıldır düşünüyor ama cesaret edemiyordum. Nihayet tedaviye başvurdum. İyi ki de başladım, gayet hızlı ve çok iyi sonuç alıyorum. Ağzımdaki telleri yadırgayan yok. Ne kadar kalırsa kalsın, rahatsızlık duymuyorum. Diş fırçam hep yanımda, günde dört kez fırçalıyorum, bazı yiyeceklerden uzak duruyorum. Sadece ilk taktırdığımda yemek yiyemedim.
Sadık Kuzu (28, yazılım uzmanı): Hem üst hem de alt dişlerimde tel var. Şeffafları tercih ettim, çok dikkatli bakılınca görülüyor. Dişlerin daha iyi ve güzel görünmesinin yanı sıra sağlıkla ilgili de kaygım vardı. Çarpışık dişleri düzgün fırçalamak zor, çürümeler başlamıştı. Araştırınca yaşın önemli olmadığını öğrendim. Başta konuşmamı, gülüşümü etkiler mi diye düşündüm. Kısa zamanda adapte oldum, büyük sorunlar yaşamadım.
Deniz Karapınar (24, öğrenci): Üniversiteden mezun olmadan ve iş hayatına atılmadan düzgün dişlere sahip olmak istiyorum. İnsanın kendine saygısıyla da ilgili. Tedavi esnasında tellere takılmamak lazım. Gelip, geçici bir dönem. Kısıtlamalara uymak zor değil. Üstelik yasakların yararı oldu; şeker, kola ve fast-food’dan sakındığım için 7.5 kilo verdim.
Şevket Sevinç (21, lojistik şirketinde çalışıyor, üniversite öğrencisi): Satış departmanındayım ve iyi görünmek işim bir parçası. İnternetten uzun araştırmalarla karar verdim ve Nisan’da başladım. İlk zamanlar çok çekindim. Dalga konusu olacağımı zannediyordum. Ama telleri takmaya başladıktan sonra anladım ki, çok kimsenin tel geçmişi var. Kimse yadırgamadı. Sadece dişlerim değil, sesim de değişti. Daha rahat konuşuyorum.

ORTODONTİDE ALTIN VE HAUTE COUTURE

Çarpık dişlerin tedavisinde kullanılan braketler, yani diş üzerine yapıştırılan malzemeler aslında başlıca endişe kaynağı. Tedavinin istenmemesindeki en caydırıcı unsur bu braketler. Firmalar bu tedaviyi yaptırırken, estetik kaygılar yaşayanlar için sürekli alternatif ürün ve yöntemler geliştiriyor. Estetik şeffaf braketler, şeffaf plaklar (invisaline) ve iç taraftan uygulanan tedavi aygıtları hep bu çabaların ürünleri. En son geliştirilen yöntemlerden biri de altın alaşımlı braketler. Hastanın alt ve üst çenesinden alınan silikon ölçüler Almanya’ya laboratuvara gönderiliyor. Ağıza takılınca görünmeyen braketler, anti-alerjik altından kişiye özel hazırlanıyor ve 1.5 ay içinde mücevher kutusuna benzer bir ambalajla doktora gönderiliyor. Klasik tedavilerden iki-üç kat daha maliyetli olan bu tedavinin adı ‘lingual incognito’.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!