!f Ankara başladı

Yolunu gözlediğimiz !f Ankara Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali dün CEPA Sineması’nda başladı. Ankara’nın soğuk ve sert kışında içimizi ısıtacağı garantili filmlerle gelen !f Ankara’yı festival yönetmeni Serra Ciliv’le konuştuk ve seçmekte zorlananlar için de sinema yazarlarından tavsiyeler aldık.

Haberin Devamı

Serra Ciliv: Ankara sinema bilgisi ve keyfi yoğun bir şehir

Ankaralı sinemaseverlerin festivale ilgisinden memnun musunuz?

Olmaz mıyız! İlk bir kaç yılımızda Ankaralıların arasında birçok sinefil olduğunu fark ettik hemen. Sinema bilgisi ve keyfi yoğun bir şehir burası. Filmlerimizin yarısını götürebiliyoruz Ankara’ya ama neredeyse İstanbul’a yakın bir heyecanla karşılanıyoruz.

Bu sene !f Ankara’da bizleri neler bekliyor?

Keş!f yarışmamızın birincisi “Komşu Sesler”, çok sevdiğiniz hit filmlerde “Laurence Anyways”, “Frances Ha”, “Gazeteci Çocuk”, “Gökteki Tüm Işıklar”, !f ² kapsamında yalnızca İstanbul’u değil, 31 şehri birden sarsan filmlerimizden “Öldürme Eylemi”, “Benim Çocuğum”, “Anlattığımız Hikâyeler” ve festivalin diğer bölümlerinden çok içimize sinen bir seçkiyle geliyoruz Ankara’ya. Ayrıca tüm kısalarımızla ve change.org ile birlikte yapacağımız bir etkinlikle oradayız.

Haberin Devamı

Kaçmaz diyeceğiniz 5 !f Ankara filmi nedir?

Benim Çocuğum, Öldürme Eylemi, Frances Ha, Komşu Sesler, Samsara.


SİNEMA YAZARLARINDAN !F ANKARA TAVSİYELERİ

Anlattığımız Hikâyeler/Stories We Tell: Çünkü günümüzün en heyecan verici sinema insanlarından biri olan Sarah Polley hikaye anlatmanın katmanlarını, hayatımızdan bir hikaye çıkarma ekseninde ele alırken, anlatıcının üzerinde durduğu zeminin kayganlığını, “gerçek” kabul edilenin elle tutulmazlığını incelikle ve zekice yakalıyor.
Burcu Aykar (Sinema dergisi)

Öldürme Eylemi/The Act of Killing: Çünkü katiller cinayetlerini yeniden canlandırırken, bu belgesel insan doğasının en karanlık yanına kolay kolay açık bulamayacağımız bir kapıdan girme şansı veriyor, hem de en az içeriği kadar akıl almaz imgeler ve şaşırtıcı bir estetik ile.

Berberian Ses Stüdyosu/Berberian Sound Studio: David Lynch’i anımsatan gerçeküstü atmosferi, 70’ler korku sinemasına referansları ve benzersiz ses tasarımıyla geçen yılın festival gözdeleri arasında yer alan filmi perdede izleme şansını kaçırmamalı.
Hayat Avcısı/The Imposter: Gerek inanılması güç hikâyesi gerekse bu hikâyeyi iyi bir polisiyeyi aratmayacak şekilde perdeye aktarmak konusunda topladığı övgülerle merak uyandıran bir belgesel.
Senem Erdine (Sinema dergisi)

Haberin Devamı

Bambaşka Bir Ülkede /In Another Country: Batılı kadın karşısında üçüncü dünyalı erkeğin komik halleri. Özellikle ilk yarım saati çok komik!
Anlattığımız Hikâyeler/Stories We Tell: Venedik’te seyrettiğim en iyi filmdi. The Master dahil!
Cüneyt Cebenoyan (BirGün gazetesi)

Haftanın Filmleri

Sean Penn ve Ryan Gosling gibi iki etkileyici aktörü karşı karşıya getiren hareketli suç filmi “Suç Çetesi” haftanın en iyisi. Müzikal yorumunu merak edenlere “Sefiller” ve yeni Alacakaranlık olma yolunda ilerleyen “Muhteşem Yaratıklar” haftanın diğer seçenekleri…

Gosling ve Penn karşı karşıya

Suç Çetesi
Gangster Squad
Yönetmen: Ruben Fleischer
2013/ABD/113’

2009’da yönettiği ilk filmi “Zombieland”le adını duyuran Ruben Fleischer’ın Sean Penn ve Ryan Gosling gibi iki etkileyici aktörü karşı karşıya getirdiği son filmi “Suç Çetesi”, 1949 Los Angeles’ına götürüyor seyirciyi. Brooklyn’li acımasız çete kralı Mickey Cohen, Chicago’nun batısındaki her türlü bahis, uyuşturucu, silah ve fahişelik gibi yasadışı yollardan kazandıklarıyla şehri yönetmektedir. Üstelik sadece kendi adamları değil, polis ve politikacılar da kontrolü altındadır. En cesur polisleri bile korkutan çete kralı, Teğmen John O’Mara ve Jerry Wooters önderliğinde Los Angeles Polis Departmanı’ndan küçük gizli bir birlik tarafından yıkılmak istenmektedir. Özellikle oyunculukları ve dönem atmosferiyle dikkat çeken “Suç Çetesi”, suç filmlerinden hoşlananların kaçırmaması gereken bir film.

Haberin Devamı

Yeni Alacakaranlık geliyor

Muhteşem Yaratıklar
Beautiful Creatures
Yönetmen: Richard LaGravenese
2013/ABD/124’

“The Fisher King/Balıkçı Kral”, “The Mirror Has Two Faces/Aşkın İki Yüzü” gibi duygusal filmlere yazdığı senaryolarıyla tanıdığımız, en son, yine duygusal bir aşk filmi olan “P.S. I Love You/Not: Seni Seviyorum”u yöneten Richard LaGravenese, bu kez fantastik öğelerle süslü bir aşk hikâyesiyle karşımızda. Kami Garcia ve Margaret Stohl’un New York Times en çok satanlar listesinde en üst sıralara çıkan ve serinin ilk kitabı olan “Muhteşem Yaratıklar”, yeni Alacakaranlık serisi olma peşinde görünüyor. Bu kez doğaüstü güçlere sahip olan taraf ‘güzel kız’, yani Lena! Yakışıklı oğlan tarafı ise sıradan bir hayat süren, lise öğrencisi Ethan. Sessiz bir Güney kasabası Gatlin’de yolları kesişen bu iki genç birbirlerini görür görmez aşık oluyor ve karanlık güçlere karşı mücadele veriyorlar. Genç aşıkları Alden Ehrenreich ve Alice Englert’in oynadığı filmde Jeremy Irons, Viola Davis ve Emma Thompson gibi usta isimleri de izliyoruz.

Haberin Devamı

Müzikal yorumunu merak edenlere “Sefiller”

Sefiller
Les Misérables
Yönetmen: Tom Hooper
2012/ABD-İngiltere/158’

Sefiller, Victor Hugo’nun klasik romanından Alain Boublil ve Claude-Michel Schönberg’in uyarladığı ve 42 ülkede, 21 dilde, 60 milyon kişinin sahnede izlediği ve 27. yılında hâlâ ilgi görmeyi başaran müzikali beyazperdeye taşıyor. İki sene önce The King’s Speech/Zoraki Kral’la Oscar alan Tom Hooper’ın yönettiği film, sanat yönetimiyle dikkatleri çekiyor. Hugh Jackman, Russell Crowe ve bu filmdeki rolüyle yardımcı kadın oyuncu Oscar’ı kazanan Anne Hathaway başrolde. Müzikallere ilginiz varsa ilginizi çekebilir ama yoksa sıkıntılı bir 158 dakika da olabilir.

Yazarın Tüm Yazıları