FETÖ itirafçısı doçent: Yöneticiler 'patates' hat kullanıyordu

Güncelleme Tarihi:

FETÖ itirafçısı doçent: Yöneticiler patates hat kullanıyordu
Oluşturulma Tarihi: Ocak 28, 2018 11:29

FETÖ itirafçısı doçent: Yöneticiler 'patates' hat kullanıyordu

Haberin Devamı

Hümeyra PARDELİ/ERZURUM, (DHA)- ERZURUM Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı'nda görev yaparken FETÖ soruşturması kapsamında görevinden ihraç edilen Doç. Dr. T.Z. itirafçı oldu. D.Ç., "17-25 Aralık sürecinden sonra örgüt içerisinde herkesin akıllı telefonu oldu. Uygulama yüklenip haberleşileceği şeklinde talimat verildi. Ben böyle bir program kurmadım. Örgüt içerisinde yönetici pozisyonunda olan birçok kişi, patates hat (yasa dışı başkaları adına çıkarılan) yahut başkasına kayıtlı hatlar üzerinden ByLock kullandılar" dedi.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında FETÖ/PDY'nin mahrem imam yapılanmasında yer aldığı tespit edilen Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. T.Z. meslekten ihraç edildi. Polislere imamlık yaptığı belirlenen Doç. Dr. T.Z., 29 Mart 2017'de gözaltına alındı. Etkin pişmanlıktan yararlanan T.Z., mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ankara'da yürütülen soruşturma kapsamında ele geçirilen dijital materyallerin çözümünde T.Z.'nin 'Ediz' kod adını kullandığı, Erzurum büyük bölge yapılanmasına bağlı olan Erzurum küçük bölge içerisinde lise biriminde polis memurları sorumlusu olduğu yer aldı. 2003 yılında örgüte katıldığı belirlenen T.Z.'nin C vasfında müdür yardımcısı/zümre başkanı konumu ve görevi ile mahrem yapılanma yöneticisi olduğu, 400 lira himmet verdiği tespit edildi.
'GELEN TALİMATLAR SORGULANMADAN YERİNE GETİRİLİR'
Etkin pişmanlık kapsamında itiraflarda bulunan T.Z., örgüt içerisinde bulunan emniyet personelleri ve örgüt yöneticileri hakkında bilgiler verdi. T.Z. şunları anlattı:
"17-25 Aralık sürecinden sonra örgüt içerisinde herkesin akıllı telefonu oldu. Uygulama yüklenip haberleşileceği şeklinde talimat verildi. Ben böyle bir program kurmadım. Örgüt içerisinde yönetici pozisyonunda olan birçok kişi, patates hat, yahut başkasına kayıtlı hatlar üzerinden ByLock kullandılar. Örgütün mahrem imamları ile irtibatım oldu. Değişik illerde, örgütün emniyet yapılanmasında bulunan kişilere sohbet abiliği yaptım. Bu kişilerden himmet topladım. Sohbetle ilgili çetele tutuyordum. Bu örgütün gerçek yüzünü 15 Temmuz'dan sonra gördüm. Örgüt MİT, emniyet, adliye ve askeri kurumlardan sorumlu mahrem imam olarak adlandırılan örgüt yöneticilerine ayrı bir önem verirdi. Örgüt, mahrem hizmetlerini, mahrem imamlar tarafından yürütüyordu. Mahrem hizmet, devletin en kritik ve operasyonel birimlerine sızarak örgüt hesabına yürütülen hizmetleri ifade eder. Mahrem hizmette bulunanlar, örgüt adına kadrolaşır, örgüt abisi veya imamının emirlerine göre organize hareket eder ve örgüt amacına yönelik verilen emirleri yerine getirir. Mahrem hizmetlerde örgüt lideri Fethullah Gülen veya örgütün üst yönetiminden gelen talimatlar, doğruluğunu veya akla uygunluğunu, dini, hukuki, ahlaki boyutunu sorgulamadan yerine getirilir. Mutlak itaat ve teslimiyet gösteren özel seçilmiş örgüt yöneticileri kullanıldı. Mahrem hizmetleri yerine getirenler, hücre tipi yapılanma içerisinde bulundu. Haftada bir veya iki kez bağlı oldukları mahrem abiler ile toplantı yaparak örgüt üyeleri hakkında bilgi verirdi. Çalıştıkları kurum hakkındaki elde ettikleri bilgileri üst abilere iletilirdi."
'KEŞKE ZAMANINDA BAĞIMI KOPARSAYDIM'
T.Z. hakkında 'silahlı terör örgütü yöneticiliği' suçundan Erzurum 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 15 yıldan 22.5 yıla kadar hapis cezası istendi. Hazırlanan iddianamede T.Z.'nin etkin pişmanlık yasası gereği verilen cezasında indirim yapılması talep edildi. İlk kez hakim karşısına çıkan T.Z., Mahkeme Başkanı Yakup Taşlıova'nın sorularını yanıtladı. Başkan Taşlıova'nın örgüt içerisindeki yerini sorduğu T.Z., kendisini 'mağdur' olarak gördüğünü söyledi. Dini duygularının istismar edildiğini savunan T.Z., "Polislere sohbet verdim. Kuran okuyup, sohbet ediyorduk. Fakir öğrencilere burs verme adına 400-500 lira veriyordum. Ancak bizi dolandırmış, istismar etmişler. Onların gizlilik önemini bir türlü anlayamadım. Bana çok saçma geldiği için 'Ediz' kod adını hiçbir zaman kullanmadım. Tek amaç, benim için Allah rızasıydı, ama şu an görüyoruz ki masum insanları silah olarak kullanmakmış. Geriye baktığımda en büyük pişmanlığım, keşke zamanında görüp bağımı koparıp ayrılsaymışım" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!