Ferai Tınç: Moskova'ya eşsiz jest

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

Türkiye'nin yaptığı gerçekten de eşsiz bir jest. Binlerce Çeçenin Rus bombalarından kaçmak için Kafkasya'nın sarp yamaçlarında oradan oraya savruldukları günlerde, Türkiye Başbakanı Moskova'ya gidiyor.

Kafalarını kuma gömen Avrupalıların bile şu günlerde açıkça atmaya cesaret edemedikleri adımı atıyor.

‘‘Çeçenistan Rusya'nın iç işidir’’ diyor. Bunu da demekle kalmıyor terörizme karşı mücadelede işbirliği deklarasyonu imzalamaya hazırlanıyor.

Bu anlaşma, dün Rus güçleri Çeçenistan'ın başkenti Grozni'ye yaklaşırken Moskova'ya müthiş bir jest değil de ne dir?

* * *

TERORİZME karşı mücadelede işbirliği deklarasyonunun bir ucunda PKK'ya karşı ortak mücadele varsa, öteki ucunda da Moskova'nın külliyen terörist ilan ettiği Çeçenlere karşı sürdürdüğü savaşa ses çıkartmamak anlamı yatıyor.

Evet Çeçenistan, 1996 sonunda Rusya ile imzaladığı Kasavyurt Anlaşmasından bu yana bağımsızlık kazanmış ancak bir türlü istikrara kavuşamamıştı.

İstikrarsızlık, sadece Rusya için değil bölge açısından da tehlike taşıyordu.

Ancak teröre karşı mücadele gerekçesi, kazanılmış hakların geri alınması için topyekün bir savaş anlamına mı gelir?

Türkiye, böyle bir dönemde Rusya'ya ‘‘destek’’ mesajı taşıyan bu geziyi gerçekleştirmek bir yana, üstelik terör anlaşması imzalıyor.

Neden?

Bu soruya bazı yetkililerin verdiği yanıt şu oldu:

‘‘Bu anlaşma Türkiye'nin, Rusya ile dostluğuna ve işbirliğine ne kadar önem verdiğini gösteriyor.’’

Diğer bir deyişle Mavi Akım Projesi'nin start alması için gerekli ek protokolün imzalanmamasını telafi amacı taşıyor.

* * *

RUSYA ile teröre karşı mücadele anlaşması tabii ki çok önemli. Abdullah Öcalan'ın Rusya'da olduğunu İsrail söylemeseydi Türkiye nasıl öğrenebilecekti bilmiyorum. Evet, teröre karşı işbirliği önemli, ama diplomaside başlı başına değer ifade eden zamanlama o kadar yanlış ki.

Dün belli çevrelerin çıkarlarının yönlendirdiği kararlar, bugün Türkiye'ye hata yaptırıyor.

Üstelik Rusya gibi önemli bir müttefik ile Türkiye'nin arasında gerginliğe de yol açıyor.

GÜLE GÜLE CEM

Pırıltısı Türkiye ortalamasının üstündeydi Cem Serdengeçti'nin. Vasatlaşamadığı için uzaklaştı hep. Dün, Bebek Camii'nden onu uğurladık. Cağaloğlu Hürriyet'in 80'li yıllar dış haber ve dış magazin kadrosu beyazlaşmış saçlarımız, derinleşmiş çizgilerimiz ama hep çocuksu tutkularımızla Cem'e güle güle dedik. Uyumsuzluğu kendine öyle güzel uyduran bir insan az bulunurdu. İlk gazeteciliğe başladığımda Hürriyet Dış Haberler Servisi'nde tanıdım Cem'i. Falkland Savaşı günleriydi. En ağır haberleri en hızlı bir biçimde o yapar ama başarısının meyvalarını hiç toplayamazdı. Mutlaka bir itirazı vardı. Ya fazla çalıştığı için, ya da yapılan işi akıllı bulmadığından. Zaten hiçbir şey onun aklına mütenasip değildi. Hayat bile.



Yazarın Tüm Yazıları