Ertuğrul Özkök: Gece yarısına kadar seçim sonucu yok

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı dün bütün televizyon ve radyo kanallarına ilginç bir yazı gönderiyor. Yazı, aslında seçim takvimini hatırlatıyor.

Yani sadece radyo ve televizyonları ilgilendirmiyor.

İLGİNÇ YAZI

Mesela, seçim torbalarının kurul başkanlıklarına ne zaman teslim edileceği, seçim propagandasının ne zaman sona ereceği gibi teknik bazı konulara yer veriliyor.

Bütün bunlarda şaşırtıcı bir taraf yok.

Aşağı yukarı bütün seçimlerde uygulanan takvimi anlatıyor.

Ancak 11 sayfalık yazının son maddesi ilginç.

Bu maddede, 18 Nisan 1999 Pazar gününün programı var.

Bu madde aynen şöyle:

1. Oy verme günü

2. Seçim yasaklarının sona ermesi (Saat 24.00)

İşte bu madde, radyo ve televizyon kanalları için tam anlamıyla bir şok oluyor.

Çünkü bu yazının anlamı şu:

Radyo ve televizyon kanalları, gece yarısı saat 24.00'e kadar seçim sonuçları ile ilgili hiçbir haber veremeyecekler.

Türkiye'de insanların çoğunun gece saat 23.00'ten sonra yattığını düşünürseniz, bu insanların ertesi sabaha kadar seçim sonuçları hakkında hiçbir fikre sahip olamayacakları ortaya çıkıyor.

Benim bildiğim kadarıyla son 20 yılda ilk defa böyle bir uygulamaya gidiliyor.

İLK DEFA

Şimdiye kadarki uygulamalarda genellikle seçim yasakları saat 20.00'de sona ererdi.

Yani akşam saat 20.00'den itibaren radyo ve televizyonlar gürül gürül ilk sonuçları aktarmaya başlarlardı.

Bu yazıyı alan televizyon yöneticileri dün Yüksek Seçim Kurulu Başkanı'nı aradılar.

Aldıkları cevap şuydu:

‘‘Bu yıl iki seçim bir arada yapılacak. O nedenle seçim uzayabilir. Onu riske edemeyiz.’’

Peki hani seçimin uzaması gibi bir risk yoktu?

Demek ki varmış.

Biz bu sorunu dile getirdiğimiz zaman verilen cevap hep şu olmuştu:

‘‘Türkiye bu seçimde, her zamanki yerel seçimlerde kullandığı oydan sadece bir tane fazla oy kullanacak. O nedenle seçimin çok uzaması imkânı yok.’’

Oysa Yüksek Seçim Kurulu Başkanı'nın dün radyo ve televizyon kurumlarına gönderdiği yazı, bu seçimlerin uzama riskinin çok fazla olduğunu açıkça gösteriyor.

O nedenle daha önceleri iki seçimin birlikte yapılmasının sakıncalarına dikkati çekenler haklı çıkıyor.

KULÜBEDE UYARI

Bu arada özellikle merkez partilere oy verecek kişilerin bazı ciddi endişeleri var.

Militan özelliği ağır basan partilere oy veren kişilerin seçim kulübelerinde uzun süre kalarak, daha gevşek davranış kalıplarına sahip merkez seçmenleri usandırabileceği belirtiliyor.

Hatta bu yönde taktikler hazırlandığı söylentileri bile var.

Bu durumda ne olacak?

Yani merkez seçmenin sandığa gitmemesi veya usanarak yarıda bırakıp ayrılması durumunda katılma oranı düşük olacak.

Tabii bu da Fazilet gibi partilerin işine yarayacak.

Ancak dün aldığım bilgiye göre Yüksek Seçim Kurulu bu konuyu da görüşmüş.

Ben görmedim, ama yetkili seçim kurullarına bir uyarı gönderilmiş.

Buna göre bir seçmen, oy kulübesinde normalden uzun süre kaldığı takdirde sandık görevlisi kendisini uyaracak.

HABERSİZ GECE

Bu uyarıya rağmen kulübeyi terk etmezse, o takdirde zorla kulübeden çıkarılacak.

Bütün bunlara rağmen bu kadar uzun bir oy verme işleminin bazı insanların sandığa gitmemesi için caydırıcı bir rol oynayacağı endişesini ben de taşıyorum.

Yüksek Seçim Kurulu'nun dün geçtiği yeni program, onların da belli bazı endişeleri bulunduğunu gösteriyor.

Netice olarak bu takvim değişmediği takdirde, hayatımızda ilk defa gece yarısına kadar seçim sonucu alamayacağız.



Yazarın Tüm Yazıları