Eski kurtlar ve FEMEN

Dün FEMEN’le ilgili eğlenceli tespitlerimi yazarken yalnız olmadığımı gördüm; Sabah’ta ‘eski kurtlar’ Engin Ardıç ve Refik Erduran’ın da ilgisini çekmiş çıplak protestocular.

Haberin Devamı

Engin Ardıç fotoğrafları bolca inceledikten sonra ‘sosyalistlere’ vurmak için kullanmış ‘malzemeyi’.
Başlığı da ‘soyunan sosyalist’ diye atmış zaten.
Oysa Engin Abi’nin atladığı bir şey var;
FEMEN, kapitalizmi yıkmak için çalışmıyor.
Asıl dertleri Ukrayna’da seks turizmine, cinsel tacize, fuhuşa karşı kadınların sesi olmak.
Ukrayna’da yapılacak Avrupa Futbol şampiyonası öncesinde “Burası Avrupa’nın genelevi değil” eylemleri yaptılar.
Hayvan hakları için de soyunuyorlar.
Bu yüzden aktivist güzelleri sadece ‘soyunan sosyalistler’ olarak görüp aşağılamak doğru değil.
Eylemin biçimini tartışabiliriz...
Refik Erduran’ın dediği gibi, “Fuhuş müşterisi olmayan erkekleri bile azdırıyorlar” diyerek değil ama...
Bana kalırsa günümüz medyasını en iyi bu şekilde kullanacaklarını iyi çözmüşler.
Bakın Milliyet’in internet sitesine, FEMEN’e telif ödemeleri gerekiyor; protestocu galerilerinden geçilmiyor site...

Haberin Devamı

Burası dağbaşı mı?

Anlaşılan şeyda Coşkun hanımefendi böyle korumalar, şoförler eşliğinde Bebek’te üç-beş tur atmayı seviyor.
Başı derde girince de ne Kerim Barzani tanırım diyor, ne korumaları...
Barzani’yle yan yana fotoğrafları olduğu halde poliste, “Ben kafede tek başıma oturuyordum” ifadesini veriyor.
Utanmasa “Bebek’te gördüğünüz ben değildim” diyecek.
Geçmişte Kaddafi’nin oğullarıyla da benzer kavgaları yaşamıştı gazeteciler. şimdi de bu çakma Barzani çıktı...
Üç arabayla Bebek’e gelip, üç-beş korumayı peşine takan herkes istediği gibi terör estirebiliyor mu bu şehirde?
ıstanbul polisi bu işin peşini bırakmamalı.
Bebek’te korumalarını gazetecilerin üzerine salan çakma Barzani buranın dağbaşı olmadığını öğrenmeli.

Deniz polisi nerede?

Geçen ay deniz polisinin Kumkapı balık halinde yaptığı şovu eleştirmiştim.
Yalandan gidip bir-iki trol kapağına el koymuşlardı.
Maksat trolle avlananları yakalamak değil, yeni aldıkları su altında çalışan kamera ve telsizleri medyaya göstermekti.
ışte o arada üç-beş trol kapağı topladılar.
Merak ediyorum ne işe yarıyor şimdi aldıkları o kamera ve telsizler?
Bakın önceki gün trolle mücadele eden Rumelikavağı Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı’nı gözünden vurdular.
Vuranlar kim?
Trolle avlanan balıkçılar.
Deniz polisi medyaya şov yapmakla meşgul...
Kaçak balık avcılığı trolde ise rant almış başını gitmiş.
Gecede 75 bin lira para kazanıldığını söylüyor vurulan kooperatif başkanı...
Bir trolcü 11 kez yakalanıyor, kesilen para cezası 300 bin lira ama ödediği yok.
Rumeli ve Anadolukavağı’nda balıkçılar her gece trole çıkarken deniz polisi yeni aldıkları o kameralar ve telsizlerle Kumkapı’da medyaya şov yapmakla yetiniyor...
Olacak iş değil.

Haberin Devamı

Üründül kabul etti!

Ömer Üründül, yaptığım eleştirilerle ilgili Milliyet’ten Pelin Çini’ye içini dökmüş.
Diyor ki; “Sırf Ömer Üründül bu işi bilmiyor imajı yaratmak için ‘Ömer Üründül TRT spikerlerini yemeğe götürüyor, onlara yemek ısmarlıyor, o yüzden TRT ona yorum yaptırıyor’ dediler”...
Doğru, bunu diyen benim.
ıddiamın da hâlâ arkasındayım.
Sonra devam ediyor Üründül:
“Böyle bir şey olabilir mi? TRT’de kimin yorum yapacağına spikerler mi karar veriyor?
Ayrıca ne yapacaktık? Alman usulü herkes kendi yediğini mi ödeyecekti? Orada bir aile gibiyiz, aynı işi yapıyoruz, maçları izliyoruz, birlikte emek veriyoruz.
Yemeğe gitmişiz. Azıcık maaşla geçinen genç arkadaş-larım var. Ödemek kime düşer?
Tabii ki bana. Örf ve ananelerimize göre de bu böyledir...”
Ben de tam bunu diyorum işte...
Ömer Üründül gerçekten eli açık biridir.
Masada hesap ödetmez.
Kendi ağzıyla bunu söylüyor.
Neyse, geç de olsa iddiamı kabul etmiş oldu.
Not: TRT’de kimin yorum yapacağına elbette spikerler karar vermez. Ama Üründül’ün yurtdışı maçlarda birlikte yemek yediği o spikerler ve spor müdürleri tercihleriyle genel müdürlük üzerinde etkili olurlar...

Yazarın Tüm Yazıları