Evlilik mahkûmiyet değildir

Güncelleme Tarihi:

Evlilik mahkûmiyet değildir
Oluşturulma Tarihi: Nisan 17, 2004 00:00

Rumuz: Dertli Koca: M. / Sevgili Güzin Abla, 36 yaşında 11 yıllık evli bir erkeğim.Eşimin aşırı kıskançlığı yüzünden artık ayrılmak raddesine geldik. Ne yapsam, ne etsem onu aldatmadığıma, sadık olduğuma inandıramadım. Özgür ruhlu, kendi başına kalmayı, erkek arkadaşlarıyla olmayı seven bir insanım. Söyleyin bana, evlilik demek 24 saat beraber olmak mıdır? Her şeyi, her an birlikte yapmak mıdır? Çok yoğun çalışıyorum. Kaçış için bazen özgürlüğümü yaşamak istiyorum. O bunları farklı yorumluyor. Her şeyimi ölçüp biçiyor, tartıyor ve sonuçta ne desem fark etmiyor. Bu şekilde ikimizin de hayatını mahvediyor. Elbette sosyal ilişkilerim var, ama onu hiç aldatmadım. Okul arkadaşlarımla samimi ilişkilerim devam eder mesela. Hepsi de evli barklı kadınlar. Onlardan bile nem kapar. İşyerimi sık sık arar, bulamazsa kıyamet koparır. Telefonumu, ceplerimi karıştırır. Başkalarına nerede olduğumu sorarak beni mahcup eder. Patronuma bile, beni nereye gönderdiğini sormuş düşünebiliyor musunuz? İnanın ablacığım, o kadar bunaldım ki bu aralar birisi çıksa, ona inat ilişkiye gireceğim. Eşimi seviyorum. Ama artık bu sevgiyi bitirdi. Bana güvenmemekle en büyük hatayı yaptı. Patronuma telefon ettiği güne kadar hep alttan aldım. Ama o gün artık kafamın tası attı ve ağzıma geleni söyledim. Geriye dönüşü olmaz noktaya geldik. Çocuğumuz yok. Belki de asıl problemi bu. Çocuğumuz olsa belki onunla meşgul olacaktı bilmiyorum. O üniversite 2’den terk, ama iş bulabilirdi. Çalışmadı hiç. Evde bir şeyler pazarlıyor. Çalışmasını hep destekledim. Ne kadar haklıymışım. Çalışan kadınlara bakıyorum, kendilerine has dünyaları var. Çalışmak özgüvenlerini artırıyor. Şimdi siz bana sadece kıskançlık yüzünden ayrılmayın diyeceksiniz. Ama sizin de her anınız suçlanmakla, imayla, sitemle geçse ne yapardınız? Kaçta geldin? Neredeydin? Kiminleydin? Onunla çıkma. Oraya gitmen doğru mu? Arkadaşını eve çağır vs... Komşumuza bile eve kaçta geldiğimi sorarken, o şaka yaptığını sanıyor. Ben bu yaşta bunu nasıl çekerim? Hep çekmeli miyim?Akşam iş için geç kalacak olsam, hemen telefon etmeliyim, tamam ediyorum da. ‘Tabii iş önemli, kalman gerekir’ derken bile sitem var sesinde. ‘Ben sana gideceğin yeri, saati sormuyorum. Sen neden soruyorsun?’ diyorum, ‘Sen de sor. Neden sormuyorsun?’ gibi anlamsız bir cevap alıyorum. Sevgisinden ölsem bile kalmayacağım artık. Kendime saygımı yitirmeden ondan ayrılmalıyım.Mektubun tüm evli hanımlar için inanılmaz mesajlar içeriyor. Bir anlamda, sana yerden göğe kadar hak verdim. Evlilik elbette bir insanın kendini prangalı mahkum gibi hissetmesine yol açmamalı. Bu, her iki taraf için de geçerli. İnsanın kendine ayıracağı, yalnızca kendisiyle baş başa olacağı zamanlara ihtiyacı vardır. Nasıl onun kendi arkadaşlarıyla kadın kadına konuşacağı şeyler varsa, bu senin için de geçerli. Ancak şu var ki, çevreden duydukları onu huzursuz ediyordur. Çünkü biliyorsun, hanımlar evli erkeği elde etmekten özel bir haz duyuyor olmalılar, bu onlara ayrıca kendilerine güven kazandırıyor, besbelli. İşte bu nedenle eşin de belirli bir endişe içinde yaşıyor sanırım. Senin erkek arkadaşlarınla ya da kendi başına geçirmek istediğin zamanları, hep kuşkuyla karşılıyor. Yine de kadın, erkeğini boğmamalı. Her şeyi paylaşmak çok güzel ama paylaşmak adına baskı yapmamalı. Haftada bir gün olsun kendine zaman ayırmanı hoş görmeli. Sen de hemen boşanmaya kalkışmamalısın. Eşine, bana yaptığın gibi dürüstçe içini aç. Ne beklediğini, ne istediğini söyle. Zaten evlilikler hep karşılıklı diyalog eksikliğinden bozuluyor bence. Sanırım eşin hayatında başkası olmadığını anladığı anda rahatlayacaktır. Belki de kendine fazla güveni yok. Bu güveni sağlamak için senin de pek fazla bir şey yaptığını sanmıyorum. Anlaşılan eşin, seni olmayan çocuğunun yerine de koymuş. Çalışsaydı, o da iş ortamında, erkek arkadaşlarıyla samimi olmayı öğrenseydi, her şeye daha farklı açıdan bakabilirdi. Böyle bir hayata daha fazla katlanamayacağını, sonunda ayrılmayı düşünebileceğini ona da açıklamalısın. Ama önce ona bir şans daha ver. Sana şunu da söyleyebilirim: Tüm kadınlar birbirine benzer. Bundan sonra birlikte olacağın kadın da önceleri sana hak verecek ama zamanla o da aynı tavırla karşına çıkacak. Yine de bütün bu yazdıkların, hanımların kaçınmaları gereken davranışlar açısından çok çarpıcı örnekler. Bunları ona da okutabilirsin. Belki kendini bir de senin gözünden görmek onun için uyarıcı olur, kimbilir?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!