Fatmagül'le yolumuz uzun

Güncelleme Tarihi:

Fatmagülle yolumuz uzun
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 01, 2014 03:09

İlker Ayrık ve Fatmagül Fakı... Birisi başarılı bir oyuncu ve sunucu, diğeri ise bir yıl önce “Survivor” ile tanıştığımız, geleceği parlak bir genç kadın. Bir süredir birlikte “Çarkıfelek” ile Kanal D ekranlarından her akşam evlere konuk oluyorlar.

Haberin Devamı

Şimdi hayatlarında yeni bir macera daha var: İlker Ayrık, hem yönettiği hem de oyuncu olarak yer aldığı “Yapışık Kardeşler” adlı sinema filminin çekimlerine kısa bir süre önce başladı. Üstelik filmde, küçük bir rolde Fatmagül Fakı da yer alacak. Sürpriz ise devam filminde: Başrolde Fakı olacak. İkiliyle film setinde buluştuk, bakın neler konuştuk...

Türkiye’de insanları eğlendirmek ip üstünde yürümek gibi, çok zor bir iş gibi geliyor bana, öyle mi sizin için?

İlker Ayrık: “Çarkıfelek”in içeriğini gündemden bağımsızlaştırmak gerekiyor. Bant çekim olduğu için ve Türkiye’de de gündem çok sık periyotlarda yer değiştirdiği için, takip etmek zaten mümkün değil. Dolayısıyla genel geçer konular üzerinden sosyal ve gündelik hayata değinmekte fayda var. İp üstünde yürümek gibi olduğunu kabul ediyorum, çünkü hayat çok zor, Türkiye’nin gündemi sürekli değişiyor ve siz prime time’da bir eğlence programı yapıyorsunuz. Elimizden geldiğince kimseyi üzmemeye, kırmamaya çalışıyoruz. Bizim program içinde konuştuğumuz ya da şakasını yaptığımız konular, kimseyi incitmeyecek şeyler zaten. Genel olarak yüreğinizin sesini dinleyerek devam ederseniz, bir sıkıntı yaşamazsınız.

Fatmagülle yolumuz uzun


Kalbinden geldiği gibi yaşamak, dolayısıyla konuşmak, hata veya gaf yapmaya pek olanak tanımıyor, öyle mi?

İlker Ayrık: Tutarlılık çok önemli. Tutarlılığın iskeletine neyi yerleştireceksiniz? Yaptığınız her şey arşive giriyor. Bu arşiv çıkar ve derler ki, “Böyle böyleydin” veya “Böyle değildin”. Halbuki yüreğinizden geçeni yaptığınız işin omurgasına koyarsanız, zaten o tutarlılık kendini devam ettirir.

İkiniz daha önce tanışıyor muydunuz?
Fatmagül Fakı: Hayır. Bir gün çıkıp “Çarkıfelek”te harf açacağım da aklımın ucundan bile geçmezdi. Teklif geldiğinde biraz çekindim, kararsız kaldım açıkçası. Tabii o zaman programda İlker Bey’in de olacağı söylenmemişti bana. “İlker Ayrık da var” dediklerinde ise “Programda olmalıyım” dedim. Uyum yakaladığımızı düşünüyorum.

Fatmagülle yolumuz uzun


BOŞU BOŞUNA YORGAN VE KUMBARA VERMİYORUZ
Nasıl tepkiler alıyorsunuz?

İlker Ayrık: Ben şimdiye kadar olumsuz hiçbir şey duymadım. Dil sürçmelerini birer ikaz olarak kabul ediyoruz. Onun dışında programın yeni içeriği, formatı ve bizimle ilgili hiçbir olumsuz geri dönüş olmadı. Zaten izlenme oranları da aşağı yukarı bunu söylüyor.

Nedir formattaki temel değişiklikler?
İlker Ayrık: Kredi kartı borçlarının ödenmesi, yeni bir final etabı, büyük finale gelene kadar bütün yarışmacıların şansının devam ediyor olması gibi çok önemli değişiklikler var. Eğlence programından tatlı bir sosyal sorumluluk çıkarmaya çalışıyoruz. Finale kalamayanlara boşu boşuna kumbara ile yorgan vermiyoruz. Herkes ekonomi adına çok büyük sözler ediyor ama bu vatandaşa geçmiyor. Bana vatandaş olarak geçen şey şu; su sıkıntımız olabilir, tıraş olurken musluğu kapat. Enerjiyle ilgili bütün dünyanın problemi var, dolayısıyla kullanmıyorsan elektriği söndür. Bir şeyi satın alacaksan bir kez daha düşün, gerçekten ihtiyacın var mı, yok mu, keyiften mi alıyorsun, dikkat et. “Bizim zamanımızda” diyen büyüklere benzedik ama yapacak bir şey yok. Bir platform var ve bize bir ekran sunuluyor, tabii ki insanları eğlendirelim diye oradayız ama kendi bildiğimizi, söylemek istediklerimizi de ekliyoruz, bu da çok içimize siniyor. Bu, gece rahat uyumakla ilgili bir şey.

Fatmagülle yolumuz uzun


Tiyatro ile başlayıp show business’e dönüşen bir iş oldu sizin için bu. Tiyatro hep başka bir yerde duracak mı?

İlker Ayrık: Bu bir meyve sepeti. Televizyon başka bir meyve, sinema bambaşka bir meyve. Bu işler birbirine alternatif olmak zorunda değil. Mümkün mertebe, vakit bulduğumuz ölçüde, hepsi olacak.

Sosyal medyayı seyrek kullanışınız, kendinizi korumak için mi?
Fatmagül Fakı: Ben Twitter’da da, Instagram’da da canım ne isterse onu yapıyorum. Bazen kullanıyorum, bazen kullanmıyorum. İçimden geldiği gibi... Twitter’ı kendimi anlatmak istediğim, ifade etmek istediğim bir alan olarak da görmüyorum. İnsanlar, olaylar üzerinden farklı farklı yorumlar yapıyor. Mesela ramazandasın, bir masa fotoğrafı paylaşıyorsun, “Sen nasıl oruç tutmazsın”a dönüyor iş. Veya kötü niyetli insanlar, sahte hesaplar açıyorlar... Ben bunlarla yıprandığımı düşünüyorum.

Şöhretin getirisi bu; tanınan insanlara tanındıkça artan, yorucu tepkiler...
İlker Ayrık: Biz şöhret değiliz, biz tanıdık insanlarız. Şöhret ile tanıdık olmak arasında fark var. Şöhret, biraz ışıklı bir kelime. Biraz daha muhafaza edilmiş, birilerine ait bir kelime. Kavramsal olarak bir şaşaa... Bir hayat var, o hayatın dışında bir de şöhret hayatı var. Bizde ise bir tane hayat var, başka da bir şey yok. Sadece çok göründüğümüz için tanınıyoruz, mesele o.

Fatmagülle yolumuz uzun


FATMAGÜL’LE YOLUMUZ UZUN
Gelelim yeni filminize. “Yapışık Kardeşler”in Balıkesir’de geçiyor olması, bu şehirle olan duygusal bağınızdan mı kaynaklanıyor? Orada büyümüşsünüz...

İlker Ayrık: Elbette. Ben küçükken TRT, Balıkesir’in hava durumunu üç günde bir söylerdi ve “Balıkesir” kelimesini gördüğümde var olduğumu hissederdim. “Birileri benden haberdar”, “Bütün Türkiye beni tanıyor” hissine kapılırdım. Böyle küçük şeylerin duygusal bağları var. Ben oradan gelmiş bir adam olarak, sinema filmimi Balıkesir’de çekmeyeceksem çekmeyeyim dedim.

Fatmagül neden yok bu filmde?
İlker Ayrık: Var ama rolü sürpriz. “Çarkıfelek”e başladığımız dönemde yarışmayı beraber yapacağımız belliydi ama daha bir araya gelmemiştik. Filmde de bir rol var, tam Fatmagül’e uygun. Aradım, “Ya, sana bir şey soracağım. Bir sinema filmi çekeceğim, oynar mısın?” dedim. Fatmagül telefonda bir es verdi, dedi ki; “Ya ben galiba çok kabiliyetsizim. Sana güveniyorum, sen olur dersen yaparım ama kabiliyetli olduğumu düşünmüyorum.” Bunu dediği anda özellikle bir oyunculuk hocası olarak dedim ki; “İşte bu!”

Ve... Beklediğiniz çıktı mı?
İlker Ayrık: Bir-iki sahne çektik. Beklediğimden fazlası çıktı. Tabii bizim bundan sonra Fatmagül’le yolumuz uzun, Allah nazardan saklasın. Dirsek temasında iki arkadaş olarak, birbirimize destek vere vere bu işin üstesinden geleceğimize inanıyorum. Şahsi fikrim; çok parlak, çok iyi bir oyunculuk kariyeri bekliyor onu.

Siz nasıl hissettiniz senaryoyu okurken, çalışırken, oynarken?
Fatmagül Fakı: Çok heyecanlıydım. Ben zaten heyecanlı bir insanım. Ama gördüğünüz gibi biz burada bir aileyiz, herkes dost. Hemen adapte oldum. Hiçbir sıkıntı çekmedim.
İlker Ayrık: Bu arada biz sinema filminde, hem “Ben Bilmem Eşim Bilir”in hem de “Çarkıfelek”in çekirdek kadrosunu oluşturan ekiple beraberiz. Yani “Çarkıfelek”in içeriğini oluşturan Bay Gusto; Serdar ile Serhat aynı zamanda filmin senaristi. Biz biraz böyle “zırhlı birlik” olarak kalabalık bir grubuz, öyle söyleyeyim.
Fatmagül Fakı: Bir de ben o kadar şanslıyım ki; İlker Hoca var, Müjdat Gezen var... Yani benim için hem okul, hem ilk sinema filmim olacak. “Muhteşem Yüzyıl”da iki-üç bölüm oynadım ama rolüm küçüktü. O diziden sonra “Ben oyuncu oldum” diyemem yani. Şimdi ise bu işin eğitimini alacağım insanlarla birlikteyim, güven duyuyorum. Bu güveni duymasaydım zaten bu işe hiç adım atmazdım. “Survivor”dan bu yana çok fazla sinema, dizi teklifleri oldu, ben hep uzak durdum. Zamanı şimdiymiş demek...

Fatmagülle yolumuz uzun


Rolle ilgili biraz ipucu alsak?

İlker Ayrık: Rolüyle ilgili sadece şunu söyleyebilirim; ilk filmde küçük sayılabilecek bir varlığı var, ancak ikinci filmin başrolü olacak.

BİRBİRİMİZİN HAYATINI KOLAYLAŞTIRIYORUZ
İlk ne zaman “Kendi filmimi çekmem lazım” dediniz?

İlker Ayrık: Dört-beş sene önce “Bir gün gelecek, bir sinema filmi çekeceğim” demiştim. Bu bir merak. Bu bir eğlence. Olağanüstü bir büyü. Muhteşem bir sirk aslında. Bir karnaval. Niye bu karnavalın dışında kalayım ki? Bu yaz aslında takvimimde bir sinema filmi yoktu, fakat öyle bir senaryo, öyle bir anda geldi ki vazgeçmek mümkün olmadı ve hazırlıklarımızı tamamlayıp aynı ekiple kayda girdik.

Filmi çekmeye başlayalı 7 gün olmuş. Nasıl bir hismiş bu?
İlker Ayrık: Eğlenceli.

Korkutucu değil mi?
İlker Ayrık: Ekip var, neden korkayım? “Çarkıfelek”i kabul ederken de hiçbir korku yaşamadım. Yalnız değilim çünkü. Bu işi bitirdikten sonra aynı ekiple “Evet, hadi yeni maçlara bakıyoruz, ne yapıyoruz” deriz. Hayatımı o kadar kolaylaştıran bir ekiple çalışıyorum ki... Ben de onların hayatını kolaylaştırıyorum.

Haberin Devamı

Fatmagülle yolumuz uzun


HAYATA KARŞI ACELEM YOK
Size baktığım zaman, çok genç yaşta kendi ayakları üzerinde durma arzusunda olan bir genç kadın görüyorum. Doğru mu?

Fatmagül Fakı: Ben düşünerek adım atıyorum. Bu, en başta yetiştirilme tarzından kaynaklanıyor. Ben öyle gördüm, öyle yetiştim. Kendimi bildim bileli çalışıyorum. 2,5 sene uçuş görevlisi oldum, benim için apayrı bir dünyaydı. Onun sınavlarına girip kazanacağım diye neler yaptım, ne dualar ettim. Annem babam beni hayatta güçlü tutan insanlar, Allah yokluklarını göstermesin. Bana neyi nasıl aşıladılarsa, o çizgide devam ediyorum. Hiçbir zaman değişmedim, değişmeyi de düşünmüyorum. Emin adımlarla, yavaş yavaş ilerlemek istiyorum. Acelem yok hayata karşı, tadını çıkarıyorum.

İlerleyen yıllarda nasıl bir hayatın hayalini kuruyorsunuz?
Fatmagül Fakı: Üç sene önce sunuculuk yolunda ilerleyeyim ama önce bir dünyayı gezeyim, farklı kültürleri tanıyayım, yeni insanlar göreyim düşüncesi vardı aklımda. Şanslıydım, şimdi yaptıklarım çıktı karşıma... O yüzden gelecekten fazla bir beklentim yok, ben sadece yaptığım işlerde başarılı olmak istiyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!