Fatih Altaylı: Program bize uymaz biz programa uymayız

Fatih ALTAYLI

KEMAL Derviş'in programı uygulansın, ben dişimi kırayım.

Bu program Türkiye'de ‘‘uy-gu-la-na-maz’’.

Eğer uygulanırsa, burası Türkiye değildir.

Japonya'dır, Amerika'dır, Çin'dir; bu program oralarda uygulanabilir ama Türkiye'de uygulanamaz.

Bakın neler olacakmış:

- Memur zammı yüzde 5'te kalacakmış.

Hadi görelim bakalım kalacak mı, kalmayacak mı? Aylık enflasyonun yüzde 15 olduğu yerde hangi babayiğit memur zammını yüzde 5'te tutacak?

- Tarımda destekleme alımları uygulanmayacakmış.

Sıkıysa destekleme fiyatı verme. İki iktidar milletvekili seçim bölgesine gittiğinde köylüden, çiftçiden dayak yesin bakalım destekleme fiyatı veriliyor mu, verilmiyor mu?

- İş güvencesi kanunu çıkacakmış.

Kim çıkaracak? TÜSİAD'ın, TOBB'un Ankara'ya yürür alimallah. Zaten bu ülkede iş güvencesi kanunu yürümez ki! İşçi ona güvenir çalışmaz, patron kanun var diye kaçak adam çalıştırır. Hem vergi, hem sigorta kaybı olur.

- Yeterli ödenek temin edilmeden kamulaştırma yapılmayacakmış.

Demek ki, artık kamulaştırma yok. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yeterli ödenek temin edildikten sonra yapılmış kamulaştırma yok. Osmanlı'da zaten kamulaştırma yok.

- Elektriğin kilovat başına 4.5 sentte tutulması öngörülüyormuş.

Peki mevcut anlaşmalar ne olacak? 11 sente bile elektrik alacağımıza dair taahhütlerimiz var. Adamlar bu fiyattan elektrik satmak için Türkiye Cumhuriyeti ile anlaşma yapmış, santralları kurmuşlar. O anlaşmalar çöpe mi? Zor atarsınız. Uluslararası tahkim var.

Bir de program dışı gerçekler var.

Hatay'ı sel almış, Derviş ‘‘Para olsa verirdik’’ diyor.

Nasıl vermeyeceksin?

Yarın deprem olsa yine vermeyecek misin?

Yarın seçim olsa yine vermeyecek misin?

Bunlar ilk göze çarpanlar sevgili okurlar.

Derviş'in programına uyamazlar, uymazlar.

Zaten program da onlara uymaz.

Çiftçiye para vereceksin.

Yandaşlara kadro vereceksin.

Bazılarını da ‘‘devlet’’ olduğun için zaten yapmak zorundasın.

Bu nedenle bu program yürümez.

Seneye IMF'ye vereceğimiz ‘‘yeni niyet mektubu’’nu konuşuyor oluruz.

Derviş ‘‘Giderim’’ diye korkutuyor, çok da umurlarındaydı.

Parayı getirdikten sonra nereye giderse gitsin.

O gider, para suyunu çekince, para getirecek yeni Derviş'ler ararız.

ABD üniversitesi fiyatına ilköğretim

PAZARTESİ akşamı Teke Tek'te okul zamlarını tartıştık.

Anladığım kadarıyla bazı özel okullar, ki aralarında vakıf okulları da var, eğitim işini bir nevi soyguna dönüştürmüşler.

Fiyatlar hep dolarla.

ABD'de üniversite fiyatına burada ana ve ilköğretim okulu. 7-8 bin dolarlardan söz ediliyor. Zamlar ise fahiş.

Zam rekortmeni ise bana ulaşan bilgilere göre İstanbul Teknik Üniversitesi'nin ilköğretim okulu.

Geçen yıl 2.5-3 milyar civarında olan okul, bu yıl fiyatını 8 milyar liraya çıkarmış.

Anladığım kadarıyla ‘‘Ne kadar pahalıysa o kadar iyidir’’ mantığı oluşmuş ve bu nedenle fiyatları yukarı çekme yarışı yapıyorlar.

Olan veliye oluyor, okuldan alınan öğrenciye oluyor!

Tarihte bugün

GEÇEN sene bugün Galatasaray, Kopenhag'da oynanan final maçında Arsenal'i yenerek UEFA Şampiyonu olmuştu.

Bu bir Türk futbol takımının bugüne kadar elde ettiği en büyük başarı ve bir ilk olarak tarihe geçti.

Unutmayalım ve bize bu başarıyı armağan eden o çocukları ‘‘Hain’’ ilan etmeyelim diye hatırlatayım dedim. Darısı diğer Türk futbol takımlarının başına.

Derviş'i kendimizleştirdik

KEMAL Derviş'in kimi üslup hatalarını, ‘‘memlekete yabancı’’ kalmasına bağladım hep.

Liderler zirvesinde cep telefonuyla konuşmasını, Cumhurbaşkanı'ndan randevu aldığını Başbakan'a söylememesini, toplantıyı terk edip gitmesini ‘‘yakışıksız’’ buldum ama ses çıkarmadım.

‘‘Öyle görmüş’’ diye düşündüm.

Ancak önceki gün Hürriyet'te yayınlanan bir fotoğraf, Kemal Derviş'le ilgili ilk olumsuz kaydı düşmeme neden oldu.

Türkiye'ye geldiği günlerde kendi şemsiyesini kendi taşıyan Derviş, bize çabuk ayak uydurmuş olmalı ki, bu kez şemsiyesini koruması taşıyordu. Gözüme hiç hoş gelmedi bu fotoğraf.

Yüz yıl ABD'de de yaşasa, kökten Batı kültürüyle de yoğrulsa, genler baskın çıkıyor anlaşılan.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Üzüm üzüme baktığı halde kararmadığı zaman.