Fatih Terim’in Arda’yı koruması gerekmez miydi?

Ve ne yazık ki hüsranla da sona erecek gibi.Dün, yaşananları gazetedeki haberimizden okudunuz. Daha çok teknik heyete bağlı isimlerden alınan bilgilerdi. Onlar olaylara böyle bakıyorlar ve daha çok futbolcuları sorumlu tutuyorlardı. Bunlar ne yazık ki hoş şeyler değildi. Şimdi izin verirseniz bir başka cepheden, futbolcuların tarafından bakalım.

O PROTESTOYU HAK ETMEDİ

ÖNCE taraftardan başlayalım. İngilizler, ne kadar şiddete eğilimli ve alkolle birlikte bunu dışa vuran tutkulu bir taraftar grubuysa, Türkler o kadar barışçı, renkli ve tutkulu. Ama bizleri diğer taraftar gruplarından ayıran en önemli özelliğimiz, takımımıza karşı sergilediğimiz tutum.
İspanya maçındaki hayal kırıklığı bir anda Arda Turan nefretine, hatta onu linç etmeye kadar gitti.

Bunu onaylamak mümkün değil. Nitekim İspanyolların, Arda’ya desteği bu turnuvanın bana göre en önemli dersi ve belki de bizim adımıza utancıydı. Arda o protestoyu hak etmedi. Asla hak etmedi.

TEK OYUNCU ÜZERİNE YIKILAMAZ

ARDA Turan, EURO 2016 adına Türkiye’nin neredeyse nefret simgesi haline dönüştürüldü.

- Para pazarlığı yapan o.

- Oynamayan o.

- Takımı karıştıran o.

Tüm bunlar bana ince ince dokunan bir iletişim becerisi gibi görünüyor işin açıkçası. Evet Arda’yı ben de kıyasıya eleştiriyorum. İyi oynamadığı açık, arkadaşlarının prim isteğini ilgililere aktardığı kesin. Ama turnuvadaki başarısızlığı bir oyuncunun üzerine yıkmak ne akılla, kusura bakmayın ama ne de futbol gerçekleriyle bağdaşır.Açık açık yazıyorum.Milli Takım’ın başarısızlığı sadece Arda Turan üzerinden açıklanamaz.

ARDA’YI OYUNDAN ALIR MIYDINIZ?

ARDA Turan ve diğer oyuncuların yarattığı bir kriz varsa, o krizi yönetmekle, çözmekle sorumlu başta Fatih Terim olmak üzere yetkililer de var.Başarısızlık sonrası futbolcuları hedef tahtasına oturtarak, onları kadro dışı bırakarak ve onları sorumlu tutarak sorunu çözemezsiniz, sorumluluğunuzu unutturamazsınız.

Liderlik, sorunları önceden görmek, daha ortaya çıkmadan sonlandırmayı gerektirir.İşte tam da bu noktada yüksek sesle düşünmek istiyorum:- Siz olsanız Arda Turan’ı İspanya maçının ikinci yarısında oyundan alır mıydınız?

Maçı ekrandan ve stadyumdan izleyen milyonlarca izleyicinin yanıtının, “Evet” olduğunu duyar gibiyim. Ama Arda, o güçsüz Arda 90 dakika boyunca oyunda kaldı.Burada Terim’in bağıra bağıra gelen protestoyu göremediği de açık değil mi?Orada inisiyatif alıp Arda’yı o protestodan koruması gerekmiyor muydu? 

ÇAĞRILDIĞINDA KOŞARAK GELİR...

 ARDA’dan devam edelim. Evet morali çok bozuk. Faturanın kendisine kesilmesine de üzülüyor. Ama hayır, Milli Takım’ı kendi isteğiyle bırakmak gibi bir düşüncesi yok. En azından şu anda yok. Bir daha Milli Takım’a çağrılır mı, bilmiyorum. Ama çağrıldığında koşarak gelecek.

TERiM AiLESiNE HAKARET iNSANLIK DIŞI

Bugün Milli Takım’ın başarısız olması nedeniyle eleştirilen Fatih Terim, unutulmamalı ki hala kendi koymuş olduğu çıta ile yarışıyor. Terim, bu ülke futbolunun elde ettiği en büyük başarıların altında imzası bulunan bir teknik adam. Velev ki, şu anki kötü tabloda Terim’in büyük payı olsa da Türkiye’ye sayısız başarılar yaşatan bir teknik adamın ve ailesinin sosyal medyada hakarete maruz kalması insanlık dışıdır, asla kabul edilemez.

TEK SORUMLU FUTBOLCULAR DEĞİL

DEDİM ya.. 1 haftalık Fransa seyahati çok şey öğretti.İspanya maçı öncesi (Tıpkı F.Bahçe’nin açıklamasında yer aldığı gibi) telefonla transfer pazarlığı yapan oyuncular vardı.Dünyanın pek çok takımında aynı şey yaşanıyor. Milli takım kampında transfer pazarlığı yapılıyorsa, aynı şey merak etmeyin Alman, İspanyol, Fransız takımlarında da yapılıyor. Bakın, Terim’in, G.Saray’a gidip gitmeyeceği de konuşuluyor. Terim, İspanya maçı öncesi, “Belki bir daha bu fotoğrafta olmam” diyerek Milli Takım’dan ayrılabileceği algısı yaratıyor. Geleceklerini düşünmek nasıl futbolcuların hakkıysa, elbette Terim’in de hakkı. Emre Mor gitti, imza attı geldi. Diğerleri gibi bu da çok doğal. Söylemek istediğim açık ve net. Başarısızlıktan sadece futbolcuları sorumlu tutamazsınız.

PRİM EŞİT DAĞITILMADI

PRİM konusu çok tartışıldı. Kişi başı 500 bin Euro prim. Gerçekten çok fazla. Futbol Federasyonu yöneticilerinin iddiası toplam 8 milyon Euro prim dağıtıldığı yönünde. Yani Türkiye’nin Euro 2016’ya katılım bedeli olarak aldığı rakamın tamamı. Başka bir iddia daha var.

500 bin Euro prime tüm maçlarda ilk on birde oynayan oyuncular hak kazandı. Eğer sonradan oyuna girmişseniz bu rakamın ancak yüzde 60’ını alabiliyorsunuz. 500 bin Euro kazanan oyuncu sayısı da 4 ya da 5.

EMRE’YE VERİLEN ŞOK CEVAP

Terim’in başarısızlıktaki payı (kendisi de kabul edecektir ki) en üst sıradadır. Ama takım içinde gruplaşmaların olduğu da gerçek.
Arda, Burak ve Caner.. Hep birlikteler.. Diğer yanda Selçuk ve ekibi..

Size parçalanmanın en çarpıcı örneğini yazayım.Emre Mor idmanda pas alamadığından şikayetçi. Arkadaşlarından gelen yanıt ise şaşırtıcı:

- Terim’in yeni yıldızı sensin. Onun takımında pas verilmez, alınır.