Ferai Tınç: Yüzyıl kadar kısa

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

TEKNOLOJİ ile yaşantımıza gelen hız ve şeffaflık, değişime olan inancımızı arttırsa da, değişim çok yavaş ilerleyen bir süreç.

Bu, sabıra çağrı mı diye soracaksınız, ya da pasifizme kılıf.

Hayır. Cesareti ve inancı elden bırakmadan mücadeleye devam etmek için gerekli iyimserliğin alt yapısını kolaylaştıran bir saptama.

* * *

100 yıl önce dünyanın durumuna bakıp da gelişme çizgisi kestirilebilir miydi?

Geçen yüzyılın ilk günlerinde, Avrupa'nın sonradan savaşlarla altüst olacağının ipuçları var mıydı?

Yüzyılı resimlerle anlatan bir kitap yayınlanmıştı geçen yıl, Phaidon yayınlarından. Adı ‘Century’ (Yüzyıl).

Rastgele çeviriyorum sayfaları.

1900. Paris'te ilk dünya fuarı.

O zamanlar dünyanın en büyük kulesi olan Eyfel'i ışıklar içinde gösteren bir gece resmi. Diğerinde, fuarı izlemeye gelen şık kadın ve erkekler. Dünya seçkinleri bu fuarda, teknolojisi, kültürü ve yaşam biçimiyle Avrupa'nın üstünlüğünü gözleriyle görme fırsatını elde ediyor.

Bu fuar, Avrupa'nın yüzyıl başındaki gücünün dünyaya ilanı.

Birleşme sürecini tamamlayan Avrupa'nın kendisini mahvedeceğini bilmiyor. Yahudi soykırımının Avrupalıyı nasıl insanlıktan çıkartacağını da.

Bunun işaretini, 1899'da Alfred Dreyfus'u gösteren resim veriyor. Aynı yıllarda, Avrupa'da öldürülen, horlanan çingenelerin canlarını kurtarmak için ABD'ye kaçışlarını gösteren kareler gibi.

Bosna, Kosova ve dünyanın birçok yerinde yüzyılın sonunda da rastladık bu karelere. Demek değişim sanıldığı gibi kolay olmuyor.

Uyanıklığı hiçbir zaman elden bırakmamak gerekiyor.

* * *

1900, Balkanlar'da bağımsızlık hareketlerinin serpildiği dönemler, Osmanlıya karşı batıdan yönlendirilen faaliyetlerin üssü Balkanlar.

Anadolu'ya geri dönüşlerin başladığı yıllar.

Halklar arasında düşmanlık tohumlarının, uluslaşma süreciyle güçlendiği yıllar. Yunanistan, Sırbistan ve Bulgaristan ittifakı Rusya'nın da desteğiyle Balkanlarda karmaşayı artırıyor. Avrupa, yanı başında kaynayan kazanın üzerine döküleceği hesabını yapmıyor.

Yüzyılın başında Osmanlı, bir yandan Avrupa'ya ekonomik bağımlılığı artarken, öte yandan batılılaşma reformlarına hız veriyor.

Rus İmparatorluğu, bir yandan genişleme hayallerini kurmaya devam ederken öte yandan halkını besleyemiyor.

Yolsuzluk ve hırsızlığın boyutları beş yıl içinde Potemkin zırhlısındaki ünlü ayaklanma ile Çar Ordusu'nda isyana yol açıyor. Sovyet ihtilali adım, adım yaklaşıyor.

Yüzyıl öncesinden bugüne bakınca, değişim kadar benzerlikler de göze çarpıyor.

Ama, yapılması gereken bugün, yüzyıl önceye göre daha iyi biliniyor.

* * *

ARTIK herkes biliyor ki, dünyanın neresinde olursa olsun, birileri mutsuzsa, eziliyorsa, yoksulsa, adam yerine konulmuyorsa, geriliğe mahkum edilmişse, başka bir yerlerde refah, istikrar ve güven olamaz.

Benim bir yüzyıldan çıkardığım ders bu.

Yeni yıl hepimize ve gezegenimize, güzellikler dolu bir asrın kapısını aralasın.

Yazarın Tüm Yazıları