Ferai Tınç: Evren'in sözleri

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

‘‘HATTA dedim ki, bunları öldürmek lázım yahu dedim.’’

Kim demiş?

Kenan Evren.

Pinochet dahil, şimdiye kadar hiçbir darbe liderinin ağzından böyle bir itiraf duyulmadı.

Eski Cumhurbaşkanı Evren bu sözleri, Türkeş yanlısı askerlerin kendisine karşı suikast girişiminde bulunacakları iddialarını yanıtlarken dile getiriyor. Bu konuda ayrıntılı bilgisi olmadığını, konuyla ilgili gizli yazışma yapılmadığını söylerken, samimi bir açıklama yapıyor.

‘‘Bunu yazılı emir olarak yayınlamadım ki, bu bizim aramızda 4 arkadaş bir de ben, beş kişinin arasında konuştuğumuz bir şey bu. Hatta dedim ki bunları öldürmek lazım yahu’’ diyor.

Evren, ikinci kez aynı şeyi tekrarlıyor. Önce Akşam Gazetesi'ne dün de Sabah'a.

Ne düşünüyor anlayamıyorum, ama darbeci arkadaş sohbetlerinde daha başka neler söylendiğini doğrusu merak ediyorum.

Hele de dönüp, binlerce tutuklu, yüzbinlerce fişli, 49 idam ve 300 kuşkulu ölüm dolu o acı yıllara baktığımda...

* * *

ON yıl arayla iki neslini iki darbeye budattıran ve bedelini bugün bile ödeyen bir ülkede, bu sözler ‘‘anılardan bir demet’’ nostaljisi içinde değerlendiriliyor.

Neden tepki yok? ‘‘Dün dündür’’ oportünizmini bir adım aşamadı mı bu ülke?

İşkence ile, insan hakları ihlalleriyle, hatta kan davasıyla bile hálá boğuşurken, böyle bir açıklama fazla yadırganmıyor.

MHP'liler, o dönemde çoğu cezaevinde olmasına rağmen tepkisizler.

Dikkatlerini, Türkeş'in böyle bir girişim içinde yer almasının mümkün olmadığını kanıtlamaya toplamışlar.

Ama durum ciddi. ‘‘Netekim Paşa’’nın incileri değil bunlar. Bir zihniyetin yansıması.

Hukukun üstünlüğünü ıskalayan zihniyetin hangi noktalara varabileceğini gösteren bir somut örnek.

* * *

12 Eylül, tek başına bir tarih değil. Türkiye'yi o günlere getiren olayların ardında neler olduğunu bölük pörçük de olsa gördük.

1970'lerde yükselen sol dalgaya karşı ülkücülerin kullanılmasıyla başlayan, PKK'yı yaratan, Hizbullah vahşetine kadar uzanan bir öykü bu. Kimin eli kimin cebinde belli olmayan, ama kahramanları ortada garip bir süreç.

Pekiyi ne yapalım? Mahkemeler mi kuralım? İntikamcı değilim.

Ama, Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde eğer meselemiz sadece yasaları değil kafaları da değiştirmekse onu da yapalım.

Yazarın Tüm Yazıları