Fatih Altaylı: Demirel'i halk oylasın mı?

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ‘‘Birinci defa cumhurbaşkanlığına seçildiğim dönemde karşı çıkmayanlar, ikinci defa seçilmeme niye karşı çıkıyorlar anlamıyorum’’ demiş.

Yooo!

Pek çok kişi o zaman da karşı çıkıyordu. Ama şimdi daha fazla karşı çıkan var. Çünkü o zaman ‘‘Aile fotoğrafları’’ basına bu kadar yansımamıştı. Çünkü o zaman Demirel'in Köşk'e çıkmasının Türkiye'de faydalı bir yenilenme sürecini başlatacağını düşünenler vardı.

Ayrıca, ‘‘Zararın neresinden dönülse kárdır’’ diye bir de laf hálá var.

Milliyet'teki demecinde ise Demirel, cumhurbaşkanlarının iki kez seçilebilmesinin, çağdaşlaşmanın gereği olduğunu söylüyor.

Bir an düşünün ki, cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Demirel değil de Özal olsaydı, acaba Demirel yine de cumhurbaşkanının iki kez seçilebilmesinin, çağdaşlaşmanın gereği olduğunu düşünür müydü?

Yoksa Özal'ın orada fazladan bir gün bile oturmaması için her şeyi yapar mıydı?

Meclis bu kararı halka bıraksın. Ve gelin Demirel için bir referandum yapalım.

Hatta Demirel'in ölünceye kadar cumhurbaşkanlığını oylayalım.

Hiç değilse o zaman rüşvetler de halka verilir.

Ne bileyim, belki memura zaman, emekliye zam falan.

Ama yine de zor olur seçilmesi.

Denemesi bedava.

Bunun için de yürür müsünüz?

İşte Türkiye’de adalet. Hekim hatası sonucu kolu kesilen bebe, açtığı davayı kazanıyor. Bebe neredeyse genç kız olmuş dava sonuçlanıyor.

Hukuk minik kızı haklı, kolu keseni haksız buluyor.

Ve kolu kesen cezalandırılıyor. 180 bin lira tazminatla.

Şaka değil yüz seksen bin lira. Türk Lirası. Dolar falan değil. Bir çiklet alırsın üstünü veremezler. Kola biçilen değer bu.

Acaba kararı veren hákime yüz seksen bin değil, yüz seksen milyar versek kolunu verir mi? Sanmam. Ama yüz seksen bin lira tazminata karar verir.

Yargıtay Başkanı Sami Selçuk yargı mensuplarının maaşlarını protesto için yürüyüş düzenleyecekmiş.

Acaba yürüyüşte kendi maaşlarının yanı sıra bu çağdışı yasaları da gündeme getirir mi Sami Bey!

Okocha ve Baliç, PAF takımında mı?

FENERBAHÇE'yi Yönetememe Kurulu, ‘‘Fenerbahçemi İstiyorum’’ başlıklı önceki günkü yazım için bir açıklama yapmış.

Açıklamayı okuyunca, bu yönetimle Fenerbahçe'nin bugün içinde bulunduğu duruma şükretmek gerektiğini, camianın büyüklüğünün takımı ayakta tuttuğunu, bu yönetimle takımın üçüncü lige düşmesinin bile sürpriz sayılmaması gerektiğini anladım.

Tribünde kendilerini istifaya çağıran taraftarın sesini duymayanlar, benim yazı hakkında bakın neler demişler:

‘‘... Hürriyet Gazetesi'nde maalesef önemli bir yer işgal eden Fatih Altaylı, temsil ettiği değerli medya grubunun ilkelerini çiğneyen bir yazı yayımlamıştır.

... Bu yazının hiçbir araştırma yapılmadan kaleme alındığı açıktır. Suçlamaların dayanağı olmadığı gibi iddialar tümüyle asılsızdır...’’

Fenerbahçe Yönetememe Kurulu bu yazı ile ilgili olarak hukuki girişimlere de başlamış.

Takımı bitirdiler, şimdi benimle ilgili hukuki girişimlere başlıyorlar.

Efendim, benim yazdıklarım asılsızmış.

Bakın ben yazmışım:

‘‘Okocha ve Baliç gibi iki büyük yıldız satılıyor.’’

Bu asılsız ise Okocha ve Baliç neredeler Aziz Bey?

Bu adamlar başka ad altında mı takımda oynuyorlar biz anlamıyoruz? Yoksa PAF takımında mı oynatıyorsunuz bu ikisini?

Ben diyorum ki, ‘‘Koskoca Fenerbahçe'ye hedef olarak Galatasaray maçı koyuluyor. Sanki Galatasaray'ı yenerlerse her şey düzelecekmiş gibi. Kardeşim Galatasaray'ı yenersen puan farkı 20'ye inecek, başka ne değişecek ki’’.

Yoksa bu da mı asılsız?

Bu maç 30 puan değerinde mi Aziz Yıldırım Bey. Bu maçta ‘‘Joker’’ mi kullanacak yönetiminiz. Bu maçın puanı 10'la mı çarpılacak?

Yine ben yazmışım, ‘‘Yöneticiler futbolculara kızıyor. Aynı futbolcular milli takımda takır takır oynuyorlar. Galatasaray'a gelen Sergen takır takır oynuyor’’ diye.

Bunun neresi asılsız?

Milli takım, Avrupa Şampiyonası finallerine, bel kemiği Fenerbahçeliler'den oluşan bir takımla kalmadı mı?

Sergen Galatasaray'a geldiği günden beri neredeyse her maç gol atmıyor mu?

Aziz Bey, Aziz Bey, böyle yazılarla Fenerbahçe eski Fenerbahçe olacaksa, sövün bana, ben razıyım.

Ama olmayacaksa yaptığınız ayıp.

Bana sorarsanız, ‘‘Maalesef önemli bir yer işgal eden’’ ben değilim. Siz maalesef Fenerbahçe Yönetim Kurulu'nda başkanlık koltuğunu işgal ediyorsunuz.

Bu bildirinin altına da Fenerbahçe Spor Kulübü diye imza atmayın. Yönetim Kurulu diye imza atın.

Bu başarısız yönetim, pırıl pırıl bir Fenerbahçe camiasını temsil etmiyor bence.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Anlı şanlı kulüpleri, o kulüplere yakışır adamlar yönettiği zaman.

Yazarın Tüm Yazıları