Ferai Tınç: BOTAŞ: Müttefik askeri varlığına hayır

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

28 Ağustos tarihli, ‘‘Bir raporun satır araları’’ başlıklı yazımda, Amerikan siyaset oluşturma sürecinin etkili kuruluşlarından RAND Corporation'ın Türkiye raporuna yer vermiştim. Rapora BOTAŞ'tan yanıt geldi:

''Türkiye'nin hiçbir şekilde kendi toprakları üzerinde boru hattının korunmasına yönelik bir müttefik askeri varlığını kabul etmesi mümkün olmayacaktır'' deniyor açıklamada.

Ciddi bir tartışmanın başlayacağını haber veren bu açıklamaya devam etmeden önce, RAND raporunu ve 28 Ağustos tarihli yazımı anımsatmak istiyorum.

* * *

‘‘TÜRKİYE NATO ittifakı içinde, iç konuları ulusal güvenlik önceliği haline getiren tek müttefik’’ denen raporda bu yaklaşımın Batı'da artık bir ulusal güvenlik normu olmaktan çıktığı vurgulanıyordu.

İlginç olan, 21'inci yüzyılda, Batı ittifakının güvenlik sorunlarının başına Körfez ve Hazar havzaları enerji güvenliği konusunun oturtulmasıydı. Ve bu alanda Batı ittifakı açısından Türkiye'ye de önemli rol biçiliyordu.

Raporda, Hazar havzası petrollerinin, Batı'yı Ortadoğu enerjisine bağımlı kalmaktan kurtaracağı bunun için Baku-Ceyhan boru hattının mutlaka gerçekleştirilmesi gerektiği vurgulanıyor ve şöyle deniyordu: ‘‘Türkiye, bu konuları konuşuyor. Ama, onun getireceği sorumlulukları kabul edecek mi- toprakları üzerindeki müttefik askeri varlığının yeniden düzenlenmesi gibi? Böyle olması onların da yararına. Bu çıkarları kendi başlarına koruyamazlar. Ve bu önemli ortak çıkarları korumakta rol almaya yanaşmadıkları sürece, bu ilişkinin (Türkiye-Batı ilişkisini kast ediyor) güvenlik cephesi gerilemeye devam edecektir.’’

Pazartesi günkü yazımda yer veremediğim dikkat çekici başka yaklaşımlar da var raporda. Örneğin:

‘‘Türkiye, İran Körfezi ve Hazar Havzası'nda hayati bir rol oynayacak bir konuma sahiptir. Türkiye'nin asker; tesisleri her iki bölgeye güç projeksiyonuna müsaittir. Örneğin, Körfez ve Hazar enerji kaynakları İncirlik'e 1000 mil uzaklıktadır....Türkiye'deki üslere giriş sayesinde Körfez ülkelerinde ABD askeri varlığı azaltılabilir.’’

* * *

İŞTE, Washington'daki siyaset üretim merkezlerinde 21'inci yüzyılın güvenlik tartışmalarında bu noktalar öne çıkıyor.

BOTAŞ'tan dün sabah aldığım açıklama ise bu yaklaşıma kesin bir yanıt niteliğinde.

Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye arasında imzalanan Hükümetler Arası Anlaşma ile Ev Sahibi Ülke anlaşmalarında güvenlik konusunun ihmal edilmediğini, aksine en başta ele alındığını vurguluyor BOTAŞ.

Açıklamada, ‘‘Bu kapsamda Türkiye, BOTAŞ aracılığıyla, Baku-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı'nın güvenliğini sağlayacağını taahhüt etmiş ve bu doğrultuda bir Güvenlik Kurulu'nun oluşturulmasına karar vermiştir’’ deniyor.

Güvenlik Kurulu, Boru hattı proje direktörü, BOTAŞ Savunma Sekreteri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Temsilcisi, Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, MİT Müsteşarlığı, Genel Kurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı temsilcilerinden oluşuyor.

RAND raporu, Türkiye'nin ne gibi tekliflerle karşı karşıya kalabileceğinin ipuçlarını taşıyor. Baku-Ceyhan boru hattının güvenliği Washington'da tartışılıyor. Biz de, bir güvenlik önceliği olarak, tartışmaya devam edeceğiz.

Yazarın Tüm Yazıları