Ey İzmirliler kent için seçim vaktidir start verilmiştir

Tartışmalar günler öncesinden başladı, konuşmalar hala da devam ediyor.
AK Parti İl Yönetimi değil, bizzat Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay bu sefer devrede...
Yani konuya el koymuş durumda...
9 Eylül konusunu, kendi yorumlarıyla birkaç gündür işliyor.
Bu arada, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na da eleştiriler getiriyor.
Satır aralarında sert mesajlar da var.
Yani tartışmalar yerelden çıkmış, ulusala taşınmış durumda...
Her gün yeni bir ayrıntı ortaya çıkarılarak da tartışmanın sanki devam ettirilmesi isteniyor. 1 Ağustos tarihindeki toplantı sonrasında imzalar atıldı mı, atılmadı mı? Yoksa Başkan Kocaoğlu’nun dediği gibi sonradan mı attırıldı?
Vali Cahit Kıraç da devreye girdi, “Söylenseydi, bayrak çekilmesi töreni ilave edilirdi” diye...
Aslında bu ayrıntıyı da anlayamadım.
Bu sıradan bir gün olmadığına göre, bazı rötuşlar olmuş olsa da neredeyse bir asra yakın bir zamandır kutlanan ve her yıl tekrarlanan bir seramoni değil miydi?
İlla da söylemek mi gerekiyordu.
Bazı şeyler bizi aşıyor, devletin çarkları bazen bizim düşündüğümüzden farklı çalışıyor.
Neyse...
Biz yine yazı konumuza dönelim...

İşin içine siyaset girince, seçimler yaklaşınca, bir de en kritik seçimlerden biri İzmir’de olunca...
Her şey farklı oluyor.
Bu tartışmalar gösteriyor ki...
Seçimlerde yine İzmir’e odaklanılacak, kameralar buralara çevrilecek, herkes önemli İzmir analizleri yapacak... Mesajlar çıkaracak...
Elbette herkes kendi konumuna, baktığı yere göre...

Değerli İzmirliler, kim ne derse desin, seçim startı verilmiştir, bugünden itibaren sandık için kendinizi hazırlayabilir, kampanya hazırlıklarına başlayabilirsiniz.
9 Eylül tartışmalarını ben böyle yorumluyorum. Bir gazeteci refleksiyle bunları söylüyorum, senaryoları çok önceden hisseden biri olarak...
İzmir’de seçim başlamıştır.
Bu kent daha çok renkli tartışmalara seyirci olur. Göreceğiz, göreceksiniz...

Peki...
9 Eylül meselesini ya da krizini bizzat Ertuğrul Günay yönetirken, CHP’de kimler ortada, sahnede...
Günay’ın eleştirilerine Aziz Kocaoğlu cevap veriyor. Genel Merkez’den bir açıklama ben işitmedim, olduysa da o kadar cılızdı ki, ben bile hatırlayamadım.
Demek ki, Genel Merkez başka işlerle uğraşıyor.
Ya da CHP üst yönetiminin “Nasıl olsa orası İzmir” gibi bir yaklaşımı mı var?
Siyasetten uzak durmaya çalışıyorum, ama bazen kaçmak da mümkün olmuyor. Geçenlerde bir dost sohbetinde, önümüzdeki yerel seçimlerle ilgili bir konu açıldı. Aziz Kocaoğlu aday olur mu, olmaz mı? Aday olur da CHP Genel Merkezi Kocaoğlu’nu aday göstermez mi? Göstermezse, kimi öne sürer? AK Parti’nin adayının kim olacağı, Aziz Bey’in kararına mı bağlı?
Ardı ardına sorulan birçok soru...
Ama bana en sık sorulanlardan biri ise şu...
“CHP İzmir’deki oylarını garanti mi görüyor, çantada keklik görüyor gibi mi davranıyor...”
Bana bu soruyu soranlara ben de soruyla cevap veriyorum.
“Niye böyle düşünüyorsunuz, bu algıya neye göre karar veriyorsunuz?” diye...
Cevaplar şöyle oluyor:
- En fazla kontenjan İzmir’den gösteriliyor. Milletvekillerinin çoğu İzmir ile bütünleşemiyor. Göstermelik geliş gidişler kimseyi tatmin etmiyor. Sonuçta hiçbiri İzmir’in gerçek vekili olamıyor.
- Genel Merkez Yönetimi’nde güçlü şekilde temsil edilmiyor. Parti Meclisi’ndeki sayı kadar Merkez Yönetim Kurulu’nda temsil de önemli, genel başkan yardımcılıklarında da... Bu yeterli bulunmuyor.
- Bu tavır, seçim dönemlerinde izlenen yöntem, aday seçimi çoğu zaman İzmir’i kucaklamıyor.

Hepsi geçerli olabilir elbette...
Ama ben bu eleştirileri bütün partiler için kabul ediyorum.
AK Parti de CHP de MHP de çok uzun zamandır, hangi kent olursa olsun, kamuoyunu tatmin edemiyor.
Aday seçimlerinde hayal kırıklığına uğratıyor.
Sonra da...
Siyaset halkla buluşamıyor.
Özetle...
Seçim başlamıştır. Hayırlı uğurlu olsun...