Ertuğrul Özkök: Hayır, Bush'un sözleri gerçeği yansıtmıyor






Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

ESKİ ABD Başkanı Bush'un Körfez Savaşı konusundaki sözleri beni hayretlere düşürdü. Bush, ‘‘Biz Bağdat'a kadar yürüyüp Saddam'ı düşürecektik, ama Özal bizi yanılttı’’ demiş.

Sözde Özal, ‘‘Gerek yok, o işi Irak ordusu zaten yapacak’’ demiş.

Bush'un bu sözlerini gerçekten hayretle karşıladım.

O GÜNLER

Çünkü o sıcak günleri, Özal'la çok yakın temasta yaşayan bir gazeteci olarak, gerçeğin bunun tam aksi olduğunu biliyorum.

Savaşın bitmesine yakın saatlerdi.

Çölde teslim olan Arap askerlerinin, tarihe geçen o fotoğrafının yayınlandığı gündü.

Özal'la telefonda konuşuyorduk.

Bana, ‘‘Burada durmamaları lazım. Sekiz saat daha giderlerse Bağdat'a varırlar, bu iş de biter. Saddam devrilir’’ demişti.

Şimdi tam hatırlamıyorum.

Ertesi gün veya bir ertesi gündü.

Yine bir telefon konuşmasında, Suriyeliler ile Suudilerden şikáyet etmişti.

Çünkü onlar Bush'a, Bağdat'a girmemeleri telkininde bulunuyorlarmış.

Özal, ‘‘Çok yanlış yapıyorlar. Saddam'ı yaralı bırakmamaları lazım’’ diyordu.

Bunu birkaç defa da yazdım.

Suriye ve Suudi Arabistan, Saddam'ın aniden devrilmesinin bölgede İran'ın nüfuzunun çok artmasına yol açmasından endişe ediyorlardı.

Özal, Saddam'ın devrilmesini çok istiyordu.

Bunu neredeyse şahsi meselesi haline getirmişti.

MASADA TARTIŞMA

O nedenle Amerika'nın savaşa girmesini de çok desteklemişti.

Savaşın başlamasından kısa bir süre önce Washington'u ziyaret etmişti.

O ziyareti ben de izlemiştim.

Orada önde gelen Amerikan gazetelerine ve televizyonlarına Irak'tan korkulmaması gerektiğini anlatıyordu.

O ziyaret sırasında Washington Büyükelçimiz Nüzhet Kandemir'le arasında bir soğukluk olmuştu.

Çünkü Kandemir, eski Bağdat büyükelçisiydi.

Irak'ın gücünü küçümsememek gerektiği düşüncesindeydi.

Dolayısıyla ABD'nin müdahalesine de karşıydı.

O günlerde bize gelen bilgilere göre, bizzat Bush'un önünde bir tartışma bile olmuş.

Özal, ‘‘Siz bu Irak'ı ciddiye almayın. Üç gün bile dayanamazlar. İran'la yaptıkları savaşta ne oldukları ortaya çıktı’’ demiş.

Kandemir ise bunun aksi görüşü savunmuş.

O gün o masada bulunanlardan birinden dinlemiştim.

Kandemir'in bu sözlerinden sonra masada soğuk bir hava esmiş.

Özal bu nedenle Washington dönüşünden itibaren Kandemir'e pek sıcak bakmamaya başladı.

Bu kızgınlığını da ilginç bir tavırla göstermişti.

JR

Dışişleri camiasında Nüzhet Kandemir'e Dallas dizisinden esinlenerek ‘‘JR’’ adı takılmıştı.

Özal da Washinton ziyaretinden sonra Nüzhet Kandemir'den söz ederken ‘‘JR’’ ifadesini kullanmaya başladı.

Ancak o ziyaret sırasında kazanan tez Özal'ınki oldu.

O sırada görüştüğüm bazı Amerikalı gazeteciler, Bush'un savaş kararı almasında Özal'ın bu yorumlarının da etkili olduğunu söylemişlerdi.

Özal o dönemde ABD'nin Ankara Büyükelçisi olan Abramowitz'le çok yakın bir çalışma içinde olmuştu.

Abramowitz'in yaklaşımı da Özal'ınkiyle aynıydı.

Günde dört beş defa konuştuklarını biliyorum.

‘‘Çekiç Güç’’ planı, Kuzey Irak'ta kurulan bölge fikrini de birlikte geliştirmişlerdi.

Bu planı ilk defa bana açıklamıştı.

Arabayla Antalya'dan Ankara'ya geliyordum.

O günlerde henüz cep telefonu yoktu, ama araba telefonları vardı.

O telefondan arayıp, bu planı açıkladı.

Yanılmıyorsam bu konuda ilk haber de bizde çıktı.

Özal, Körfez Savaşı'nın yarım bırakılmış bir savaş olduğu inancındaydı.

YARIM SAVAŞ

Saddam'ın ne pahasına olursa olursun devrilmesini istiyordu.

Daha sonraki yıllarda, bu konu ne zaman açılsa, Özal, Bush'un savaşı erken kesmekle büyük yanlış yaptığını söylerdi.

O nedenle Bush'un bu sözlerinin gerçeği yansıtmadığına inanıyorum.

Yazarın Tüm Yazıları