Fenerbahçe dramı

MİLYONLARCA Fenerbahçeli, bile bile bu dramı önceki akşam Şükrü Saracoğlu Stadı’nda yaşadı.

Onun için de taraftarlar, Fenerium Tribünü’ndeki yönetim kurulu locasında maçı izleyen yöneticileri protesto etti.

Doğrusu o yöneticilerin yerinde olmak istemezdim.

Seyircilerin bazıları yazamayacağım kadar ağır hakaretlerde bulundular, küfürler ettiler.

Yenen gollerden, futbolcuların yaptıkları her hatadan sonra öfkeli taraftarların yumrukları, yönetim kurulu locasına doğru kalkıyordu.

Küfürleri, hakaretleri onaylamıyorum ama taraftarın öfkesini haklı buluyorum.

Koca Fenerbahçe’nin 100’üncü yılındaki takım böyle mi olmalıydı?

O savunma ile mi Fenerbahçe, Avrupa’da boy gösterecekti?

Fenerbahçe’nin gol adamları, eli ayağı sürekli birbirine dolanan o Tuncay mı, yeteneği sınırlı Semih mi olmalıydı?

Zayıf takımlarla yapılan maçlarda yıldız olan, ama büyük maçlarda etkisiz kalan Alex’le mi Avrupa’da fırtınalar koparılacaktı?

Kimse kimseyi aldatmasın, kimse mazeretler üretmesin, sonuç belliydi ve hepimiz bunu biliyorduk.

Transferler, Avrupa trenini kaçırdıktan sonra mı yapılmalıydı?

* * *

Peki suçlu kim?

Bunun yanıtını o inanılmaz sağduyusuyla yönetim kuruluna öfke yağdıran taraftar o gece verdi.

"Dediğim dediktir" diyen Başkan Aziz Yıldırım ile ona ağzını bile açmaya çekinen yönetim kurulu, önceki gece yaşanan fiyaskonun sorumlularıdır.

Fenerbahçe’nin 100’üncü yıldönümünde vaat edilen büyük sportif başarılar bu takımla mı gerçekleştirilecekti?

Dünyanın en özverili taraftarına böyle bir dram yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur.

Başkan ve yönetim kurulu o azametli duruşlarını, kendilerini dev aynasında görmelerini filan bir kenara bıraksınlar da hayal peşinde koşmadan doğru dürüst takım kursunlar.

Altyapı tesisleri, ticari verimlilik mükemmel tamam ama yalnız bunlar taraftarı gururlandırmıyor, mutlu etmiyor.

Milyonlarca insan şampiyonluklar istiyor.

Özellikle de Avrupa’da kazanılacak Fenerbahçe gururunu yaşamak istiyor.

Yüreğimiz yandı

KENDİSİ de Orman Mühendisi olan eski Orman Bakanlarından Hasan Ekinci’nin yüreğimizi yakan yangınlarla ilgili verdiği bilgiler ilginç:

"Bu mevsimde yangınlar olur.

Ama bu seferki gibi 1000 hektarın, 500 hektarın yandığı büyük yangınlar olmaz.


Bunun nedeni müdahalede geç kalınmasıdır.

Yangına yarım saat içinde müdahale ederseniz yüzde 80 söndürürsünüz.

Bir saat içinde yetişirseniz söndürme şansınız yüzde 50’ye düşer.

2 saat ve daha fazla gecikirseniz işiniz Allah’a kalır.

Yanan ormanın yerine yenisini ancak 25-40 yılda koyabilirsiniz."

Hasan Ekinci’
nin söyledikleri acı gerçeği vurguluyor.

5 günde 1800 hektar orman yanıp kül olmuştur. Bu eşsiz bir rekordur.

Bu rekoru kıran sorumluları kutlamak gerekir!
Yazarın Tüm Yazıları