Esenyurt tam bir talan

‘BİR Planlama Öyküsü’ (01.10.2009) başlıklı bir yazı ile Esenyurt’taki imar rezaletlerini yazan yüksek mimar Şakir Sinan Güngör, yazısını “Ve sonuç... Yeter mi, tabii ki yetmez... Esenyurt denen maden keşfedilmiş bir kere, ye yiyebildiğin kadar, yap yapabildiğin kadar. Yağma Hasan’ın böreği bunlar!” diye bitirmişti. ‘Yağma Hasan’ın yerine kimlerin yazılması gerektiğini tahmin edebilirsiniz.

Haberin Devamı

Sinan; Esenyurt ve Kıraç’ın planları ile bu alanda gerçekleştirilen Esenkent ve Boğazköy projelerinin müellif şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı...

Haklı olarak bölgede akla, mantığa ve vicdana uymayan ‘vurgun’ anlamındaki plan tadilatlarına ve uygulamalarına isyan ediyor ve “Yağmalama ve yoğunluklar nedeniyle plan disiplininden uzaklaşılmasının ardından, şimdi de Büyükşehir’in gelişigüzel yapıların usulsüz bir şekilde imar affına sokulması İstanbul için bir ihanettir” diyor. Bunun için de İstanbul’un imar tarihine kayıt düşmek için bir çalışma yapmış Güngör...

Konuyu baştan alıyor:

“2004 yılından itibaren Büyükşehir Meclisi’nce onanan (Esenyurt ve Kıraç için) 1/5000 ölçekli Nazım İmar plan sayısı (revizyonlar halinde) 44 ve hemen tamamı yargı tarafından iptal edilmiş. Bu arada komisyonlarca iade edilen teklif dosyaları hariç 1/1000 plan revizyonu veya tadilatı sayısı ise yüzlerce tabii ki... Üst ölçekli planların iptali ile 1/1000 ölçekli planların da iptal edileceği açıktır. Tüm planlar yargı kararına hilafen, yargının iptaline inat, aynı şartlarda yeniden hazırlanıp Büyükşehir Meclisi’ne getiriliyor ve hoop aynen onaylanıp yargı yolunu tutuyor. O da iptal edilince yoğunluklar biraz daha artırılıp yeniden onaya. Yargılama ve onay aşamaları sürüp giderken bile bile lades! İptali gün gibi ortada olan planlara (ne kadar plan diyebilirsek tabii) dayanılarak verilen ruhsatlar ve yaratılan mağdurlar, tabii ki elde edilen inanılmaz rantlar...

Hangi birini yazsak. Planlama adına yüz karası kararlar. Adlarını gazete ilanlarında gördüğünüz onlarca proje... Ye yiyebildiğin kadar, yap yapabildiğin kadar.

Hani bir zamanlar bir laf üretilmişti. ‘En kötü plan plansızlıktan iyidir’ diye. Valla Esenyurt’a ve uygulamalarına bakınca keşke plansız kalsaydı diyesi geliyor insanın. Örnek mi?

JET HIZIYLA...

15.02.2012 tarihli CHP İstanbul İl Başkanlığı basın açıklamasına konu olan 11.06.2012 tarihli Büyükşehir Belediye Meclisi’nde görüşülen Esenyurt’a ait 11.06.2012 tarihli Büyükşehir Belediyesi İmar ve Bayındırlık Bakanlığı Komisyon Raporu ile eki olan 11.06.2012 tarihli İlçe Meclis kararı (bu ne hız böyle. Esenyurt İlçe Meclisi aynı gün karar alıyor. İmzalanıyor ve jet hızıyla komisyona ulaşıyor. Pes doğrusu) doğrultusunda Esenyurt’a ait bilmem kaçıncı 1/5000 Revizyon (ilave) İmar Planı notlarının AKP’li üyelerce kabulü ile onaylanan raporlardan da anlaşılacağı üzere; bölgeye ait ilave plan notlarının ekleneceği ifade edilen Esenyurt 1., 2. ve 4. Etaplara ait 14.02.2011 tarihli 1/5000 Revizyon Nazım İmar Planları ile ilgili açılan davalar sonucu yürütmeyi durdurma kararı vardır.
Bu planlara dayalı 1/1000 plan üretilemez. Ruhsat yenileme ve iskan işlemleri sonuçlandırılamaz ve ilave plan notu onaylanamaz. Ama ne gam, konu Esenyurt olunca (bilenler bilir bunun kıymeti harbiyesi geçmiş hizmetlerde yatmaktadır. Ahde vefa durumu anlayacağınız) sayısal üstünlük her türlü hukuku döver.

ÖNCE MAĞDUR YARATILDI

11.06.2012’deki meclis oturum ve komisyon raporlarına bakalım. Raporda ‘1.1000 ölçekli, plana ilave edilen plan notları uygun değildir. Öncelikli 5 binlik planlar yapılmalıdır’ deniliyor. Diyor da, mecliste iktidar çoğunluğu varmış. Hukuk falan da neymiş. Onaylarız, olur biter. Zaten bir de başkanımız var, ‘Dr. Mimar’; o da imzaladı mı tamamdır. Esenyurt’ta talana devam. Nasıl mı? Gayet kolay. 1/1000 planlar yeniden iptal edilene kadar ruhsat ve iskanlar hazır edilsin, işlem tamamlansın, maksat mağduriyeti ortadan kaldırmak! Garip değil mi? Önce mağdur yaratacaklar, usulsüzlüğü baştan belli ruhsatlar verilecek, binlerce fazladan konut yapılmasına olanak sağlanacak, sonra da bağıracaklar ‘mağdur var, mağdur var’ diye. Sonra basın açıklamalarına cevap gönderecekler. ‘Valla billa biz bir şey yapmadık. Bizim o güzelim planlarımıza organize saldırı var. Bizim yaptığımız vatandaşın hak hukukunu gözetmek. Planlarımızın iptalinin nedeni Gürbüz Çapan’dır’ diye açıklamalarda bulunacaklar. Anlayacağınız cambaza bak numaraları!

Neymiş; Esenyurt’un 16.05.2008 tarihli 1/5000 revizyon planları 1998 yılında o dönem Belediye Başkanı olan Gürbüz Çapan zamanında Esenkent’e yapılan ada içlerine çocuk bahçesi konulmuş plan tadilatlarına itirazdan iptal edilmişmiş. Biz salağız ya, iptali istenen ve iptal edilen o güzelim planlarda hukuksuzluk falan yokmuş aslında!”
Yarın: Nasıl yasal hale getirildi?

Haberin Devamı

Önce kanser sonra kemoterapi

Haberin Devamı

- gurseltekin34: Trafik sorununu merak edenler benim açıkladığım rant haritasına baksın, herşey orada. AKP, İstanbul’u kanser etti. Şimdi de kemoterapi ile iyileştirmeye çalışıyor.

- nihatsirdar: İki muhalefet milletvekili FSM’deki boş alana gidip basın toplantısı yapsa, bu çalışmaların dünyada nasıl yapıldığını gösterse, anlatsa. 85 İstanbul milletvekili var bu arada. Yazıyla “seksenbeş.”

Sizce kaç İstanbul milletvekili bu trafiği çekti, bu rezilliği yaşadı?

- Gersoz: Trafik düzelmeden İstanbul’a gidilmez.

Bebek Parkı’na çocuk götüremeyecek miyiz

BEBEK Parkı’nın en önemli özelliği (Boğaz’ın ve teknelerin yanı sıra) mahalle parklarının aksine hep oynayacak başka çocukların da olması...

Okur Ayşe Yazıcıoğlu, 2.5 yaşındaki oğlunu doğduğundan beri Bebek Parkı’na götürdüğünü söylüyor ve canını sıkan bir durumu anlatıyor:

“Bebek’teki park ve çocuk alanı kış ve bahar mevsimlerinde oldukça temiz ve çocuklar için ahlaklı bir çevre iken ne yazık ki her yaz mevsimi bu tablo bozulmaktadır. Artık bunda bir kasıt olduğunu düşünmeye sevk olduğumuz manzaralar beni bu satırları yazmaya sevk etti. Parkta basacak çim kalmamış, çimde oturanlar çöpleriyle yaşıyor, çocuk parkına gelen ebeveynler küfürlü konuşuyor, çocuklar denize girdikleri beyaz külotlarıyla parkta koşturuyor, hatta o külotlar çocuk parkının içinde çıkarılıyor, bağıra çağıra konuşmalar, çocuk parkı içinde oyuncak satışı... Bizlerin medeni kıstaslara uyarak, iyi bir insan ve iyi bir vatandaş olarak yetiştirmeye çalıştığımız çocuklarımız için Bebek Parkı yazları artık gidilebilecek bir yer olmaktan çıkıyor. Her çevreden insan gelir o parka ve benim çocuğum da her çocukla oynuyor. Tek bir kıstas ile; o da medeni bir şekilde davranılması. Sizden bu konuda acil bir önlem almanızı rica ederim.”

Yazarın Tüm Yazıları