Ferai Tınç: Haider ve Türkiye

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

Nazi nostaljiklerinin iktidara yürüşünden duyulan dehşet mi, aşırı sağa karşı net bir tavır almak zorunda kalacağı gerçeğinin sıkıntısı mı, tam belli değil ama Avrupa, Haider şokunda.

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ilk kez, bir Nazi partisinin bir AB ülkesi hükümetinde yer alma olasılığı Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor.

Aşırı sağ, Avrupa genişlemesinin önündeki en ciddi tehdidi oluşturuyor.

Nazi bir babanın oğlu olan Haider, Avrupa genişlemesine karşı propagandayla kitle temeli yaratıyor. Genç işsizleri yabancı düşmanlığı ile etrafında topluyor ve Avusturya'lılığı Avrupalı kimliğine ezdirmeyeceği mesajı ile oy topluyor.

* * *

GEÇEN hafta Davos'ta, Avrupa'nın geleceği konulu tartışmalarda, iki seçenek üzerinde duruluyordu. Ya Avrupa Birliği genişlemeye devam edecek ve global sistem içinde yerini alacak, ya da kapılarını yeni üyelere kapatacak, içine dönecek ve korumacı duvarlar arasına kendisini hapsedecekti.

Birinci olasılıkta Avrupa zenginleşecek ve güçlenecekti.

ABD ile hem rekabet edebilir hale gelecek hem de batı değerleri etrafında global bütünleşmenin çekim merkezi olabilecekti.

Bu gerekçeyle Davos'ta ki toplantılarda, ‘Avrupa genişlemelidir. Hiçbir aday kendisinin son olduğunu düşünmeden, kendinden sonra geleceklere de kapının açık tutulması için çalışmalıdır’ dendi.

Haider'lerin güçlenmesi ise, Avrupa Birliği'nin sonu demekti.

* * *

EKİM ayında ikinci parti olarak sandıktan çıkan Avusturya Özgürlük Partisi'nin iktidarı paylaşması, sadece Avusturya açısından endişe uyandırmıyor. Bunun, diğer Avrupa ülkelerinde de etkisini göstermesinden endişe ediliyor.

İsveç, Almanya ve Norveç'te aşırı sağın yükselmesiyle duyulan tehlike çanları, Avrupa'nın ciddi bir tehditle yüz yüze olduğunu gösteriyor.

Nitekim, Fransa'nın yasaklı politikacısı aşırı sağcı Jean Marie Le Pen, Haider'in hükümete girmesini eleştiren Avrupa sosyalistlerine ateş püskürüyor. Le Pen, ‘AB, milliyetçi olduğu için bir Avusturya’ya tahammül edemiyor ama Stalin'in, Mao'nun, hatta Pol Pot'un arkadaşlarının koalisyonlarında boy gösterdiği bir Fransa'yı, bir İtalya'yı ve bir İspanya'yı bağrına basıyor' diyor.

İlerici ve modern Avrupa ile, tutucu ve içe kapalı Avrupa arasındaki kavgada, Türkiye'nin belirleyiciyi rol oynayacağı anlaşılıyor.

Avrupa'nın modernleşmesi Türkiye olan ilişkilerden geçiyor.

Yazarın Tüm Yazıları