Fatih Altaylı: Şeytan diyor çarp telefonu duvara!

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Havadan para kazanma devri tam böyle olur işte.

Hiçbir haltı satamayan devlet havayı satıyor. Daha doğrusu kiralıyor. Hem de fahiş fiyata.

Radyo ve televizyonların gelirlerine el konuluyor olması ayrı bir tartışma ama vatandaşın cebinden cep telefonları vasıtasıyla emilen trilyonlar, tam havadan para kazanma.

Cep telefonu faturasını incelediğiniz zaman havadan yapılan soygun netlikle ortaya çıkıyor.

2 milyon 173 bin lira sabit ücret.

Neyin sabit ücreti belli değil.

GSM opeatörü dese ki, ‘‘Kardeşim bu hat için konuşsan da, konuşmasan da 2 milyon vereceksin’’ anlarım.

Çünkü hattın bir bedeli var. Ama konuşup, bir de fazladan 2 milyon ödemek aptalca.

Bu GSM operatörünün küçük soygunu.

Büyük soygun ise devlet tarafından yapılıyor.

Cep telefonunda akıl almaz bir vergi.

7.5 milyon lira TGM, EKP ücretleri ve özel işlem vergisi.

Böyle vergi mi olur?

Türkiye'de olur.

Deli dumrul kesmiş köprünün başını.

Anamızın nikáhını istemediğine dua edeceğiz ya!

Ver parayı.

Neymiş efendim havada frekans kullanıyormuşuz.

İyi de o zaman bunu da kullanıma oranla.

Ne kadar kullanmışsam, o kadar vergi al.

Hayır efendim sabit bir vergi.

Daha doğrusu soygun.

EKP dediği ise eğitime katkı payı.

Toplanan trilyonlar ne oluyor anlatan yok.

Aptal vatandaşın cebinden hortumla parayı.

Üstüne bir de yüzde 25 özel iletişim vergisi.

Niye?

Deprem oldu ya!

Yersek.

Üstelik sadece konuşma ücretine değil, GSM operatörünün cebimizden çaldığı 2 milyonluk sabit ücrete de yüzde 25 vergi.

Yahu bana ne?

Git onu GSM operatöründen al. Zaten soyuluyorum, bir de çaldırdığım para için vergi veriyorum.

Olacak iş değil!

Ama oluyor.

Kabahat vergi adına soyanda değil.

Kabahat kendini eşek yerine koydurup soyduranda.

Bunları başıboş bırakırsak, yarın öbürgün nefes almaya ve dahi yellenmeye de vergi koyarlar.

Ne de olsa orada da havayı kullanıyoruz.

2 milyonluk konuşma hakkı verin

GSM operatörlerine kızıyoruz ama aslında onların bizim soygunda payı küçük.

Onların fazladan aldığı 2 milyon lira sabit ücret.

O dahil olsa bile, aslında Türkiye'de cep telefonu tarifeleri dünyaya oranla ucuz.

Yine de onların da bu 2 milyonluk sabit ücretten vazgeçmeleri gerek.

2 milyonu alsınlar ama bunu konuşma ücretinden düşsünler.

Yani en az 2 milyon liralık konuşma yapma zorunluluğu getirsinler.

Can simidine vergi!

YALNIZ yaşayan, yaşlı bir teyze aradı.

Bir cep telefonu almış.

Hastalık var, sağlık var.

Başına bir hal gelirse, evlatlarına haber verebilsin, evlatları da kendisine kolay ulaşabilsin diye.

Sürekli kullanmak gibi derdi yok.

Telefon can simidi.

Ayda 2.5 milyon ödemeye göre bütçesini yapmış.

Ancak şimdi zorda.

O payı, bu payı, höt vergisi, zöt vergisi fatura 15 milyon.

Teyzenin emekli maaşı 80 milyon, hiç konuşmadığı cep telefonu 15.

Teyze dertli.

‘‘Benim maaşıma da emekliye katkı fonu eklesinler’’ diyor.

Eklerler mi acep?

Evren mi, Demirel mi?

CUMHURBAŞKANLARININ iki dönem üst üste görev yapabilmesi için varılan 5+5 uzlaşmasında, herkesin gözü Demirel'de.

Hava sanki Anayasa değişikliği onun için hazırlanıyormuş gibi.

Fakat bu yasadan yararlanabilecek biri daha var.

Bodrum'un yeni paşası Kenan Evren.

Bu değişiklikle birlikte ona da cumhurbaşkanlığı yolu bir kez daha açılmış olacak.

Acaba DYP'nin şimdi istemeye başladığı gibi Cumhurbaşkanı halk oyuyla seçilse ve Demirel'e rakip Evren olsa, Türk halkı hangisini seçer sizce?

Varsa yanıtınız bana fakslayın.

Fakslayın ki eğlenelim!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Tabuları tartışmak için, deli cesareti gerekmediği zaman.

Yazarın Tüm Yazıları