Türkiye benim için karşı sokak gibi

Güncelleme Tarihi:

Türkiye benim için karşı sokak gibi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 27, 2007 00:00

Yönettiği ve başrolünü oynadığı "Hotel Riviera" filminin 3. Avrasya Film Festivali’ndeki gösterimi için Türkiye’ye gelen Sophie Marceau, Kelebek’e konuştu. Ünlü Fransız oyuncu, "Benim için Türkiye karşı sokak gibi. Burada kendimi evimde gibi hissettim" diyor.

Antalya’da yazıp, yönetip, rol aldığınız bir filmle yarışıyorsunuz. Yönetmen olmaya ne zaman karar verdiniz?

- Önce bir kısa film çektim. Bu ise ikinci filmim. Sanırım sürekli bir şeyler yazıyor olmam beni yönetmenliğe götürdü.

n Bir röportajınızda "Yazarlık tehlikelidir" demiştiniz...

- Çünkü yazarken kendinizi açıyorsunuz. İçinizde, aklınızda ne varsa ortaya dökülüyor. Yazdıklarınız dünyayı değiştirebilir. Bu nedenle yazarlık zor ve tehlikeli. Bazı ülkelerde insanlar bunun için hapse bile girebiliyor. Ama yazıyor olmam yönetmenlik yapmamda çok etkili oldu.

n 14 yaşında oyunculuğa başladınız. Bu kadar küçük yaşta göz önünde olmanız üzerinizde olumsuz etkiler yarattı mı?

- Bu, son filmimin de konusu aslında. Ünlü olunca artık kendinize ait olmuyorsunuz. Artık normal bir hayatınız olmuyor. Bu bir sömürü gibi aslında. Ama neyse ki çocukluğumdan beri gelen şöhret kötü anlamda sömürülmeme yol açmadı. Bu nedenle kendimi çok şanslı hissediyorum.

n Neydi sizin şansınız?

- Çok ya da az sevilmek insanın hayatında felaketlere yol açabilir. "Seni seviyorum, bana aitsin" dediklerinde bu bir trajedidir. Bunlar çocukken olursa durum daha da kötü olur. O kadar genç yaşta başlamak kötü de olabilirdi ama koruyucu meleğim hep yanımda oldu. Ailem, aldığım eğitim, bu erken şöhretin olumsuzluklarını yaşamamı engelledi.

n Filminizde yeniden doğuş teması işleniyor. Bu konuyla ilgili neler söyleyeceksiniz?

- Bir kez ölüp tekrar doğabilir insan. Ama bu, kendi kendine olmuyor. Eğer cesursanız ve bazı şeylerle yüzleşmeye hazırsanız aynı hayatı yaşarken bile ölüp tekrardan doğabilirsiniz. 60 yaşına geldiğimde geriye dönüp, "Hayatım bitti, ne yaptım bu sürede" deyip, hayıflanmak istemiyorum. Bu nedenle kendimi sürekli sorguluyor ve yenilenmeye çalışıyorum.

n Bu renkli ve yoğun dünyanın içinde yer alıp, aynı zamanda anne olmak zor mu?

- Hiç kolay değil. Zamanımı çok iyi ayarlamaya çalışıyorum. Her şeyim planlıdır. Bu anlamda takıntılı olduğumu söyleyebilirim. Aksi halde hiçbir şey yapamam. İşimden, özel hayatımdan ve de çocuklarımdan vazgeçemem. Bu nedenle hepsine gerektiği kadar vakit ayırıyorum.

n Türkiye’de olmak nasıl? "İyi ki geldim" diyor musunuz?

- Burada olmaktan çok mutluyum. Ziyaret etmek ve film çekmek için yaratılmış bir yer. Zaten yakın bir arkadaşım yakında Türkiye’de film çekecek. Dünya düz bir yer haline geldi. Benim için Türkiye karşı sokak gibi. Kendimi evde hissettiğim yerleri seviyorum. Burada da evimde hissettim ve bunun için sizlere ve misafirperverliğinize teşekkür ederim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!