Fenerbahçe'yi örnek almalıyız

Güncelleme Tarihi:

Fenerbahçeyi örnek almalıyız
Oluşturulma Tarihi: Nisan 07, 2011 15:47

Çarşı taraftar grubu liderlerinden Alen Markaryan, Bahçeşehir Üniversitesi’nde söyleşiye katıldı.

Haberin Devamı

Alen taraftar olaylarından maç öncesi alkol kullanımına, Beşiktaş yönetiminden Federasyon’a kadar birçok konuda sorulan sorulara açıklıkla cevap verdi.

 

 Fenerbahçe’yi örnek almalıyız”

 

Alen Markaryan, ilk olarak sorulan “Beşiktaşlılığın ne demek olduğu ve Beşiktaş semtinin kendisi için ne ifade ettiği” sorularını yanıtladı. “Bu herkes için değişkenlik gösterebilecek bir şeydir. İzafi bir durumdur. Herkes için farklı anlamlar ifade eder. Beşiktaş’ın arması başarıyı hissettiriyor. Sevinçlere alışan biri bugünkü üzüntülere alışamıyor. Basketbol ve voleybol takımının küme düşmesi bunun acı örneklerdir. Bazı durumlarda Fenerbahçe’yi örnek olarak göstermek zorunda kalıyorum. Fenerbahçe Kulübü dernekleşmek isteyen illere belli şartlar koşuyor. Bu dernekler kombine alırsa veya belli bir miktarda Fenerbahçe ürünlerini almayı taahhüt ederse ancak o durumda dernek olabiliyor. Beşiktaş Yönetimi de dernekleşmek isteyen illere bu şartları getirmelidir. İnsanları Beşiktaş’a bağlamak için koşullar oluşturulmalı” şeklinde cevap verdi.

 

Haberin Devamı

“Toroğlu ve Çakar kötü derse, inanmayın”

 

 Hakemlerle ilgili sorulan soruya ise Alen, “Şöyle bir bağlantı kuruyorum. Eğer Erman Toroğlu, Ahmet Çakar ve Ali Şen gibi yazarlar Beşiktaş için veya getirilen herhangi bir futbolcu için kötü diyorsa ben anlıyorum ki o futbolcular yeteneklidir ve Beşiktaş da iyi durumdadır diyorum” dedi. 

 

Küfürlü tezahüratların arttığını söyleyen bir öğrencinin “Alen bunları neden engellemiyor” eleştirisine ise Markaryan şu yanıtı verdi: “Bazı gerçekler vardır bunların önüne geçemezsiniz. Küfür maalesef bize kalan bir mirastır. Özellikle Türkiye toplumunda bu böyle. Küfürlü bağırmak insanlara daha cazip geliyor. Küfrün önüne geçmek mümkün değil. Benim şöyle bir önerim vardı. Örneğin Beşiktaş taraftarı küfür etiğinde ceza olarak Beşiktaş-Bursaspor maçına sadece Bursaspor taraftarını alırsan bu davranış küfür meselesini yüzde 50 oranında düşürür”

 

Haberin Devamı

“Yayıncı kuruluş rant peşinde”

 

Maçlardan önce alkol alınmasına da değinen Alen Markaryan, “Alkol sadece tribünlerin sorunu değil. İngiltere’de derbi maçları bile öğlen saatlerinde oynanırken bizde akşamları oynanıyor. Haliyle insanlar bu saate kadar vakit geçirmek için bir şeyler yapacak. Alkol almak da bu yollardan biri. Ama Türkiye Futbol Federasyonu maçları öğlen saatlerinde oynatırsa insanlar kahvaltı yaptıktan sonra maça gidecekler. Bu, yayıncı kuruluşun bir oyunu, çok büyük rantlar var orda” dedi.

 

Yeni gelen oyuncuların hava limanında coşkulu bir şekilde karşılanmasına da karşı olduğunu söyleyen Alen Markaryan , “Bunları futbolcular gelirken değil giderken yapalım hizmetlerine karşılık olarak. Biz bunu böyle yapmayı planlıyorduk ama Guti ve Quaresma’nın gelişi planları bozdu. Bazen de yönetimden talep geliyor gelen futbolcunun motivasyonu artsın diye” diye konuştu.

 

Haberin Devamı

“Futbolcular taraftardan korkmalı”

 

Taraftar ve futbolcular arasındaki ilişkinin kopuk olduğunu söyleyen Alen Markaryan sözlerine şöyle devam etti: “İki senedir bunu söylüyoruz: Futbolcular taraftardan korkmuyorsa oradan başarı çıkmaz. Nihat ve Serdar Özkan’ın yaptıkları kabul edilemez. Yedi yıldızlı yaşıyorlar, normal taraftara tepeden bakıyorlar, bu da başarısızlığa yol açıyor. Eskiden maça gider gibi antrenmanlara gidilirdi. Futbolcular bu baskıyı antrenman sahasında bile hissediyorlardı. Böyle olduğunda sahaya yansıması da olumlu oluyor. Futbolcular dağın başında oksijen alıyor burası iyi de bazen de şehre inmek lazım. Ayrı bir gezegende yaşıyorlar, maç günü İnönü’ye ışınlanıyorlar sanki. En azından haftanın bir günü idmanları Fulya’da yapmalı.

 

Haberin Devamı

“Taraftarlar birbirinden kopuk”

 

Son dönemde ortaya çıkan taraftar kavgalarına da değinen Markaryan şunları söyledi: “Beşiktaş dev bir ailedir. Dışarıdaki dedikodular içeri girince düzensizlikler ortaya çıktı. Ama düzeleceğini düşünüyorum çünkü semtin içinde büyük fedakarlıklar var. Kapalı Tribün’deki ve Açık Tribün’deki hiyerarşiden dolayı yapılan densizlikleri engelleyemiyorsunuz. Takımın aldığı kötü sonuçlar bunu tetikledi. Nasıl lokomotif devrildiğinde vagonlar sağa sola savruluyorsa durum burada da aynı.

 

“Yerli futbolcular pasif kaldı, bütün yük yabancı futbolculara bindi”

 

Markaryan, yerli ve yabancı futbolcular hakkında da çarpıcı açıklamalarda bulundu: “Yerli oyunculardan bu sene hiç verim alamadık. Durum böyle olunca bütün yük yabancı oyuncuların üzerine bindi. Türk takımlarında en fazla 4-5 yabancı oyuncu olması taraftarıyım. Milli Takım’a baktığımızda gurbetçi oyuncuların sayısı artıyor. Bu, şunu gösteriyor: 75 milyonluk bir memleket futbolcu çıkaramıyor. Demek ki yurtdışında bazı şeyler farklı yapılıyor.” Büyük takımların yabancı teknik direktörleri tercih ettiğini söyleyen tribün lideri, “Yerli hocalar psikolojik baskı altında eziliyor. Büyük takımlara gelecek teknik adamlar bir şeyleri kanıtlamış olarak gelmeli. Yoksa baskı altında kalırlar ve ezilirler” .

 

Haberin Devamı

“Türkiye Futbol Federasyonu’nda lobimiz yok”

 

Takımların başarısının Futbol Federasyonu’yla doğrudan ilişkilerine bağlı olduğu imasında bulunan Markaryan, “Bursaspor şampiyon olduğunda Bursaspor’un Levent Kızıl gibi bir adamı vardı Federasyon’da. Ayrıca 1994’ten beri Federasyon’un önemli kademelerinde Galatasaraylı olduğunu gizlemeyen yöneticiler var. Fakat Beşiktaş’ın lobisi yok. Tuncay Özilhan, Turgay Ciner ve Nevzat Demir Beşiktaşlı olduklarını gizlemeyen insanlar ama her platformda Beşiktaş’ın haklılığını ve hakkını savunmuyorlar” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!