Eskiden babası nefesimi keserdi şimdi de oğlu!

Bazı anneler vardır bebeğini daha bir aylıkken alır kucağına ve şehir şehir, ülke ülke dolaşır. Kimi anneler de onu güvenebilecekleri birisine emanet eder, seyahatlere çıkar.

Ben iki türlü de olamayan bir anne idim. Onu bir buçuk yaşına yaklaşırken üç gün için babasına teslim edip kardeşimin yanına İtalya'ya gönderilmiştim. Sanırım kafayı yemek üzereydim ki ailecek bana bir mola alınması gerektiğine dair karar verilmişti.

İlk gece ağlamaya başlamıştım. Hele hele ona söylediğim bir Elvis Presley melodisini sokak çalgıcıları çaldığı zaman kopmuştum ağlamaktan...

O zamandan beri, bir buçuk senedir yani, oğlumdan hiç ayrılmadım. Bazı haftalar bir geceliğine anneannesine yatmaya gitti ama o kadar.

Ve geçen haftasonu ilk defa annesi ve babasız birkaç gün geçirdi.

O nasılmış? İyiymiş... Anneannede keyfi yerindeymiş. Okula giderken bana yaptığı şımarıklıkları, ‘‘Gitmek istemiyorum’’ krizlerini onlara yapmamış. Oynamışlar, yemişler.

Peki ya ben nasıldım?..

Bir kere şöyle başlayayım önerilerime. Çocuğunuzdan ilk kez ayrılacaksanız, bu süre dört geceyi geçmesin. Beşinci gün kendinizi kötü hissetmeye başlıyorsunuz.

Ayrıca her gününüzü, her anınızı dopdolu geçirmeniz lazım. Öyle ki dalıp dalıp çocuğunuzu düşünmemelisiniz. Arada bir saate bakıp, saat farkını hesaplayıp ‘‘Şimdi okuldan gelmiştir. Şimdi yemek yemiştir. Acaba hemen uyumuş mudur?’’ gibi düşünceler mutlaka geçecektir kafanızdan ama ancak uzun süreli bir boşluğunuz olursa oturup acı acı düşünmeye başlıyorsunuz evdeki canavarı.

Fakat alışmak lazım. Hem anne baba için hem de çocuk için bu önemli.

Evet, ilk sefer için sanırım dört günlük bir kaçamak en doğrusu. Çünkü döndükten sonra öğrendim ki son iki gün Sinan epey mızmızlık yapmış. Doğrusu ben de yaptım. Her ne kadar gezerek, çevreme bakınarak, oğluma terlik, şu bu arayarak geçirdiysem de son iki gün nefes almakta zorlanmaya başladım diyebilirim.

Ahh ah, eskiden babası nefesimi keserdi, şimdi de oğlu!!!

Tabii tatsız sürprizler de yok değil. Mesela sabahtan başlayan dönüş maceramız eksik bir valizle son buldu. Ve o valiz neredeyse tamamen benim eşyalarımla doluydu. İşlemleri yaparken sersem bir vaziyette idim. Ama arabaya binip eve yaklaştığımızda aklımda bir tek Sinan vardı. Bir an önce yanına gidip onu uyandıracaktım.

Uyanmadı. Ben ona bakıp sarıldım biraz.

Sonra da valizdeki eksik listemi yaptım.

Yüreğime indi. Ajandam, sahip olduğum yegane rahat ve güzel elbiselerim, ayakkabılarım, hemen her şeyim şu anda dünyanın bilinmedik bir yerinde.

Neyse ki oğlum yanımda. Ve ona aldığım, bütün yaz aradığım parmak arası terlikler de onun yanında. Artık o seneye yaz giyer bol bol bu terlikleri. Ama benim giyecek bir şeyim kalmadı!

Benim şanssızlığım bir yana, arada tatil yapmak hiç fena fikir değilmiş. Yine de ben bir an önce oğlumun da anlayıp bizimle beraber gelebileceği tatil programları yapmayı bekliyorum. Onu burada bırakmaktansa bizimle beraber gezmesini istiyorum.

İnşallah biz de siz de çok seyahat edersiniz. (Bu biliyorsunuz en iyi temennilerden biridir. Çünkü seyahat etmek demek, sağlıklı olmak, huzurlu olmak ve paralı olmak demek!!!)


Terazi burcu bebeği


Ona asla söylemeyin

‘‘Bunlardan birini seçebilirsin.’’

Ona hep söyleyin

‘‘Bence önce bunu yaparsak daha kolay olur.’’

Ona hediye alırken

Renkli ve güzel şeyleri severler. Müzik ve resimle ilgili oyun ya da oyuncaklar ilgilerini çeker. Kızlara küçük kutular, ponponlu terlikler de alabilirsiniz.


Ne güzel bir bebek!!! Pembe bir melek gibi... İşte güzel bebeklerin en yoğunlukta olduğu burç.

Onu üç çeşit hazırladığınız yemek tabaklarının karşısında yemekleri karıştırır ya da onlara bakınırken bulabilirsiniz. Merak etmeyin, tok ya da hasta değildir. Sadece hangisinden başlayacağına karar veremiyordur. Gerçi bu çocuklar yemek severler ve iştahlı sayılırlar. Ama her konuda seçim yapmaktan ve karar vermek durumunda kalmaktan nefret ederler. Bu durumda onu oyuncakçıya götürmek bile biraz sinirlenmesine neden olacaktır. En iyisi oyuncağı siz alın ve ona götürün.

Nefret ettikleri bir şey daha vardır: Acele ettirilmek. Onu telaşa sokmayın, giyinmesi gerekiyorsa normal zamandan beş-10 dakika önce başlayın. Pek çok anne Terazi burcu çocuğunu inatçı olarak tanımlamaya kalkabilir. Ama onun bu şekilde davranmasının sebebi inat değil, kararsızlıktır.

Tabii bu kararsızlığın getireceği olumlu durumlar da yok değildir. Merdivenin kaçıncı basamağından atlayacağına karar verene kadar merdivenden atlama sorunu ortadan kalkar zaten!

ŞEYTAN TÜYLÜ ÇOCUK

Onun için yapmanız gereken, işleri zevkli hále getirtmektir. Müzikler, şarkılar, oyunlar size yardımcı olur. Eğer bu konuda dikkatli olmazsanız sinirli bir insan olarak büyürler. Karşısındakini memnun etmeyi isterler. Başkalarının düşünceleri onun için önemlidir.

Terazi çocukları gerçeği arayan kafalarla doğarlar. İyi kalplidirler ve adil olmak isterler. Bir şeyi yanlış yapmaktan ve yanlış yargılamaktan korkarlar.

Bir terazinin çevresindeki sesler ve renkler uyumsuzsa o da uyumsuz olacaktır. Bu yüzden özellikle odasındaki ses ve renk dengelerine dikkat edin. Ayrıca bu çocuğun büyük ölçüde sessizliğe, huzura ve dinlenmeye ihtiyacı vardır.

Buradan başka bir noktaya bağlantı yapabiliriz. O da bu çocuğun tembelliği. Ama değişik bir tembellik... Mesela çok uzun süre oynar ama bir anda kayar ve onu hiçbir güç yerinden kıpırdatamaz. Yani aylaklık değil, kendini toparlamadır bu. Sağlıklı kalması ya da öyle hissetmesi için ihtiyacı olan bir yöntemdir.

Bu çocuklar taş kalpleri yumuşatma uzmanıdır. Çok çekici tavırları vardır. Herkese istediklerini yaptırabilirler. Bu da biraz şımarık olmalarına neden olur. Biraz şımarıklarsa, azıcık disiplinle durumu idare edebilirsiniz.

DEDİKODU SEVMEZ

Zekaları parlaktır; mantıklıdırlar. Fikir tartışmalarından hoşlanırlar. Onları iyi öğrenci kılan, bitmek bilmeyen bir araştırma merakları vardır.

Onlara bir olayın iki tarafını göstermeniz gerekir. Yoksa haksızlık olduğunu düşünecektir. Siz bir tarafa ağırlık verirseniz o da öbür tarafa yüklenecektir. Terazi çocukları kuralların bozuk olduklarına inanmadıkları sürece onlara uymakta sorun çıkarmazlar.

Dedikodu işitmeyi sevmezler! Onlara göre sırlar kutsaldır. Hiçbir zaman onun özel hayatına karışmayın. Emin olabilirsiniz ki o da sizinkine karışmayacaktır.

Bu çocukların müzik ve sanat yetenekleri vardır. Güzel şeyleri severler. Sofrada mum ve çiçek görmek hoşlarına gider. Onu küçük yaşta resim ve müzikle tanıştırın. Odanızı da kızınızdan uzak tutun. Sizin pudralarınızı sürmekten, parfümünüzü üzerine boşaltmaktan ayrı bir zevk alacaktır. Çünkü onun için güzellik ve rahatlık uyum demektir. O da uyum aramaktadır.


Terazi burcu annesi


Çocuklarını çok sevecek, onlarla oynayacak, şefkatli bir annedir. Terazi burcu anne için çocukları eşinden sonra gelir. Gerektiğinde de serttir. Çocuklarını hiçbir zaman ihmal etmez, ama anne olmayı büyük olasılıkla eşi istediği için istemiştir. Çocuklar eşini dinlemezse öfkelenecektir. Çocukların babalarına saygısızlık yapmasına izin vermeyecektir. Çocuklar babaları şımartmadığı sürece derli toplu, terbiyeli olacaklardır.

Bu anneler çocuklarına dua etmeyi öğretecekleri zaman ilk söyleyeceği, 'Tanrı babanızı korusun,' olacaktır. Çünkü ikinci planda gibi görünse de bu anne babaya asla laf söyletmeyecektir.

Bütün gününü çocukla geçirmek istemeyebilir ama geçirdiği süre içinde onunla çok ama çok ilgili olur. Eğlenceli, şen şakrak davranır.

Ünlü terazi anneleri: Hülya Avşar, Caterina Zeta-Jones


ANNEMİN KÖŞESİ


Anneannenin müthiş performansı


Bir haftalık tatil maceram tahmin edersiniz ki anneanneye ağır bir yük olarak bindi. Gerçi gayet kolay ve başarılı geçmiş onların haftası. Ama annemin oğlumu nasıl bir şekle soktuğunu ileriki günlerde göreceğim. Acaba onu şımartıp bana karşı cephe almasına neden olmuş olabilir mi?!

Yoksa onu daha da düzenli bir yaşama alıştırmış mıdır?

Peki böyle şeyler olmak durumunda mıdır?

Hayır değildir. Annemin oğlumu değiştirmiş olması gerekmiyor. Annem beni bile değiştiremedi ki! Kadın yıllarca pembe rengi sevmem için diretti, beni pembe elbiselere bürüdü ama ben inatla hayır dedim ve pembe rengi hayatımdan tamamen çıkardım.

Bunun gibi çeşitli örnekler var.

Ama annemin oğluma bu bir hafta içinde neler öğrettiğini merakla bekliyorum. Hangi kelimeleri, hangi vurgulamaları almış bakalım ondan!!!
Yazarın Tüm Yazıları