Evde 12 kedisi var 13’üncüyü arıyor

Çiğdem Tunç, 1980’lerde Mehmet Ali Erbil ile iyi bir ikili oluşturarak tanındı. Ardından uzun yıllar sunuculuk ve oyunculuk yaptı.

Şimdi Kanal T’de hafta içi her gün "Çay ve Sempati" isimli yeni bir programa başladı. Kendisi aynı zamanda tam bir hayvansever. Özellikle kedilere bayılıyor. Evinde beşi erkek, yedisi dişi 12 kedisi var. 12 kedi fazla diyenlere bir de bilgi verelim; Çiğdem Tunç 13’üncüyü arıyor.
/images/100/0x0/55ea4068f018fbb8f8740ae5
Boncuk, Akide, Fındık, Fıstık, Tekir, Birman (isim babası onu Birmanya kaplanına benzeten veterineri), Reçel, Biber, Karamela, Karlita, Yumak, Mina. Bunlar, Çiğdem Tunç’un evinde beslediği 12 kedinin isimleri. En büyüğü 13 yaşında, en küçüğü Yumak 29 Ekim’de bir yaşına basacak. Kedilerin yedisi dişi. Dişiler fazla oldukları gibi Çiğdem Tunç’un söylediğine göre erkeklere göre daha edepsiz ve yaramaz.

Çiğdem Tunç, kendini bildi bileli hep bir kedi sahibi oldu. Tabii 12 kedi sahibi olmak gibi bir hayali yoktu. İlk kedisi uzun yıllar onunla yaşayan şişman, beyaz bir Ankara kedisi olan Milo’ydu. 16 yaşında öldü. Milo’nun acısıyla eve kedi toplamaya başladı Tunç. Kısa bir süre öncesine kadar kedilerinin sayısı beşti. Bunlardan sadece biri pet shop’tan alınmıştı: Golden chinchilla cinsi Karamel. Ama bahçede yaşayan dişi kedi Boncuk, daire kapısına yavrulayınca işler değişti. Beş yavruyu sokakta bırakmaya gönlü razı olmadı, onları da eve aldı.

ONLARIN ÜÇ VETERİNERİ VAR BENİM HÁLÁ BİR DOKTORUM YOK

Kedilere evde üç kişi bakıyor; kendisi, annesi ve yardımcısı. Gece olunca yarısı annesiyle, yarısı kendisiyle birlikte uyuyor. Hastalandıkları zaman ilgilenen üç veterinerleri var. Tunç birini bulamazsa diğerini aradığını söyleyerek ekliyor: "Bana sorsanız daha bir doktorum bile yok." Veteriner kedilerin korkulu rüyası. Eve her geleni veteriner sanıyorlar. Gerçekten veteriner geldiğinde hissedip, saklanıyorlar.

Peki 12 kediyle bir apartman dairesinde yaşamak zor ve kimi zaman yorucu olmuyor mu? Çiğdem Tunç, onlarla yaşamaktan çok memnun olduğunu söylüyor: "Kediler benim için çok büyük bir terapi ve sevgi kaynağı. Ne kadar iyi ettim 12 kedim var demiyorum tabii ama onlara sahip çıktığım için doğru olanı yaptığıma inanıyorum. Bebek kedilere iyi bakacak birileri çıkarsa verebilirim ama önce onu sahiplenecek olanları iyi tanımam lazım ki gözüm arkada kalmasın."

Buna karşılık pek uslanmış da gözükmüyor. Aklı hálá beyaz bir kedide. "Her eve bir beyaz kedi lazım" diyor. Bir buçuk iki aylık, dişi Ankara veya chinchilla cinsi kedi arıyor. Adını bile şimdiden belli: Bir Meksika dizinden ilham aldığı Rosalinda.

REÇEL EVDE PARTİ VERİYOR, YUMAK PERDELERİ SÖKÜYOR

Tunç’un dert yandığı tek şey kedilerin yaramazlıkları. Hepsi evin içinde yaşıyor. Bir tek Biber arada dışarı çıkıyor. Reçel, odaların kapılarını açabiliyor. Böylece gecenin bir yarısı Tunç’un odasına girip, diğer kedileri de yanına alıp ortalıkta koşturmaya başlıyor. Tunç, gülerek "Reçel evde parti veriyor" diyor. Kilimleri top yapıyorlar, masaların üstündekileri yere atıyorlar. Yumak daha birkaç gün evvel salondaki perdelerden birini söküp aşağı indirmiş. Tunç, bazen gözünün döndüğünü söylüyor: "En delirdiğim anda yüksek tondan bağırıyorum. Zaten hepsi kabahatini biliyor. Hemen kaçıyor."

Elbette böyle yaramaz kedilerle yaşayınca bazı düzenlemeler yapmak gerekiyor. "Kütüphanenin üzerinde bugüne kadar aldığım plaketler durur. Bunların yarısı kırık. Çünkü sürekli yere düşürüyorlar. Ben de kalanları kurtarmak için Japon yapıştırıcısıyla kütüphane rafına yapıştırdım".

Kedi ve köpeklerde besin desteği kullanımı

Karnitin (L-Carnitine), amino asit yapısında bir besin katkısı. İnsan beslenmesinde olduğu gibi kedi ve köpek beslenmesinde de son derece popüler ve yaygın olarak kullanılıyor. İlk kez, köpeklerde kalp büyümesine bağlı hastalıkların tedavisinde kullanılmaya başlandı. Kedilerde de tedavi amacıyla karaciğer yağlanmasında kullanılıyor. Karnitinin vücuttaki en önemli fonksiyonu, yağ asitlerinin hücre içinde enerjiye dönüştürülmesi ile ilgili aldığı görev. Vücuttaki yağlar enerjiye dönüşürken, kaslar korunup toplam vücut yağ oranının düşmesine karnitin yardımcı oluyor. Bu yüzden kandaki kolesterol ve lipid düzeylerinin düşmesini de sağlıyor. Normalde belli bir miktar vücutta da üretilen karnitinin eksikliğinde, yağ depolanmasındaki artışa bağlı sağlık sorunları ve kalp hastalıkları görülüyor.

Normalde karnitin et ve süt ürünlerinde bulunuyor. Beslenmeye bağlı eksikliği nadir görülüyor. Uzun süreli açlıklar ve aşırı yetersiz protein alma durumlarında ortaya çıkabiliyor. Bunun yanı sıra genetik hastalıklar da karnitin eksikliğine yol açabiliyor.

Karnitin; L-karnitin (levokarnitin) ve D-karnitin (dekstrokarnitin) olarak iki formda bulunuyor. Vücutta kullanılabilen tipi L-karnitin. Kedi ve köpeklerin beslenmesinde, kalp hastalıkları ve kilo vermeye yönelik hazırlanmış köpek mamalarında yaygın kullanılıyor.

Ubikuinon olarak da bilinen ko-enzim Q10 ise, hücresel düzeyde enerji üretiminde görev yapan bir esansiyel madde. Doğrudan enerji üretiminde rol aldığı gibi, dolaylı olarak hücrelerin enerji oluşturmak üzere yararlandığı enzimlerin üretimine de yardımcı oluyor. Aynı zamanda antioksidan. İnsanlarda ilk olarak 1950 sonlarında kalp ve kas hastalıklarının tedavisinde ve konjestif kalp hastalığı tedavilerinde belirtileri azaltmak için kullanıldı. Günümüzde yaygın bir besin ilavesi ve yaşlanma geciktiricisi. Kedi ve köpeklerle ilgili araştırmalar ise devam ediyor.

Özellikle yaşlılıkta, kalp, karaciğer ve böbreklerdeki ko-enzim Q10 seviyesi düşüyor. Böylece enerji eksikliği ve vücuttaki serbest radikallerin artışına bağlı problemler ortaya çıkıyor. Bu da özellikle kalp hastalıkları riskini arttırıyor.

Özellikle yaşlı kedi ve köpeklerde ko-enzim Q10’in enerji düzeyini yükseltip hayvanın hareketliliğini ve egzersiz toleransını arttırmak, yaşlılığa bağlı problemleri azaltmak mümkün.

Gerek L-karnitin gerekse ko-enzim Q10, kedi ve köpeklerde yaşlılık ile ilgili problemlerin azaltılması ve yaşlanmanın geciktirilmesinde, bazı kalp hastalıklarının tedavisinde ve bunun yanı sıra da vücuttaki yağ oranının yüksekliğine bağlı obezite ve karaciğer yağlanması gibi sağlık sorunlarının düzeltilmesinde besin ilaveleri olarak güncelliğini koruyor.

Pako pano

Zalimce kuyruğu kopartılan vefakar anne kedinin isteğidir: Lütfen bebeklerim benim gibi sokaklarda kalmasın, sokaklarda yaşam çok zor. Parazit tedavileri yapıldı, tuvalet alışkanlıkları var. Onlara bir yuva verir misiniz? Tel: (216) 362 89 21.

Adı Maskara, erkek, rengi simsiyah, 1 yaşında. İstanbul Taksim’de bir evin çatısında doğdu. 5 kardeşi çeşitli rahatsızlıklardan dolayı 1 aylıkken öldü. Maskara ise binaların arka bahçelerine girip hayata tutunmaya çalışırken bir kömürlüğe düştü. 2 gün aç ve susuz kalmışken son anda fark edildi ve kurtarıldı. O kadar küçüktü ki, bir süre evde, bir süre bir klinikte misafir edildi. Bir genç hanım onu sahiplendi ama hevesi geçince 3 ay sonra geri verdi. Böylece 1 yaşında oldu. Aylardır yuvası, klinikteki bu küçük kafes. Çok cana yakın, sevgi dolu, sağlıklı, pırıl pırıl bir kedi. Onu gerçekten sevecek bir aileye çok acil ihtiyacı var. Maskara’nın şansı olmak isterseniz, lütfen bizi arayın. Tel: (532) 416 81 47.

Bu yavrucuk 3 senedir evimizde kalıyor. Babamın hastalığı nedeniyle evde bakmamız doktor tarafından yasaklandı. O yüzden çok acil ona bakacak bir yer arıyoruz. İstanbul, İçerenköy. Tel: (532) 706 21 01, (535) 896 53 89.
Yazarın Tüm Yazıları