Fatih Altaylı: Bu nasıl ciddiyet?

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Sayın Bülent Ecevit'i ciddi bir devlet adamı olarak bilirdik. Son günlerde ciddiyetini bir miktar yitirmiş olduğunu görüyoruz.

Hafta sonunda yaptığı açıklamada Sayın Başbakan, ‘‘Uğur Mumcu'nun katilleri yakalanmıştır’’ ifadesini kullandı.

Şaşırdık. Çünkü yakalananlar katil değil, katil zanlısıydı. Bu konularda hassasiyeti ile bilinen Ecevit garip bir açıklama yapmıştı.

Daha sonra İçişleri Bakanı Tantan, Başbakan'ın yanlış anlaşıldığını söyleyip durumu idare etmeye çalıştı.

Ama edemedi. Çünkü Bülent Bey, bu sözleri kameralar karşısında söylemişti.

Milyonlarca kişi aynı şekilde yanlış anladıysa, ortada bir ifade sorunu var demekti. Oysa Bülent Ecevit, siyasetçiler arasında en az ifade sorunu çekendi.

Aynı Ecevit, ‘‘Önemli’’ bir basın açıklaması yapacağını söyleyerek gazetecileri topladı.

Gazetecilerden önce Tantan'la görüştü ve ‘‘önemli’’ basın açıklamasında hiçbir şey açıklamadı.

Ve Bülent Bey dün de ‘‘Mumcu'nun katillerinin ortaya çıkarma olasılığı gündeme geldi’’ dedi.

Haydaaaa!

Bülent Bey'in basına açıklama yapmadan veya kamuoyunun duyabileceği bir yerde konuşma yapmadan önce, daha önce neler söylediğini bir gözden geçirmesinde yarar var.

Çelişkili açıklamaları ile devletin ciddiyetine de zarar veriyor.

Kenan Evren'den Demirel'e düzeltme

KENAN Evren Paşa aradı. Turgut Özal'dan önceki cumhurbaşkanımız. 7. Cumhurbaşkanı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i, görevi sırasında verilen hediyeleri hazineye bırakmaya davet eden yazımı ve Süleyman Demirel'in buna verdiği yanıtı okumuş.

‘‘Kendisine verilen hediyeleri müzeye bırakan sadece Atatürk değil’’ dedi Evren Paşa.

‘‘Ben Süleyman Bey'in yalancısıyım. Bunu söyleyen Süleyman Demirel’’ deyince, ‘‘O zaman Süleyman Bey de doğruları bilmiyor’’ diye ekledi Kenan Evren.

Kenan Evren de, cumhurbaşkanlığı sırasında kendisine verilen armağanları, zati eşya olup olmadığına bakmaksızın, Harp Okulu'na vermiş.

Bütün bu eşya şimdi Kara Harp Okulu'ndaki bir salonda sergileniyormuş.

Evren Paşa, ‘‘Doğrusu bunların devlette kalmasıdır. Oradaki her şey makama verilmiştir. Makam yüce bir makamdır. Atatürk'ün makamıdır. Ona göre davranmak gerekir’’ dedi.

Kendisinin hiçbir şeyi yanında götürmediği gerçeğini de özellikle vurgulamamı istedi.

Bilmeyenlere duyurulur.

Erbakan kapattıracak

ANLAŞILAN o ki, Erbakan ve kurmayları kongreyi kaybedeceklerini anladılar. Yoksa şu yaptıkları yapılacak şey değil. Siyasi yasaklı Erbakan, elini Fazilet'in içine soktu, karıştırıyor.

Anayasa'ya aykırı olmasına rağmen, partinin bütün meselelerine el attı. Delegeleri evlerde topluyor, partiyi kimin yönetmesi gerektiği konusunda açıklamalar yapıyor.

Hafta sonunda yapılacak kongre için partili birisi gibi çalışıyor.

Fazilet Anayasa'nın 69. maddesine aykırılıktan dolayı her an kapatılma tehdidi altındayken, Erbakan şu an halen kapatma davası ile karşı karşıya olan partiyi kapattırmak için uğraşıyormuş gibi bir görüntü veriyor.

Çünkü Erbakan'ın yaptıkları, kapatma davasında somut delil olacak nitelikte. Bana göre Erbakan, yandaşlarının kogreyi kaybedeceğini anladı. Partiyi Abdullah Gül yönetimindeyken kapattırmaya çalışıyor. Niyeti Gül'ü de siyasi yasaklı hale getirmek olmalı.

Yanlış seçim mi?

HÜRRİYET'te yer alan bir haber beni ürküttü. Karanlık ilişkileri bir trafik kazasıyla ortaya çıkan ve hemen görevden uzaklaştırılan savcı Oktar Çakır'ı biliyorsunuz.

Adalet Bakanı'nın soruşturma isteğine rağmen, DGM'ye atanan Çakır'ın, kaza yaptıktan sonra aradığı ilk kişi HSYK Başkanveliki Engin Doğu idi.

Ben de ‘‘şaibeli’’ olduğu bakanlık tarafından bilenen ve uyarılara rağmen önemli bir göreve atanan Çakır'ı kollayan kişinin Engin Doğu olup olmadığının araştırılması gerektiğini yazmıştım.

Şimdi o Engin Doğu'nun cumhurbaşkanlığı genel sekreterliği gibi bir göreve atanması söz konusu. Haksız ithamlarla kimsenin önünü kesmek istemem ama, önemli görevlerdeki kişilerin şüphe bulutlarıyla gezmelerini de doğru bulmam.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Devleti hukuksuzluk cenneti yapan hukuk adamlarından, hukuk devleti için yardım beklemediğimiz zaman.

Yazarın Tüm Yazıları