Feyzioğlu: Yargıyı hiçbir cemaatin eline geçmeyecek şekilde yapılanması sağlamak çocuklarımıza olan borcumuzdur

Güncelleme Tarihi:

Feyzioğlu: Yargıyı hiçbir cemaatin eline geçmeyecek şekilde yapılanması sağlamak çocuklarımıza olan borcumuzdur
Oluşturulma Tarihi: Ekim 27, 2017 15:27

Feyzioğlu: Yargıyı hiçbir cemaatin eline geçmeyecek şekilde yapılanması sağlamak çocuklarımıza olan borcumuzdur

Haberin Devamı

Mustafa TURAPOĞLU/ANKARA,(DHA)-TÜRKİYE Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, "Yargının bir daha hiçbir cemaatin, tarikatın güç odağının ya da siyasi partinin eline geçmeyecek şekilde yapılanmasını sağlamak, atalarımıza ve çocuklarımıza olan borcumuzdur" dedi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin 94. Kuruluş Yıldönümü dolayısıyla Türkiye Barolar Birliği'nin ev sahipliğinde "Hukuk Devleti ve Yargı Sempozyumu" düzenlendi. Sempozyumun açılışında konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Cumhuriyet'in önemine değindi.
Konuşmasında, "Türkiye Cumhuriyeti'nin 94. kuruluş yıldönümünü idrak ettiğimiz şu günlerde,en temel sorunumuz,devlet düzeninde giderek yaygınlaşan keyfîliktir" diyen Feyzioğlu, "Bu keyfîlik, toplumsal düzenin her cephesinde maalesef olumsuz sonuçlarını hepimize yaşatmaya başlamıştır. Kamuda layık olanın layık olduğu göreve getirilmesi anlamındaki liyakat ilkesinin yerini, siyasi iktidara mutlak sadakat uygulaması almıştır. Buna bağlı olarak her alanda kamusal görevlerin olması gerektiği gibi ve hukuka uygun olarak yerine getirilmesinde çok büyük sorunlar baş göstermektedir. Üzülerek ifade etmek gerekirse, bu sıkıntılı durum, ülkenin temeli olan adalet dağıtma hizmetinin yerine getirilmesinde de maalesef ileri seviyede yaşanmaktadır" dedi. 
"YARGI SİSTEMİNE VERİLEN ZARARI GİDERMELİYİZ"
Hangi etnik kökenden, inançtan, mezhepten, cinsiyetten, cinsel yönelimden, dilden ve siyasi düşünceden olursa olsun 80 milyon vatandaşın hukuk paydasında kucaklaştırmak  olduklarını söyleyen Feyzioğlu, şöyle konuştu: "Çünkü devletlerin dağıldığı, milletlerin parçalandığı, sömürgeci güçlerin vekalet savaşlarında az gelişmiş kitleleri birbirine kırdırdığı bu coğrafyada hukuk paydasında kucaklaşabilmemiz, hepimiz için bir var olma mücadelesine dönüşmüştür. Birlikteysek varız. Parçalanırsak yokuz. Bunun için; adil yargılanma hakkını güvence altına alan, bağımsız, tarafsız, hesap verebilir, siyasete kürsüden müdahale etmeyen, siyasetin müdahalesine de kapalı bir yargı sistemini kuracak anayasa değişikliğini bir an önce gerçekleştirmekle yükümlüyüz. 16 Nisan 2017 Anayasa Referandumunda yargı sistemimize verilen büyük zararı gidermeliyiz. Yargının bir daha hiçbir cemaatin, tarikatın güç odağının ya da siyasi partinin eline geçmeyecek şekilde yapılanmasını sağlamak, atalarımıza ve çocuklarımıza olan borcumuzdur. Bunu; evvelki günün, dünün ve bugünün doğruları ile yanlışlarından ders alarak yapabiliriz. Dünün yanlışını bugünün yanlışına mazeret göstermekten vazgeçerek, parlak bir geleceği hep birlikte inşa edebiliriz"
FOTOĞRAFLI
 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!