Eurovision’un yönünü Sertab değiştirdi

Uzun yıllardır müzikle uğraşıyorsunuz, tarzınızı tam olarak nasıl tanımlarsınız?  �

- Ben kalpten gelen müziğe inanıyorum. Benim şarkılarım, ruhumu ve yaşam tarzımı yansıtan şarkılardır. Bu yüzden değişik stillerde müzik yapmayı seviyorum ama esas olarak pop müzik yapıyorum. �
   �
Peki Eurovision şarkınız “You are an Angel” tarzınızı tam olarak yansıtıyor mu?
�
- Evet, elbette. şarkının sözleri de bana ait. �

Şarkının adı ıngilizce olmasına rağmen Bulgarca seslendiriyorsunuz, neden? �

- Bulgarca söylemeyi ben istedim. Ana dilinde şarkı söylemek gibisi yok. Her milletin kendi dilini koruması gerektiğine inanıyorum. Amerika’nın dilini konuşmak istemediğim gibi, o dilde şarkı söylemek de istemedim.

Peki, iddialı mısınız?

- Kendim için değil ama Bulgaristan için iddialıyım. şarkıyı en iyi şekilde söyleyip ülkemi en güzel biçimde temsil etmek istiyorum. Üç dakikada ülkemin tanıtımını yapacağım. Sahnede vereceğim mesaj ise şu olacak: Bulgaristan’a geldiğinizde herkesin sizi arkadaşça karşılayacağından emin olun.

FORMAT DIŞINDAKİ ŞARKILARI BEĞENİYORUM

Tanıtım için başka hangi ülkelere gittiniz?

- İlk olarak sadece kendi istediğim ve rahat ettiğim ülkelere gitmeyi tercih ettim. Hollanda dışında komşu ülkelerimizi ziyaret ettim. Makedonya, Ukrayna ve Romanya’nın ardından son durağımız Türkiye oldu.

Eurovision’a katılacak diğer ülkeleri elbette dinleme şansınız olmuştur. En çok hangisini beğendiniz?

- Bir sanatçı olarak hangi şarkının içten yapıldığını anlayabiliyorum ve bu tür işler daha çok hoşuma gidiyor. Açıkçası Eurovision formatının dışında kalan şarkıları daha çok beğeniyorum. Çok klişe şarkılar da var tabii ama Eurovision için normal karşılamak gerekiyor. Belçika’nın temsilcisi Tom Dice’ın “Me and My Guitar” parçasını ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin katılımcısı Jon Lilygreen & The Islanders’ın “Life Looks Better in Spring” şarkısını beğendim. Manga’yı zaten Eurovision dışında da çok başarılı buluyorum.

“Format dışı”ndan kastınız nedir?

- Mesela geçen senenin birincisi Norveç’in şarkısı format dışıydı. Finlandiya’nın da öyle. Bence Eurovision’un yönünü Sertab Erener’in “Every Way That I Can” şarkısı değiştirdi. ınsanlar etnik müziği ondan görüp sevdiler. Yunanistan’ın da daha sonra Sertab’ı taklit ettiğini düşünüyorum.

MANGA YARIŞMADA ZİRVEYİ ZORLAR

Manga’nın şarkısını nasıl buldunuz?

- Ben onların daha güzel şarkılarını biliyorum ve bana göre çok iddialı bir grup. Dünya üzerinde birçok hayranları var ve bence ilk üçe girmeyi başaracaklar, hatta zirveyi zorlayacaklar. Manga’ya başarılar diliyorum.

Eurovision’un oylama sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz?

- Bu konuda dürüst olacağım; son iki yıldır oylamanın politik kazançlara yöneldiğini düşünüyorum, ki Eurovision’da her zaman politik bir yönlendirme olmuştur. Önceden tüm şarkılar dinlenir, daha sonra oylamaya geçilirdi. şimdiki sistemde yarışma başlar başlamaz izleyiciler kısa mesajla oy yollayabiliyor, bu durumda iyi olanın kazanması engellenmiş oluyor.

GLADYATÖR DEĞİL SANATÇIYIZ

“Müzik kalple dinlenir ve insanları bir araya getirebilecek güce sahiptir. Bizler gladyatör değil, sanatçıyız. Eurovision gecesinde de bu böyle olacak, hep birlikte şarkı söyleyip eğleneceğiz. Bu yüzden hepimiz kazançlı çıkacağız ama kimin kazanacağı belli olmaz.”

ANNEANNEM TÜRK

Türkiye’yi çok sevdiğinizi söylemişsiniz, daha önce ülkemize gelme fırsatınız olmuş muydu?

- Anneannem bir Türk. Ben Türkçe konuşmayı bilmiyorum ama onun Türkçe konuşmalarını hatırlıyorum. Sadece birkaç kelime biliyorum: Merhaba, teşekkür ederim ve nasılsın... (Gülüyor) Bu sene Türkiye’ye klip çekmek için geldik. “Kill With Love” adlı şarkımın klibi için Haliç kıyılarını tercih ettim. Bu klip ve şarkıyla Bulgaristan’ın en prestijli müzik ödülü olan BG Radyo Ödülü’nü aldım ve yılın sanatçısı seçildim...