EXPO uçar gider...

EXPO treni kaçtı da... Bir ders almadığımız ortada.Öyle ya; "EXPO neden gitti?" sorusunun doğru yanıtını ortaya koyabildik mi?

Hataları, yanlışları doğru bir platformda tartışabildik mi?

Kimlerin kusurlu olduğunu belirledik mi?

Bu işte kusurlu olanlardan hesap sorabildik mi?

Yoksa... Oh ne ala!

Başarısızlık yapanın yanına kar!

Yani... Yandı gülüm keten helva!

Bu ne güzel iş böyle!

Düşünün aynı şeyler Milano’da olsa...

Yani... EXPO adaylığı gelse, kapıya dayansa...

Sonra da... İlgisizlikten, sevgisizlikten, koordinasyonsuzluktan...

Bazılarının "her şeyi ben bilirim" edasından kaçsa...

Beceriksizlikten uçup gitse...

Eee, hesap sorulmaz mı?

Dünyayı başarısızlık sahiplerine dar etmezler mi?

Doğrusu da bu değil midir?

Yani... Başarısızdan hesap sormak...

Bazı şeylerin kimsenin yanına kar kalmaması...

Ama... İzmir’de ne oldu?

Bırakın hesap sormayı, başarısızlık sahipleri "vitrinler"de...

Yani... Alan memnun, satan memnun hesabı!

Böyle şey olur mu?

Bu ne duyarsızlıktır.

Ve sonuç: EXPO gitti.

Ama adaylık sürecini elinden aldığımız Antalya sessiz bir atakta.

Hem de ciddi ciddi.

Hem de tam bir işbirliği içinde.

Hem de tüm kurum ve kurallarını doğru işleterek...

Yazık değil mi?

Bizim bir ders çıkarmamız gerekmez mi?

Demeliyiz ki; "Evet EXPO’lar bazen ilk katılımda alınmamış, sonra başarılmış".

Yani... Deneyimin önemi ve değeri.

Bunun sonucunda elde edilen başarı.

O zaman...

Yeni süreçte de bu konuda akılcı bir planlama...

Yani... EXPO’nun istenmesi...

Bu konuda çaba gösterilmesi...

Nerdeee?

Hala beylik değerlendirmeler...

Hala kimsenin başarısızlıktan pay almaya yanaşmaması...

Herkes başarılı...

Herkes bir şeyler yaptı...

Eee, o zaman EXPO niye kaçtı?

Peki; yeni dönemde EXPO’nun alınması için hangi çabaları gösterdik?

Hangi EXPO’ya adayız?

Nasıl? Nerede? Ne çabalarla?

Hangi lobi faaliyetleri ile...

EXPO’nun sevimli ve etkin Genel Sekreteri V. Loscartales geçenlerde Antalya’daydı.

Gizli bir şey değil bu.

Çünkü... Antalya EXPO’yu istiyor.

Bu kafa ile gidersek, İzmir’in doğru primlerini kullanarak başarıya uzanacak da...

Yani... EXPO Antalya’ya gidebilir.

Biz de arkasından seyrederiz.

Her zaman ki değerlendirmeleri yaparız:

"Yazık oldu"...

"Hay Allah, biz nerde hata yaptık?"...

Tren gider, biz de arkasından seyrederiz.

Loscartales’in Antalya temaslarını doğru irdelemek gerek.

Yani... EXPO’ya el atıldığını görmek gerek.

Buna karşın da her platformda mücadele zamanı...

Siyasi, ekonomik...

Diyeceğiz ki; "EXPO İzmir’in hakkı. Kıl payı kaçtı. Ama yeni dönemde başarı bizimdir".

İzmir’in böyle güçlü seslere, böyle etkin insanlara ihtiyacı var.

EXPO İzmir için bir şanstır.

Ve hala doğru kullanılırsa, ciddi bir açılım olacağına inanıyorum.

Birçok insan gibi...
Yazarın Tüm Yazıları