Eşim yalancı ve sorumsuz

Güncelleme Tarihi:

Eşim yalancı ve sorumsuz
Oluşturulma Tarihi: Nisan 22, 2004 00:00

Bugüne kadar, sorunlarına bu yollarla çözüm arayan insanlara gülerdim.Ama dostluklar artık o kadar azalmış ki, şimdi size yazanları çok daha iyi anlıyorum. Ben 28 yaşında, çalışan, kendi ayakları üzerinde durabilen 1,5 yıllık evli bir kadınım. Eşimle, beraberliğimiz, toplam 4 yıl oldu. İte kaka geldik buraya kadar ama artık zorlasam da yürümüyor. Eşim sorumsuz ve aşırı derecede yalancı bir insan. Yalanları hep sıradan olaylardan kaynaklanıyor. Mesela erken kalkıp işe gitmesi gerekiyor ama o geç kalkıyor. Niye işe geç gittin, dediğimde, ‘Hayır erken kalktım’ der ve çok sinirlenir. Ona inanmayacağımı bildiği halde devam ettirir, bu tavrını. Belki çok ciddi yalanlar değil ama ben aşırı duyarlı ve dürüstlüğe son derece önem veren bir insanım; bu duruma katlanamıyorum. Ailesinin maddi ve manevi tüm sorumluluğu da onun sırtında. Ben her ne kadar çalışıyor olsam da, bir erkek olarak benimle ilgilenmesini sorumluluklarını yerine getirmesini istiyorum. Sık sık kavga ediyoruz. Ben birkaç gün dargın kalıyorum, hatasını anlasın diye. Tam tersine bana daha da kötü davranmaya başlıyor. Ve beni aldatmakla tehdit ediyor. Barışınca hiçbir şey olmamış gibi yapıyor. Oysa kavga anında, kişiliğimi incitici türden sözler söylüyor. Özünde iyi bir yanının olduğunu biliyorum ama, bir türlü iletişim kuramıyorum. Ben mi yanlış davranıp onu bu hale sokuyorum? Çevresindekiler onun hakkında hiç de kötü bir şey söylemiyor. Aksine çok efendi biri, diyorlar. Evliliğimi bitirmek istemiyorum ama böyle de çok mutsuzum; ne yapayım? RUMUZ: SU Sevgili kızım, evlilik iki kişinin, daha doğrusu iki yabancının, bir araya gelip, bir yuvayı paylaşması demek. Eğer bu paylaşım sırasında karşılıklı anlayış ve hoşgörü olmazsa, her iki taraf da birbirlerinin kusurlarına katlanamazlarsa, evlilik gemisi yürümez. Bugünkü genç erkekler, evlilik sorumluluğunu bilemiyorlar. Bu yüzden fedakarlık her zamanki gibi kadınlara düşüyor. İkiniz de gençsiniz, hayatı ve özellikle de evliliğin anlamını yeni yeni öğreniyorsunuz. Daha doğrusu bunu ona sen öğreteceksin, ama tatlılıkla!Kızım, evliliklerde en büyük hata, eşlerin birbirlerini yatakta cezalandırmasıdır. Büyüklerimiz ‘yatağa asla kavgalı girmeyin’ diye öğüt verirlermiş. Birbirini seven çiftler, yatakta birbirlerine dokununca barışırlar. Eşine günlerce dargın durman çok yanlış. Zaten o da buna tepki gösteriyor besbelli. Sana yalan söylemesi bir anlamda çocukça bir tepki. Tıpkı annesinden çekindiği için, çocukken yalana başvurması gibi bir şey. Karşısında annesi ya da öğretmeni gibi bir tavır sergiliyorsun, anlaşılan. Evliliğe uyum sağlamak zaman alır. Bak eşine sorumsuz diyorsun, ama sanırım zor durumdaki ailesine yardım ediyor. Bunu da hoş görmelisin. Ya seninkiler aynı durumda olsaydı? Sen onlara yardım etmeyecek miydin? Dürüstlük evet, ama lütfen biraz daha hoşgörü, aksi halde yuvanın yıkılması iyi mi olur?Küçükken tecavüze uğramış bir gencimSevgili Güzin Abla, Ben 21 yaşında, yurtdışında üniversite eğitimi gören bir erkek öğrenciyim. 5- 6 sene önce, Türkiye’deyken, bir erkek tarafından tecavüze uğradım. Böyle hiçbir eğilimim olmamasına rağmen, uzunca bir süre homoseksüel olup olmadığımı düşündüm durdum. Her şeye rağmen bu olayın üstesinden geldim. Olay esnasında şok yaşadığım için orada bir kamera olup olmadığını da hatırlayamıyorum, ancak bu kişinin beni kamerayla filme çekmiş olabileceğinden korkuyorum. Ve de yarın öbür gün Türkiye’ye dönünce, böyle bir kasedin ortaya çıkmasından çok çekiniyorum. İlerde bir aile kuracağım, kariyer sahibi olacağım, böyle bir şey bütün hayatımı mahvedebilir. Bu kişi bana olaydan hemen sonra telefon numarasını vermişti. Onu arayıp sormalı mıyım? Ya da sahibi olduğunu söylediği yere gitmeli miyim? RUMUZ: ÇARESİZ GENÇAman sakın ha, güzel oğlum, aklından bile geçirme. Onu aramaya ya da işyerine filan gitmeye kalkışma, deli misin? Böyle iğrenç bir adam, umarım seni gerçekten unutmuştur. İşlediği birçok ahlaksız suçtan birisindir sadece. Bu kaset düşüncesi de nereden aklına geldi? Onun böyle şeyler yaptığını mu duydun bir yerlerden? Yoksa izlediğin bazı filmler mi sana bu endişeyi aşıladı? Keşke bu adamı o sıralarda suçlayabilseydin, reşit olmadığın için hapse düşerdi. Bu korkunç anları sil kafandan oğlum. Ne yazık ki senin gibi bu dehşet olayı yaşayanların sayısı sandığından çok fazla. Seviyor ve nefret ediyorumBen yurtdışında yaşayan bir genç kızım. 18 yaşındayım ve okuyorum. Ben ilk defa birine aşık oldum. Aslında aşık olduğum gençle eskiden çok iyi iki arkadaştık. Ama çıkmaya başladığımızdan beri sürekli tartışıyoruz. Şu an dargınız. Onu hem çok seviyor hem de nefret ediyorum. Böyle şey olur mu? Onunda beni sevdiğini biliyorum ama, geçinemiyoruz işte. RUMUZ: ŞEKER KIZSevgili kızım, insan sevmediği, istemediği insana karşı nötr davranır, ilgisizdir. Nefret etmek gelmez içinden. Nefret sevginin bir parçasıdır. Hem bak gördün mü, arkadaşlık ayrı şey, sevgili olmak ayrı. Bir erkek arkadaşınla çok şey paylaşırsın, çok da iyi anlaşırsın. Ama işin içine duygular karışınca, ortalık altüst olur işte. Ondan nefret etmiyorsun tabii ki, ama aradıklarını bulamayınca hayalkırıklığı yaşıyor, acı çekiyorsun, her seven insan gibi. Jules Renard’ın dediği gibi ‘Büyük aşklar, büyük nefretlerden doğar!’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!