Ferai Tınç: Kopenhag kriterleri ve iyimserlik

Ferai TINÇ

SÖZLERİN ne anlamı var, ‘‘ayinesi iştir hükümetin’’ diye düşünsem de dün bakanlar toplantısı sonrasında Başbakan Bülent Ecevit'i dinlerken iyimserliğimi engelleyemedim.

Nereden nereye.

Bundan otuz yıl önce biri bana şöyle deseydi: ‘‘Sabret kızım, bir gün gelecek bu ülkenin başbakanı çıkıp hükümetin insan hakları ihlallerinin takipçisi olacağını söyleyecek.’’

Kesinlikle inanmazdım. Hayal bile edemezdim.

* * *

AMA dün o iş oldu. Başbakan, ‘‘Hükümetimiz AB hazırlıklarına önem ve öncelik veriyor’’ dedi.

‘‘İnsan Hakları Üst Kurulu'nun çalışmalarının, hükümetin referans ve çalışma belgesi olacağını, insan hakları ihlallerinin hassasiyetle araştırılacağını’’ söyledi.

Evet, hálá bu ülkenin İnsan Hakları Bakanı çıkıp, cezaevlerindeki insan hakları ihlalleriyle ilgili haberlerden ‘‘Türkiye'yi zor duruma düşürmek isteyenler’’i sorumlu tutabiliyor.

Demode zihniyet tescilli inciler döktürüyor.

Ama Türkiye'de bir şeyler oluyor.

Hükümetin, Kopenhag kriterlerine ‘‘önem ve öncelik’’ verdiğini açıklaması, niyetleri ne olursa olsun, değişim yolunun önünü açıyor.

Türkiye, Helsinki zirvesiyle birlikte yeni bir yola girdiğini yavaş da olsa anlıyor.

* * *

TÜRKİYE'de değişim hiç bir zaman kolay olmadı. Olmayacak da.

‘‘Bizim koşullarımız farklı’’ direnişi kolay aşılabilir mi?

Aşılamaz. Demokrasiye inandıklarını lafta söyleyenlerin, bu fikre alışmaları bile kolay değil.

Ama Dünkü Bakanlar Kurulu'ndan çıkan ‘‘Kopenhag kriterlerine uyma kararı’’ bile iyi bir başlangıç.

Demokrasi güçleri mevzi kazanıyor.

Yalnız, burada bir nokta önem kazanıyor.

Bu demokrasi güçleri arasında bir takiyye cephesi var ki, onlar işi oldukça zorlaştırıyor.

Değişim treninin, kendileri için uygun vagonlarına binip, en yakın durakta hemen iniveriyorlar.

Şu sıralar demokrasi mücadelelerini Erbakan'ın kurtuluşuna endeksleyen Fazilet Partisi, ya da demokrasi gündemlerinin başına idam cezasını ve PKK'lıların affını oturtan HADEP gibi.

Oysa, Türkiye'nin önünde açılan geri dönülmez yolda zaman kaybetmeden ilerlemek için, ortak hedef konusunda karşılıklı güven gerekiyor.

‘‘Bizim koşullarımız’’ mazeretini ortadan kaldırmak için başka yol görünmüyor.

* * *

BAŞBAKAN Ecevit'in açıklaması bende iyimserlik uyandırıyor.

Engellense de kösteklense de değişime geri sayım sürüyor.