Fatih Altaylı: Meclis'i kim yıpratıyor ben mi, kıyakçılar mı?

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Meclis'in fıkralara kahraman Başkanı, beni kınıyor.

Bundan böyle yazılarımı Meclis'e sokmayacakmış.

Çünkü ben kıyak emeklilik aleyhine yazıyorum, halkın hislerine tercüman oluyorum ya, fıkra kahramanı kızıyor.

Meclis'i küçük düşürüyormuşum.

Ben Meclis'e tek kelime söylemem de, söyletmem de. Ben Anayasa'ya aykırı yasa çıkaranları, kıyak emeklilik için yüksek yargıyı da yanlarına çekmeye çalışanları küçük düşürüyorum.

Ama anlamaz...

Neden anlayamadığını da siz anlarsınız...

Bu arada önceki gün Meclis kürsüsünden şahsıma küfür edildi.

Meclis tutanaklarına kürsüden küfür yiyen gazeteci olarak geçtim.

Ne mutlu bana...

Bir milletvekili yazdığım yazıya kızmış, bana sövüyor...

Sağolsun TGRT ana haber bülteni bu sövgüleri duyunca beni ve bu milletvekilini karşı karşıya getirdi.

Ben de adını anmak istemediğim bu milletvekili ile TGRT ekranında tartıştım.

Benim üslubumu ağır bulmuş. Ona kızmış.

O da diyor ki, ‘‘Meclis'i yıpratıyorsunuz.’’

Ben de diyorum ki, ‘‘Benim yazdıklarım vatandaşın söylediklerinin yanında hiç kalır. Meclis'i asıl bu gibi yasaları çıkaranlar yıpratıyor.’’

TGRT'den çıktım, Hürriyet'e, Radyo D'ye telefon yağıyor.

O saatten beri yüzlerce faks, yüzlerce telefon.

Vatandaştan destek çığ gibi.

Vatandaşın yazdığını, söylediğini aktarsam Meclis'i kimin küçük düşürdüğü ortaya çıkacak ama başımız belaya girecek.

Ben en iyisi bu faksları, isimleri karaladıktan sonra Meclis Başkanı'na ulaştırayım.

Halkın hissiyatını benim aracılığımla öğrenmek hoşuna gitmiyor.

Bari ilk elden öğrensin!

Kucağa kim oturacak?

SÜLEYMAN Demirel'in 5 yıl daha cumhurbaşkanlığında kalmasını parti liderlerinden başka isteyen yok.

Milletvekillerinden hiçbiri istemiyor.

Parti genel başkanlarının istemesi ise çok doğal.

Çünkü Demirel yerinde kaldıkça sorun yok.

Demirel yerinde oturursa mevcut durum korunmuş oluyor.

Demirel'in yeri boşalırsa yeni bir kargaşa ortamı.

Değişim sürecinin başlangıcı.

Demirel koltuğu boşaltırken, ister istemez herkes ayağa kalkacak.

Ayağa kalkılınca sandalyeler kısa bir süre için bile olsa boşalacak.

Yani bir anlamda bir televizyon yarışmasında olduğu gibi sandalye kapma yarışı olacak.

Topu topu 5 sandalye ama çok aday var.

Yani bir kez ayağa kalkanın, bir daha boş sandalye bulup bulamayacağı belli değil.

Sandalye kapışmasında bir terslik olursa, sandalye diye kucağa oturma intimali de var.

Siyasi liderlerimizden hiçbiri kucağa oturmak istemediği için, sandalyeden kalkmayı gerektirecek bir durum da olsun istemiyorlar.

O yüzden 5 yıl daha Demirel.

5 yıl sonra mı?

Allah ömür verirse, 5+5+5.

Demirel diyen yok

5+5'ten kim yararlansın? Evren'i mi istersiniz, yoksa Demirel'i mi diye sorunca yanıtlar yağmaya başladı.

Genelde halkımız ikisini de pek istememekle beraber, ‘‘İlle de biri olacaksa Evren olsun’’ diyorlar.

‘‘Demirel bir 5 yıl daha kalsın’’ diyen yok.

En azından şimdilik.

Bu arada vatandaşın gönlündeki isimler de ortaya çıkıyor.

Bol miktarda İsmail Hakkı Karadayı diyen var.

Kıvrıkoğlu diyen var.

Tek tük Çevik Bir diyen de olmuş.

Erdal İnönü adı da geçiyor.

Bu arada Ecevit'e öneriler var.

Birkaç vatandaş, ‘‘Bülent Bey Demirel'i önereceğine, çok sevdiği sivil toplum lideri Fethullah Efendi'yi cumhurbaşkanı yapsın’’ diyorlar.

Fakat inan olsun bir tek Demirel diyen yok.

Cumhurbaşkanını halk seçse, Demirel sandığa gömülür anlaşılan.

Ben yine yanıtlarınızı bekliyorum.

Oy çok olursa, istatistik değeri daha fazla olur.

NOT: Aliyev, Bahçeli'ye 5 yıl daha Demirel olsun demiş. O kadar seviyorsa, alsın Azerbaycan'a cumhurbaşkanı yapsın.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Kimi soytarılar kendilerini din álimi diye yutturamadığı zaman.

Yazarın Tüm Yazıları