Ferai Tınç: Sıra geldi kara harekatına

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

Operasyonun başından beri verdiği tüm mesajlar bir noktada düğümleniyor. Miloşeviç, NATO'yu kara harekatına zorluyor.

Sırbistan'ı NATO'nun Vietnam'ı yapmak istiyor.

Ambargoya rağmen Yugoslavya'nın elinde hala güçlü bir hava savunma sistemi bulunuyor.

Ancak NATO uçaklarına ciddi bir karşılık verilmiyor. Bunu ‘‘göz açtırılmıyor ki’’ diye yorumlamak yüzeysellik olur. Çünkü bazı çevreler Belgrad'ın elindeki karadan havaya füzeleri hala harekete geçirmemiş olmasını doğal bulmuyorlar.

NATO uçaklarının en ağır saldırıları karşısında hareketsiz kalan Miloşeviç başka bir şey yapıyor.

Operasyondan hemen sonra Kosova'da baskıları arttırıyor. Etnik temizliğe hız veriyor.

Bu kadarla da kalmıyor.

Savaşı yaymaya da gayret ediyor.

Önceki gün iki MİG-29'un Bosna üzerinde düşürülmesi bunu gösteriyor.

Belgrad yalanlasa da Amerikan kaynakları, MİG'lerin Tuzla'daki Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nü hedef aldıklarını söylüyorlar.

Miloşeviç, ‘‘Beni bombalarla yola getiremezsiniz’’ mesajı gönderiyor.

* * *

İŞİN kötüsü hava harekatının Miloşeviç'e geri adım attırmayacağına artık NATO da inanmaya başlıyor.

Cuma gününden itibaren NATO çevreleri ve Amerikan askeri kaynaklarından da bu yönde mesajlar geliyor.

Washington Post Gazetesi dün çok önemli bir haber veriyor.

‘‘Askerler bölgeye kara birlikleri sevk etmekten başka çözüm olmadığı sonucuna vardılar.’’

Şu sıralarda Washington'da bu konu üzerinde çok sıcak tartışmalar olduğu anlaşılıyor. Çünkü, Kosova'nın yerini bile bilmeyen kamuoyunu ikna etmekle yükümlü siyasiler şu anda kara harekatına sıcak bakmıyor.

Washington'da siyasiler NATO içindeki bazı ülkelerin de kara harekatına itiraz edebileceğini hesaplıyorlar.

Üstelik bir kara harekatı çok daha fazla hazırlık ve sevkiyat gerektiriyor.

Ama Pentagon kararını askerce söylüyor: Misyonumu yerine getirmek için kara harekatı gerekli.

Kosova en kritik sürecine giriyor.

* * *

NATO'da bu iş için ilk akla gelen ülke Türkiye. Tabii bu sadece Türkiye anlamına gelmiyor. Ama en büyük sorumluluğu almaya aday görülüyor.

Şimdi gözler Türkiye'ye dönüyor.

Hatta, bu sadakatın ve fedakarlığın karşılığında Kıbrıs'mış, Kürt sorunuymuş gibi Türkiye'nin canını sıkan konuların gündemin gerilerine düşeceği bile düşünülebilir.

Tabii ki iş bitene kadar.

Balkanlara zorunlu geri dönüş, hatta sürükleniş anlamına gelecek bu harekat konusunu iyice düşünüp, tartışıp en azından bir tavır oluşturmak gerekiyor.

Bunca sıkıntı, bunca acı arasında gerçekten kutlamamız mümkün olmasa da ben yine bayramınızı kutluyorum sevgili okuyucularım.



Yazarın Tüm Yazıları