Evet, ama doğru değil mi?

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Biz geçen gün bu sütunda Başbakan Mesut Yılmaz'ın Financial Times Gazetesi muhabirlerine Almanya hakkında söylediği sözleri ‘‘patavatsızlık’’ diye niteleyerek eleştirdik ama galiba olayın önemli bir boyutunu atlamışız. Onu da Alman gazetelerinin tepkileri sayesinde yakaladık:

Ne demişti Mesut Yılmaz?

Almanya'nın bugünkü politikalarından söz ederken, Adolf Hitler döneminde çok kullanılan ‘‘yaşam sahası’’ kavramına atıfta bulunurcasına ‘‘lebensraum’’ kelimesini kullanmıştı değil mi?

Önce Almanya Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel'in tepkisine, sonra da Alman gazetelerinin bu konuda yazdıklarına baktık.

İlginçtir:

‘‘Mesut Yılmaz'ın dediği yanlıştır. Nitekim biz Yılmaz'ın iddiasını çürütecek şu şu şu politikaları izliyoruz’’ demeleri gerekirdi değil mi?

Hayır! Hiçbiri böyle bir şey söylemiyor.

Kinkel Başbakan Yılmaz'ı ‘‘gözü dönmüş şekilde sağa sola saldırıyor’’ anlamına gelecek bir şekilde ‘‘amok koşucusuna’’ benzetti.

Başbakanlık sözcüsü, Yılmaz'ın sözlerini ‘‘reddetmekle’’ yetindi. Daha doğrusu, dediğimiz gibi bir karşı kanıt göstermedi.

Berliner Zeitung isimli gazete, ‘‘Yılmaz'ın Almanlar'ı en hassas noktadan vurduğunu’’ yazdı ve onu eski bir ‘‘ülkücü’’ olmakla suçladı.

Frankfurter Allgemeine Zeitung Gazetesi, Başbakan Mesut Yılmaz'ın büyük tarihi yanılgı içinde olduğunu öne sürdü. Gazete, ‘‘Muhafazakâr Türk politikacının kullandığı sözlerin (Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girme çabalarına ilişkin) hayal kırıklığı ile ilgisi yok. Bu sözler; gerçeklerin saptırıldığı ve iyi ilişkileri zorlayan kötü niyetli açıklamalardır’’ dedi.

Süddeutsche Zeitung, ‘‘(...) Her zaman Almanya'nın dostu olarak görülen Yılmaz'a karşı Bonn'un tavrı değişebilir’’ diye yazdı.

Neussna Brukher Zeitung, ‘‘(...) Yılmaz hakarete varan bu açıklamaları ile AB üyeliğiyle ilgili görüşmelerde ciddi bir görüşmeci olarak kabul edilemez’’ dedi ama gördüğünüz gibi hiçbiri Yılmaz'ın sözlerini çürütecek tek kelime söylemedi.

Buna karşılık Londra'da yayınlanan The Times Gazetesi'nin bugünkü Hürriyet'te özeti yayınlanan yorumunu da okursanız, Almanya'nın -özellikle Başbakan Helmut Kohl'ün- Türkler'e karşı uyguladığı ayırımcı politikaların artık Avrupa'daki öteki ulusları dahi isyan ettirdiğini görürsünüz.

İngiltere'den gelen bu ses, Mesut Yılmaz'ın hiç hesapta yokken asıl onları rahatlattığını, hatta ‘‘Bizim bir türlü söyleyemediğimizi neyse ki Mesut Yılmaz söyledi’’ diye düşündüklerini ortaya koyuyor.

O nedenle Almanya'dan gelen tepkilere değil, o tepkilerin Yılmaz'ın sözlerini ne ölçüde çürütebildiğine bakın. Böyle bir şey yoksa, bırakın Almanlar da bir miktar esip savursunlar.













Yazarın Tüm Yazıları