Evimin başköşesindeki fotoğraf

YANDA gördüğünüz bu iki fotoğraf 1970 yılında Ankara’da Marmara Oteli’nde çekildi.

Eşim Tansu’yla nişan yüzüklerimizi büyük Türk siyasetçisi İsmet İnönü taktı.

Kayınpederim rahmetli Hüdai Oral CHP milletvekiliydi.
İnönü nişan törenimize frak giyerek geldi.
Yüzüğü taktıktan sonra ikimizi de yanaklarımızdan öptü.
Bu iki fotoğraf, evimizin başköşesinde durmaktadır.
* * *
Ben Demokrat Partili bir ailede doğdum.
Babam Menderes’çiydi ve İnönü’yü pek sevmezdi.
Ama oğlunun nişan töreninde tanıdıktan ve elini sıktıktan sonra, o fotoğraf bir övünç kaynağı olarak evinin başköşesine kondu.
İsmet İnönü, Türk Kurtuluş Savaşı’nın kahraman komutanıydı.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin büyük siyasetçisiydi./images/100/0x0/55ea7773f018fbb8f881d08a
Evet, tek parti döneminin “Milli Şef’iydi”
Ama tek parti rejiminden çokpartili hayata geçişin hem mimarı hem uygulayıcısıydı.
İsmet İnönü, Adnan Menderes ve arkadaşlarının idam edilmemesi için elinden gelen her şeyi yapan insandı.
“Kuyudan adam çıkaran siyasetçiydi.”
Celal Bayar’ı 80’li yaşlarında yattığı cezaevinden çıkarmak için, en büyük çabayı o harcamıştı.
Askeri darbe yapmak isteyenlerin karşısına çıkıp, “Önce beni öldürmeniz gerekir” diyen siyasetçiydi.
O, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını idama göndermek için Meclis sıralarında “Üçe üç” diye sloganlar atılır, 276 el idama kalkarken, “Hayır” diyen insandı.
* * *
Ama o, asıl kimdi biliyor musunuz?
1972 yılında partisinin kurultayında, demokratik bir seçim yaptırıp kaybettikten sonra, kazanan genç liderin önünde ceketinin düğmelerini ilikleyip selamlayan 88 yaşındaki siyasetçiydi.
Söyleyin Türk siyasi hayatında böyle bir sahneyi hatırlayan var mı?/images/100/0x0/55ea7773f018fbb8f881d08c
İsmet İnönü Kurtuluş Savaşı’ndan çıkmış tekpartili rejimi çokpartili rejime dönüştürmenin şerefini taşıyan tarihi siyasetçiydi.
Çokpartili rejimi tek parti rejimine indiren kişi olmadı.
Böyle bir tarihi kişiliği Hitler’e benzetmek hangi insaf ölçüsüne sığar?
Hadi insaf süjbektif bir duygudur, insani zaaftır; ondan herkes aynı ölçüde nasibini almamış diyebilirsiniz.
Ama bu benzetmeyi sığdırabileceğiniz bir izan var mı?
Diyeceksiniz ki, siyasi tartışmaya Hitler’i sokmanın ne manası var.
Evet Baykal’ı da eleştiriyorum. Onun benzetmesi de yanlıştı.
Ama Baykal’ın rövanşı, İsmet İnönü gibi bir kahramandan alınabilir mi?
Parti liderliğinin tek seçiciliğe, dünyada hiçbir demokrasinin hafsalasının almayacağı seçim barajlarının büyük parti muhafızlığına dönüştüğü dönemin siyasetçileri, sahip oldukları çoğunluğun verdiği hoyratlıkla bunu söyleyebilir.
Ama emin olun, ileride yazılacak tarih bunu kimsenin yanında bırakmaz.
Eğer bir devletin aynı zamanda milleti varsa, millet duygusu vefayı elzem kılar.
O vefa ortak bir duygudur. Birleştiren bir tutkaldır.
O duygu, milletin ortak kahramanlarını günlük siyasetin alelade silahı haline getirmeyi içine sindiremez.
* * *
O yüzden diyorum ki; one minute Sayın Başbakan.
İsmet İnönü’nün kumaşından Hitler elbisesi biçmeye kalkmak size yakışmadı.
Bir de şu var:
Siz, ecdadınızdan bir Hitler çıkabileceğini kendiniz kabul ediyorsanız, o zaman “Meds Yeghern” diyenlere ne diyeceğiz?
Hazır bir Hitler icat etmişken, 1915’i de onun sırtına yükleyip, verip kurtulalım.
Değil mi...
Maksat verip kurtulmaksa, bir değil bin İsmet feda olsun.
Yazarın Tüm Yazıları